AK PARTİ MİLLETVEKİLİ İSMAİL TAMER İLE

AK PARTİ  MİLLETVEKİLİ İSMAİL TAMER İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI

Sevgili Okurlarım ?Hafta´nın Röportajı´nda ilimizin renkli simalarını sizlerle  buluşturup, kafanızdaki  soru işaretlerini  kaldırma anlamında  gayret göstermeye devam ediyoruz? Bu hafta da yine ilginizi çekip keyifle  okuyacağınız bir ismi  sayfamıza konuk ettik.  Ak Parti Kayseri  Milletvekili Dr. İsmail Tamer ?  Sayın Tamer  ile 1 Kasım  seçimleri sonrası  ortaya  çıkan tablo ve  terörö başta olmak üzere  ülke gündeminde  ön sırlara  çıkan konuları  konuştuk?

 

C. ÜSTEN: Sayın Vekilim konuşacak çok şey var ama hiç şüphesiz ilk etapta konuşulması gereken malum Rus Uçağının düşürülmesi ve beraberindeki gelişen olaylar var. Soğuk havalar artık yurdumuzda etkin, herkes doğal gaz olayını merak ediyor. Rus tarafından doğalgaz kesilirse alternatif ne olacak? Savaş çıkar mı? Türk Akımn projesi şuan rafa kalkmış durumda bunlarla birlikte Rusya hiç durmuyor hergün birşeyler iptal ediyor. Tüm bunları derleyip toplayacak olursak Rusya ile ilişkilerimiz nereye gidiyor?

/resimler/2015-12/8/1831477017951.jpgRUSYA  SORUNU  TIRMANDIRIRSA  KAYBEDECEĞİ   ÇOK ŞEY VAR?.

İ. TAMER: Öncelikle Rus uçağının düşürülmesiyle ilgili konuşmak istiyorum. Biliyorsunuz artık angajman  kuralları çerçevesinde ülkemizin sınırlarını korumak adına yapılmış olan bir hareketti. Bunu doğru buluyorum. Çünkü burası muz cumhuriyeti değil, burası Türkiye Cumhuriyeti. Bundan önceki dönem içerisinde de hep şunu söylüyoruz. Biz hep şunu söylüyoruz; bizler kanımızın son damlasına kadar vatanın her sathını korumaya Türk Bayrağını gökten indirmemeye, ezanlarımızı da dindirmemeye kararlıyız. Bu bağlamda ülkemize yapılan bir saldırıda elimizi kolumuzu bağlayıp seyredecek değiliz. Zaten Suriye´deki Ortadoğunun yeniden şekillenmesiyle ilgili ve Daiş´in ortraya çıkması ve kendi halkını canice öldüren bir Esed´in olması yine burada Rusya´nın buraya angaje olması, İran´ın ve Rusya´nın Esed´i desteklemeleri sonucunda Rusya´nın da sıcak bölgelere inmesinin fırsatını yakaladığını zannedip Lazkiye´ye  yerleşmesi ve Bayırbucak Türkmenleri´ne  Esad´ın yapmış olduğu zulmü Türkmen kardeşlerimize yaptığı bir gerçektir. Şuana kadar Türkiye´nin dış politikada yapmış olduğu misafirperverliği ile dünyada gıpta ile bakılan, hala yaklaşık 2 buçuk milyon Suriyelinin ülkemizde misafir edilmesiyle ilgili konumu tekrar aynı şekilde biz Bayırbucak Türkmenleri´yle ilgili de o şartları sağladığımızı ifade etmek istiyorum. Ancak bir farkı oluştu, oradaki Türkmen kardeşlerimize, kapımızı açtık, bağrımızı açtık, göğsümüzü açtık ama onlar da bir Türk edasıyla,       -Burası bizim vatanımız, buralar topraklarımız, öleceksek de burada öleceğiz´ gibi cevapları oldu. Hepsini kutluyorum. Hepsinden Allah razı olsun. Her şeyi ile desteklediklerimizi ve her zaman onların yanında olduğumuzu söylemek istiyorum. Bir Türk ile diğer milletlerin arasındaki farkı çok güzel ortaya koymuş oldular. Rusya´nın uçağının düşürülmesiyle ilgili, Türkiye´nin haklı ve taraflı tutumunu tartışılacak bir yanı yok ama. Rusya´nın her gün bir takım bahaneler uydurarak, buradaki sıcak bölgelere, Akdeniz´e inmesindeki mevzilerini daha etkin hale getirmekte kararlı olduğunu görüyoruz. O da kendisine göre bir politika ama yapmış olduğu bir sürü iftira söz konusu, özellikle Daiş Petrolleri´nin Türkiye tarafından alındığını ifade ettiler. Onun da öyle olmadığını Sayın Cumhurbaşkanımızda gayet açık bir şekilde ifade etti. ?Bunu ispat edin, istifa edeceğim´ diyecek kadar iradeli ve net konuştu. Dolayısıyla Rusya´nın Dış işleri bakanı ile bizim Dış İşleri Bakanımızın görüşmeleri sona erdi. Bu görüşmeler sonucunda Rusyqa yine bildiğini okumaya devam ediyor. ?Türkiye bize farklı bir şey sunmadı´ diyor. Kendilerine göre bir takım Uluslar arası anlaşmaları iptal ediyor. Ama kafasına göre iptal edemez. Eğer ederse, uluslar arası mahkemelerde alınacak kararlar ile Türkiye´nin haklarını tanzim eder. Ruslardan bize yılda 5 milyon civarında turist geliyor ama bizden yararlandığı, Türkiye üzerinden doğalgaz´ını Avrupa´ya götürmesi, gözden çıkarılacak bir konu değil. Türkiye´nin kaybedeceği çok fazla bir şey yok, Rusya´nın kaybedeceği çok fazla şey var.

