EĞİTİM BİR-SEN ŞUBE BAŞKANI AYDIN KALKAN İLE

EĞİTİM BİR-SEN ŞUBE BAŞKANI AYDIN KALKAN:

DOĞU´YA TECRÜBELİ ÖĞRETMENLER GİTMELİ

00-   Eğitim Bir-Sen Kayseri Şube Başkanı Aydın Kalkan gazetemize verdiği özel röportajda MEB müfredatı, terör olayları ve Doğu´ya atanan öğretmenler hakkında açıklamada bulundu. Doğu´ya tecrübeli öğretmenlerin gitmesi gerektiğini ifade eden Kalkan, Vatandaşın vergileri ile maaş alan HDP´Lİ vekillere de ateş püskürdü.

Kayseri´nin ve Ülkenin gündemini yaptığım haftalık röportajlarla takip etmeye devam ediyorum. Siz değerli okuyuculara gündemi ve gerçekleri haftalık röportaj bölümünde iletmeye çalışıyorum. Bu hafta, Eğitim Bir-Sen Kayseri Şube Başkanı Aydın Kalkan´ı konuk ettim. Aydın Bey ile Güneydoğuda yaşanan terör olayları, bölgedeki öğretmenlerin durumları, HDP´Lİ vekillerin fezleke durumlarına kadar birçok güncel konularda sohbet ettik. Şimdi lafı çok uzatmadan sohbetimizin ayrıntılarını aktarıyorum.

E. KİPMAN: Aydın Bey Merhaba, sizi tanımayan kişiler için klasik bir soru ile başlamak istiyorum, Aydın Kalkan kimdir? Biraz kendinizden bahseder misiniz?

A. KALKAN: 1961 yılında Kayseri Pınarbaşı Kuşçular Köyünde doğdum. İlkokulu Kayseri Pınarbaşı´nda Okudum. 1979 yılında Kayseri Melikgazi İmam Hatip Lisesinden mezun olduktan sonra 1983 yılında Kayseri Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Yüksek öğrenimini tamamladım. İlk görev yeri olan Diyarbakır Ergani Lisesi´nde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni ve İdareci olarak çalıştım, ardından Balıkesir Susurluk İmam Hatip Lisesinde Meslek Dersleri Öğretmeni ve İdareci olarak çalışmaya devam ettim. Kayseri Sarıoğlan İmam Hatip Lisesinde Meslek Dersleri Öğretmeni ve idareci olarak çalıştım. Kayseri Merkez İmam Hatip Lisesinde idarecilik yaptı. 28 Şubat sürecinde görevden alındı. Şimdi profesyonel olarak çalışıyor ve 2 dönemdir Eğitim Bir-Sen Kayseri Şube başkanı olarak görev yapıyorum.

E. KİPMAN: Aydın Bey, ülke gündeminde çok menfur saldırılar oluyor. Hepimiz bunu üzülerek takip ediyoruz. Allah´a şükürler olsun Kayseri´de böyle durumlar söz konusu değil, keşke Ülkemizin her yeri Kuzeyinden Güneyine, Doğusundan Batısına kadar her yer Kayseri gibi olsa, başını yastığa huzurla koyabilse. Maalesef terör belası buna izin vermiyor. Terör olaylarını siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

HDP´Lİ vekillerin hala mecliste vatandaşın vergileri ile maaş almasını hazmedemiyoruz.

A. KALKAN: ?Bu ülkede biz bir ve beraber yaşadık. Terör akıttığı kanda boğulacaktır. Nereden gelirse gelsin, kesinlikle terör faaliyetlerini kınıyoruz. Biliyorsunuz Ortadoğu´da Suriye haritası yeniden düzenlenecek, sanki Türkiye iç işiyle uğraşsın, buraya müdahil olmasın gibi bir oyun içerisinde olduğunu değerlendiriyorum. İnşallah Çanakkale ruhunu yakalamak zorundayız. Türk Hasan ile Kürt Mehmet aynı yerde yatıyorlar. Biz kesinlikle ırkı öne çıkardığımız zaman insanları böleriz, buna fırsat vermemek lazım. Siz Ankara´daki daha önceki patlamada terör saldırısı yapan teröristin taziye çadırına giderseniz, PKK sizi bir kaşık suda tükürüğü ile boğacak diyen insanların hala mecliste vatandaşın vergileri ile maaş almasını hazmedemiyoruz. Vatandaşlar da hazmedemiyor. İnsanların vicdanlarının rahatlatılması lazım. Bu vekillerle ilgili fezleke mi hazırlanacak, dokunulmazlıkları mı kaldırılacak, yani ?Siz kimden yanasınız kardeşim? Terörden mi yanasınız, Türkiye cumhuriyetinden mi yanasınız?´ Vatandaşın vergileriyle, maaşınızı alacaksınız ama meclis kürsüsünde çıkacaksınız, ?PKK sizi tükürüğü ile boğacak´ diyeceksiniz, ?Türkiye Cumhuriyeti bölücülük yapıyor´ diyeceksiniz, gidip teröristlerin çadırında poz vereceksiniz. Bu durumdan vatandaşımız çok rahatsız. Yapılacak bir şey varsa bununla ilgili yapılıp vatandaşın rahatlatılması lazım. Bazı yazar ve çizerlere bakıyorsunuz, sanki hepsi PKK yanlısı, burada hedef Cumhurbaşkanı. Ak Parti hükümeti düşsün Türkiye´ye ne olursa olsun. Böyle bir mantıkla nereye varacaksınız? Cumhurbaşkanımız %52 halkoyu ile seçilmiş insan. Onu düşürdüğünüz zaman, AK Parti´yi çökerttiğiniz zaman ülke ne hale gelecek? Kaostan kim ne fayda sağlayacak.?

