Kayserili ev kadını Neşe Koçak, evlendikten 15 yıl sonra girdiği üniversite sınavında hayalindeki heykel bölümünü kazandı -Üniversiteyi dereceyle bitiren ve seramik üzerine yüksek lisans yapan Koçak, atölyeye dönüştürdüğü evinin bodrum katında yaptığı çal
Kayserili ev kadını 3 çocuk annesi Neşe Koçak, evlendikten 15 yıl sonra girdiği üniversite sınavında hayalindeki heykel bölümünü kazandı.
Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü'nü dereceyle bitiren ve seramik üzerine yüksek lisans yapan Koçak, atölyeye dönüştürdüğü evinin bodrum katında yaptığı çalışmalarla üçüncü kişisel sergisini açmaya hazırlanıyor.
Koçak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lise eğitiminin ardından üniversite sınavına girdiğini ancak babasının izni olmadığı için üniversiteye devam edemediğini söyledi.
Üniversitede okuyamadığı için 18 yaşında evlendiğini anlatan Koçak, çocukluğundan bu yana güzel sanatlara karşı ilgi duyduğunu ve evinde çeşitli el sanatları ile kara kalem çalışmalar yaptığını belirtti.
-Ev hanımlığından heykel sanatçılığına-
Üç çocuk annesi Koçak, içindeki resim tutkusunun yıllar geçmesine rağmen bitmediğini ifade ederek, Kayseri'de resim kursuna başladığını, çizimlerini beğenen arkadaşlarının ısrarıyla üniversite sınavına girdiğini ve sınavdan yüksek puan aldığını dile getirdi.
Güzel sanatlar fakültesi için özel yetenek sınavına hazırlanırken babasının hastalandığını anlatan Koçak, ''Babamın rahatsızlığından dolayı kursa devam edemedim. Fakat çizmeyi hiç bırakmadım. Hastanede, doktorları, hastaları ziyarete gelenleri çizdim. Çizmeden duramıyordum, insanların tuhafına gidiyordu. Yetenek sınavına bir hafta kala babamı kaybettim. Ölümün gerçekliğini görünce okumaktan vazgeçtim ancak yakınlarımın ısrarıyla sınava girdim. Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü'nü kazandım. Okulu dereceyle bitirdim'' dedi.
Dört yıllık üniversite eğitiminin ardından, seramik alanında yüksek lisans yaptığını anlatan Koçak, şöyle devam etti:
''Heykel bambaşka bir alan. Gözleri görmeyen bir insan, resmi anlayamaz ancak heykele dokunarak onu anlayabilir. Her şey heykelin malzemesi olabilir. Kili, ahşabı, metali heykel yapımında kullanıyorum. Seramik fırını aldık, evimin altını seramik, heykel atölyesine çevirdik. Üniversiteden gelip, çalışmak isteyenler olursa burası herkese açık. Eşimle burayı daha kapsamlı hale getirmek istiyoruz.''
-''En büyük desteği eşim veriyor''-
Ev hanımlığından heykel sanatçılığına geçişte eşinden büyük destek gördüğünü vurgulayan Koçak, şunları dile getirdi:
''Eşimden Allah razı olsun. Onun desteği olmasa buralara gelemezdim. Yıllar sonra okumama izin verdi ve hep arkamda oldu. Ben sanayiye gidemiyorum, gitsem de nereden ne malzeme alınır, bilmiyorum. Heykel, seramik yapımı için gerekli malzemeyi sanayiden eşim alıyor. Çocuklarım ilk zamanlar sitem ediyorlardı ancak şimdi arkadaşlarına 'annemiz heykeltıraş' diye beni anlatıyorlar. Evlendikten sonra okuduğum için akrabalarımdan, annemden eleştiriler aldım. Halbuki ben üretmeyi, öğrenmeyi, araştırmayı seviyorum. Şimdi de açıköğretim fakültesinde okumayı düşünüyorum. Çok keyifli bölümler var. Yemek yapmak da keyifli ama yiyorsunuz bitiyor. Sanatla uğraşmak bambaşka bir şey.''
Üçüncü kişisel sergisini açacağına dikkati çeken Koçak, Mart ayında Mersin Ticaret Odası'nda açılacak sergisine hazırlandığını, ileride yaptığı eserleri bir satış merkezinde değerlendirmeyi düşündüğünü sözlerine ekledi.