C. ÜSTEN: Peki Muhalefetin Rusya ile olan bu meseleye olan tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

/resimler/2015-12/8/1832061549364.jpgCHP  MUHALEFET  DEĞİL  ÜLKESİNE DÜŞMANLIK  YAPIYOR?.

İ. TAMER: Muhalefet, adı üstünde muhalefet. Böyle mantık dışı, ülkesine düşman, bu şekilde hareket eden bir muhalefet olur mu? Şimdi siz gideceksiniz, ülkenizin tam zıttı olarak gözüken oradaki politikaları destekleyeceksiniz, Esad ile görüşeceksiniz, sonra da mecliste çıkıp, görüştüysek ne olacak diyeceksiniz, böyle bir şey yok. Siz ona destek vermeseniz onun yanında olmazsınız. Türkiye´deki muhalefetin içler acısı durumu bu zaten. Türkiye cumhuriyeti hükümetin almış olduğu kararları beğenirsiniz, beğenmezsiniz, ama dışarıya karşı düşmanca ve hasımhane yapılan bir değerlendirme olarak görüyor. Bu ülke, bu vatan ve bu bayrak altında yaşayanlarda sorumluluklarını bilmeleri lazım. Muhalefetsen de ülkeni seveceksin, bu bayrağın altında yaşıyorsan da adam gibi yaşayacaksın. O açıdan muhalfetin bu durumunu kınıyorum. Sayın Bahçeli´ye gelince, Sayın Bahçeli, aslında zaman zaman hatalar yapmıştır ama her zaman devlet adamı olduğunu da göstermiştir zaten bunun örnekleri de mevcut, Cumhurbaşkanlığı´ndaki desteği örnektir. 2011´deki yemin krizi ortadan kaldıran bir parti lideridir. Aynı şekilde 25. Dönemde meclis başkanlığı seçiminde destek vermiştir. Bana göre meclise girmeyerek dahi  destek vermiştir. Dolayısıyla kendisinin yapmış olduğu zaman zaman HADEP ile PKK ile kol kola olduğu durumlar da olmuştur. Özellikle iç güvenlik yasasında yapmış olduğu hataları burada rahatlıkla söylemem lazım. Yine 25. Dönem içerisindeki uzlaşmaz tutumuyla ama bir yerde yine hayırlı iş yapmış hiç olmazsa 64. Hükümetin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ama ülkesini seven, bayrağını seven her vatandaşın destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Rusya´ya karşı da Hükümeti desteklemesi gerektiğini düşünüyorum.