E. KİPMAN: Başkanım, ülkemiz içerisinde bunlar yaşanırken, sınırlarımızın dibinde de dengeler değişiyor. Suriye´de bulunan Türkmen kardeşlerimiz de neredeyse her gün vahşetle burun burunalar. Memur-Sen ailesi olarak, Bayırbucak Türkmenlerine birçok yardım yaptınız. Şuana kadar kaç tır yardım gönderdiniz? Yine hedefleriniz arasında yardım tırı göndermeniz var mı?

A. KALKAN: Bizim kurucu Genel Başkanımız merhum Mehmet Akif İnan yedi güzel insandan biri olan şair, yazar, Kudüs şairi aynı zamanda çağın soylusu diyoruz biz ona, sendikayı kurarken merkeze insanı koyuyor. ?Her şey insan için´ diyor. Nerede mazlum varsa onlara yardım etmeye gayret gösteriyoruz. Şuanda, Rusya´nın, Suriye´nin, İran´ın bir ablukası var Bayırbucak Türkmenlerine karşı, bizler de Memur-Sen ailesi olarak tüm Türkiye´deki Memur-Sen´den bahsediyorum, tüm ülkede yardım kampanyası başlatmıştık. Urfa insani yardım derneği ile Urfa´ya gittik, acil lazım olan, çocuk maması ve çocuk bezi göndermiştik. Hatta kampı da ziyaret edecek ama çözüm süreci bitti yeniden terörün hortlamasından dolayı Valilik için vermedi. Orada 3 tır gönderdik. Daha sonra ki başlattığımız yardım kampanyasında İHH yetkilileriyle görüştük. Acil olarak Bayırbucak Türkmenlerinin ihtiyacını sorduk. Onlarda un istediler. Orada bulunan fırınlarında ekmek pişiriyorlarmış ama o zamanda ekmek yapacak unları dahi yokmuş. Bizde Memur-Sen olarak Kayseri´de ?iyilik kervanına sen de katıl, her üyeden 1 torba un´ yardım kampanyası başlattık. Sağ olsun, üyelerimiz, öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz kampanyaya çok ilgi gösterdi ve 12´nci tırımızı Mart´ın 15´inde gönderdik. Biz ileri ki dönemde kamplara gidip, ziyaret gerçekleştireceğiz.

E. KİPMAN: Aydın Bey, şuanda Müdür yardımcıları atamaları söz konusu, Sendika bu anlamda neler yapıyor? Ve dahası Güneydoğu´da terörden dolayı mağdur olan öğretmenler elbette ki vardır. Onların durumu nasıl? Bir de yeni sistem ile Aday Öğretmen durumu var, bu konularda bizi bilgilendirebilir misiniz?

Doğu´ya tecrübeli öğretmenler gitmeli.