C. ÜSTEN: Sayın Tamer, ?Terör´le mücadele de etkin şekilde devam ediyor. Doğu ve Güney Doğu´da çatışmalar devam ediyor ve sokağa çıkma yasağı olan ilçelerimiz var. Müzakere sürecini iyi değerlendiremediler, silahlı mücadele yeniden etkin olmuş durumda ve kararlı bir duruş sergiliyoruz. Bunun sonu nereye varır? Sizin öngörünüz nedir?

/resimler/2015-12/8/1832208737155.jpgPKK´NIN SONU GELDİ , ARTIK  ELEMAN TOPLAYAMAZ   OLDULAR?.

İ. TAMER: Biliyorsunuz PKK belası 84´lerde ortaya çıkan, günümüze kadar gelen ve ülkemizin ekonomisine 500 milyar dolar gibi bir harcama yaptıran birçok insanımızın, askerimizin, polisimizin şehit olmasına sebep olan bir bela. Aslında bu belayı zaman zaman gelen hükümetlerin hepsi de bertaraf edebilme adına çok önemli çalışmalar yapmışlardır ama başarılı olamamışlardır. Son dönem içerisinde Diyarbakır´daki bir olaydan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, o zamanlar Başbakan sıfatıyla gittiği bir dönemde, oradaki bir şehit ailemizin acılarını paylaşmış, oradan dışarı çıktığında da; ?Ben baldıran zehiri de içsem, siyasi hayatımın kaybolması pahasına da neden olsa ben bu olayı bitireceğim? dedi ve çözüm süreci başlatılmıştı. Ama çözüm sürecinde bu PKK yandaşları, özellikle altını çizerek ayırt etmemiz gereken, 2 önemli hadise var, ilki burada yaşayan kürt halkını PKK teröristleriyle ayrı tutmak gerekir diye düşünüyoruz. İkincisi PKK teröristleri. Aslında oy kaybetmemizin çözüm sürecinin etkisinin olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla hem ifade edemedik hem de PKK´lı terörist gurubunun burada farklı algılamalarıyla ortaya çıkan kaotik dönemin sonlandırılmasıyla ilgili çalışmaları biz hükümet olarak Temmuz ayında tekrar başlatmış olduk. Bunlar iki tane polisimizi yatağında şehit etmiş olduğu için tekrar PKK ile silahlı mücadelemiz başlamıştır. Eski ile şimdiki mücadeleleri karşılaştıracak olursak önemli değişimler var. Nedeni şu eskiden biz PKK mücadelemizde şehir yapılanmaları olan KCK ile ilgili yapılan bir sürü çalışmalarımız vardı. Büyük bir kısmının göz altına alınıp tutuklanmaları söz konusuydu. Ama diğer taraftan kandile ve sınır dışından gelen saldırılarda etkili oluyorduk ama bugünkü gibi etkinlik ortada yoktu. Nedeni uydu görüntülerinde, radarlar Kandil´e gittiği zaman bu bölgenin fotoğraflarını dışarıdan almamız nedeniyle dış teknik elemanlarına ve dış güçlere bağımlılık durumumuz vardı. Ama çözüm sürecinde yapmış olduğumuz, İHA´larımız, 4B uydularımız tam olarak kendimizin yapmış olduğu istihbarat ile artık o kordinatları bombalamamız neticesinde PKK´ya ciddi anlamda zayiatlar verildi. Sonra doğudaki kaybettiğimiz belediyeler ile birlikte belediye işçileri çalışıyor gibi gösterip hendekler kazdığını, bombaların yerleştirildiği bir ortamı da geri de bıraktık. Artık bunların hepsinin sonu geldi, bunların bu kadar çırpınmasının nedeni, bugün Diyarbakır´da, Cizre´de, Nusaybin, Hakkari, Yüksekova´da özerklik adı altında çıkarmış oldukları eylemler bir bir yok edildi. PKK büyük panik içerisinde, artık eskisi kadar eleman toplayamıyor, topladıkları da PKK kamplarından kaçmaya başladılar. Son 2-3 ay içerisinde teslim olan PKK´lı bin 700´leri aştı. Şimdi bu zaman zarfında 3 binlerin üzerinde PKK´lı etkisiz hale getirildi. Şimdi daha etkili daha farklı bir yöntem uygulamaya başladık, bunlar özerklik adı altında çıkarmış oldukları faaliyetleri hepsini tek tek Türk Güvenlik güçleri tarafından yok edildiğini görmeye başladılar. Bu sebepten, etrikalari kaoslar, bir takım buna benzer kargaşalar yaratmaya çalışıp, eskiden olduğu gibi o bölgenin insanlarına PKK´nın güçlü olduğunu göstermeye çalışıyorlar. Ama bunu da gösterecekleri bir posizyon da kalmadı. Geçen hafta yaşanan Baro Başakanının öldürülme hadisesi ve orda inceleme yapmaya giden Savcımıza yapılan saldırıları can çekiştiklerinin göstergesi olarak Türk Halkı da görecektir. PKK ile mücadelemizde geri adım atma yok. Bunlara anladığı dilde konuşacağımız ve bu şekilde devam edeceğimizi belirtmek istiyorum.  

C.ÜSTEN :  Sayın Vekilim şimdi  biraz başa dönüp  1 Kasım seçimlerini kısaca değerlendirecek olsak  ortaya  çıkan tabloyu  nasıl yorumlamamız gerekir?

/resimler/2015-12/8/1832327174867.jpgBU SORUMLULUK VE YÜKÜMLÜLÜK İÇERİSİNDE YÜKÜMÜZ AĞIR.

İ.TAMER :  1 Kasım seçimlerini değerlendirecek olursak 7 Haziran´da sandıktan çıkan halkın iradesine her zaman saygılı olduk. Tek başına iktidara gelebilecek oyu da alamamıştık. 258 milletvekili ile koalisyon kurma çalışmalarımız oldu. Ama bunda başarılı olamadık. Daha sonra seçim kararı alınarak tekrar seçimlere gidildi. Sonuçlar 7 Haziran gibi olmadı. Daha önce AK Parti´ye güvenin, ülke geleceğine katkı koyan hükümetlerin yine AK Parti iktidarıyla devam kararı çıktı. Buna da saygı duyuyoruz. Biz biliyoruz ki bu sorumluluk ve yükümlülük içerisinde yükümüz ağır. Ancak etrafımızda kan gölü olan bir coğrafya üzerindeyiz. Özellikle son yıllarda Ortadoğu´da kaynayan kazanda Türkiye´nin istikrarını devam ettirmesi önemlidir diyoruz. Çünkü hem Ortadoğu politikasında da hem dünya için önemlidir diyoruz. Dolayısıyla tek başına iktidara gelmemizin de bu açıdan önemi büyüktü. 64. hükümetimiz güvenoyunu aldı, kabine kuruldu. Bakanlar Kurulu´nda Kayseri´den değerli bir milletvekili arkadaşımız Mustafa Elitaş Ekonomi Bakanı olarak Kayserimizi temsil edecek?./resimler/2015-12/8/1832460143880.jpg



“Türkiye Yüzyılı kadınların yüzyılı olacak”

"Filistin'de 7 bin 700 kayıp Filistinli var"

“Güçlü Türkiye için milli ve manevi değerlere sahip çıkmak zorundayız”

Başkan Yalçın yeniden Talas adayı

Kayseri’de Cumhur İttifakı adayları tanıtıldı

Başkan Büyükkılıç'tan Cumhur İttifakı ile istişare toplantısı

Başkan Büyükkılıç, AK Parti Kadın Kolları MKYK Üyesi Arslan'ı ağırladı

"Yeni projelerimiz ile hiçbir talebi geri çevirmeden değerlendireceğiz"

Büyükkılıç: “Ustalık anlayışı içerisinde en güzel çalışmaları yapacağız"

Akar ve Büyükkılıç, üreten kadınlarla buluştu

Genel merkezimiz neyi uygun görürse biz o noktada devam ederiz

Başkan Büyükkılıç, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katıldı

AK Parti Genel Başkanvekili Elitaş: “AK Parti oylarını patlatacağız”

Başkan Büyükkılıç, AK Parti Merkez İlçe Teşkilatları Ortak Yönetim Kurulu Toplantısına katıldı

AK Parti Kayseri’de yerel seçim mesaisi başladı

Özdemir sordu, Bakan Özhaseki yanıtladı