A. KALKAN: Tabi şuanda Şubat atamasıyla 30 bin yeni öğretmen ataması yaptı Bakanlık. Yeterli mi? Elbette yeterli değil ama hakkı da teslim etmek lazım yani şuanda AK Parti döneminde 500 ? 550 bin civarında bir atama yapıldı öğretmen kadrosuna. Öğretmen kadrosu şuanda 950 binler civarında. Biz sendika olarak istiyoruz ki sınıflarda kadrolu öğretmenler olsun. Ücretli öğretmenlerle bu iş olmuyor. Çünkü ücretli öğretmenler ikinci dönem KPSS´YE hazırlandığından dolayı dersleri bırakmak zorunda kalıyorlar. İkinci dönemde öğretmenin değişmesi iyi olmuyor. O yüzden sene başına başlayan öğretmen sene sonunu getirsin istiyoruz. Bunun için de mutlaka kadrolu öğretmenlerin olması lazım. Bakanlık 90 bin diyor ama 100 binin üzerinde öğretmen açığı var. Şuanda yeni atanan öğretmenlerle ilgili yeni bir sistem var. Aday Öğretmenlik. Kayserimizde de 647 tane aday öğretmen atandı. Tabi bu aday öğretmenler 6 aylık süreci burada tamamlayacaklar, danışman öğretmenlerin nezaretin derslere girecekler, idari konularla ilgili, özlük haklar ile ilgili çalışmaları öğrenecekler, 6 ay sonra Eylül ayında atanmış olduğu kadrosuyla, atanmış olduğu okulda başlayacak. Yeni atanan öğretmenlerimiz, genç öğretmenler, Doğu´ya ve Güneydoğu´ya atanıyor daha çok oradaki açığı kapatmak için. Bana göre bu politikanın değişmesi lazım, be diyorum ki oralara tecrübeli öğretmenler, millet, bayrak sevgisi, insan sevgisi, iletişim kurabilecek kişiler gitmeli. Terör bittikten sonra oradaki insanları kazanmamız lazım. O insanları kazanmamız için tecrübeli insanların oralara gitmesi daha uygun olur diyorum. Tabi tecrübeli öğretmenleri de görevlendirmeleri için iki katı maaş vereceksin, görev yapacaksa, gönüllü olarak görev yapacaksa iki katı maaş vereceksin. Tanka silaha verileceğine öğretmene verilsin, oralarda yeniden kardeşlik projesi, birlik beraberlik projesi okullarda işlenmeye başlansın diyorum ben. Yeni öğretmenler Doğu´ya terör var endişesiyle korkuyla gidiyor bence bu stratejinin değişmesi lazım. Müdür yardımcılığı konusunda yarın bir sınav açılacak. Biz sendika olarak sınavlardan önce öğretmenlerimizi hazırlamak için kurs açıyoruz. Üyelerimiz kursa gelirler ve sınava girdikleri takdirde başarılı olurlar. Ama bu yıl kurs açmadık, Genel Merkezimiz çıkabilecek sorular belli olduğu için kitap bastırdı arkadaşlarımıza yani 1680 arkadaşımız kursa katılacak olsa, bayağı bir yük getirecek hangi okulda açacağız? O yüzden deneme sınavlarıyla adaylarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz.

E. KİPMAN: Başkanım, sanıyorum 9 bin civarında üyeniz var. Üye sayısını artırmayı düşünüyor musunuz? Bir hedefiniz var mı?

A. KALKAN: bizim hedefimiz 10 bin üye sayısı. Mayıs mutabakatı da yaklaştı. Ama biraz zor gözüküyor. Mayıs maaşı kesintisine göre sayılar belirleniyor. Biz 14 Mayıs´a kadar bir koşturacağız. 1 Mart ile 16 Mart arası 400 üye girişimiz oldu. Biz çalışmaya devam ediyoruz. Sağ olsun ilçe başkanlarımız çalışıyor ve bizlerin yükü alıyorlar.

E. KİPMAN: Başkanım birçok alanda mazlum ve mağdurlara yardımda bulundunuz ama sosyal sorumluluk alnında yaptığınız veya yapacağınız projeler var mı?

Müfredatın değişmesi lazım. Bizim örf ve adetlerimizi çocuklarımız bilmiyorlar.

A. KALKAN: Biliyorsunuz biz sendika olarak değerler eğitimine çok nem veriyoruz. Müfredatın değişmesi lazım. Bizim örf ve adetlerimizi çocuklarımız bilmiyorlar. Yeni yetişen nesle ?nasıl bir gençlik yetişiyor?´ filan diyoruz. Toplu taşım araçlarına biniyorsunuz, inanır mısınız ihtiyarlar, hamilelerimiz ayakta duruyorlar, gençler almış telefonu eline onları görmemezlikten geliyorlar. Bunlar bizde olmayan şeyler. Eğer çarşıda ihtiyarın elinde gördüğünüz yükü alıp taşımak bizim geldiğimiz kültür. Bizde ki şuanda TEOG, LYS, YGS anlayışı tamamen bir yarış. Bir soruyu daha fazla yaptığınız zaman birçok kişiyi geride bırakıyorsunuz, böyle bir sistem. Bu sistemde çocuklar test ile tost arasına sıkışmış. Bu sistemde sizin örf ve âdeti öğretmeniz, büyüğe nasıl davranacağınız, komşuya nasıl davranacağınız, yani komşuluk bitti. 6 ay önce Talas´a taşındım, kapımı çalan yok, kimse de ?siz kimsiniz? İn misiniz, Cin misiniz?´diyen yok. Bütün bunların yeniden kazandırılması lazım. Biz de Memur-Sen ve İHH´NIN paydaş olduğu her sınıfın bir yetim kardeşi olsun istedik. Yani çocuğa vermeyi öğretmek, yani çocuklara kendi harçlıkları paylaşma duygusunu şuanda verebilmek için şuanda bir sosyal sorumluluk projemiz var. Öğrencilerimizde kumbaralar var, çocuklar harçlıklarını buralara atıyor. O duygu çok önemli, yetim kardeşleri geliyor ve sınıfta onu görüyorlar, çok iyi oluyor. Biliyorsunuz, Allah Resulü; ?verdiğiniz sadakalar birçok belayı def eder´ buyuruyor. Başımıza gelmediğinden bilmiyoruz. Her ay tanınmış şair ve yazarlarımızı getiriyoruz, Kadın kollarımız gayretli olarak çalışıyor, unutulmuş çocukluğumuzdaki oyunları okullarda oynuyorlar.