ERSİN FENER İLE

2014´TE HAVA KİRLİLİĞİNDEN DOLAYI 7 GÜN BOYUNCA HAYATİ TEHLİKE ATLATTIK

Makine Mühendisleri Odası sokakta tam bir tabu. Vatandaş ismini duyuyor ancak tam olarak ne işle meşgul olduğu meçhul. Ben de bu haftaki röportajımı Makine Mühendisleri Odası´nın faaliyetleri ve yetkileri konusuna ayırdım. Elbette bu konuda sohbet edebileceğimiz en yetkili isim olan Makine Mühendisleri Odası Kayseri Şube Başkanı Ersin Fener ile gerçekleştiriyoruz röportajımızı. Fener´le aslında sadece bu konuya değil, Kayseri´nin hava kirliliğini, asansör denetimlerini ve ısı yalıtımlarına da değindik. Şimdi lafı uzatmadan bizi makamında konuk eden Ersin Fenere ?merhaba´ diyerek merak ettiğimiz konulara giriş yapıyoruz.

M. EMRE KİPMAN: Öncelikle merhaba. Röportaj isteğimizi kırmadığınız ve vakit ayırdığınız için teşekkür ederim. Dilerseniz öncelikle sizi tanıyalım. Ersin Fener kimdir?

E. FENER: Ben teşekkür ederim, bu röportajı benden talep ettiğinizden dolayı. Ersin Fener 1973 Kayseri doğumlu. İlk, Orta ve Lise eğitimini Kayseri´de tamamladım. Akabinde Niğde Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde araştırma görevlisi olarak göreve başladım. 3 buçuk sene sonra Yozgat´ta o zaman ki adı Bayındırlık İl Müdürlüğü olan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde görevime devam ettim. Yaklaşık 13-14 yıl önce Kayseri´ye geldim ve burada Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüzde Proje Mühendisi olarak görev yapıyorum. Uzmanlık alanım Enerji üzerine. Makine Mühendisleri Kayseri Şubesinde çeşit yerlerde görev aldıktan sonra şuanda Makine Mühendisleri Odası Kayseri Şube Başkanı olarak görev almaktayım.

M. EMRE KİPMAN: Allah bozmasın bu birlik ve beraberliğinizi. Başkanım, Makine Mühendisleri Odası sokakta bir tabu gibi. Vatandaş bu odanın faaliyetleri konusunda tam bir bilgiye sahip değil. Basitleştirmek gerekirse, Makine Mühendisleri Odası ne iş yapar? Hangi işler ile meşguldür?

KAMU KURUMU NİTELİĞİN KURULMUŞ BİR MESLEK ODASIYIZ.

E. FENER: Özetlemek gerekirse, Makine Mühendisleri Odası, üyeleri odaklı bir oda. Yani makine mühendisi varsa, Makine Mühendisleri Odası da vardır. Bu doğrultuda öncelikle bizim meslek ve meslektaş odaklı bir odacılığımız var. Meslektaşlarımızın mezun olduktan sonra, uzmanlık alanları için, eğitimlerini tamamlamalarına yardımcı olmak. Belgelendirme, daha doğrusu yetkilendirme yapmak ve bundan sonraki süreç içersinde kamusal alanda gerekse de toplumun her kesiminde hizmet veren meslektaşlarımızın faaliyetlerini tekniğe uygun olup olmadığı konusunda denetimini gerçekleştirmek olarak özetleyebiliriz. Tabi bu meslektaş odaklı çalışmalarımız. Kamusal faaliyetleri konusunda da birçok eylemlerimiz var, bunlar; asansörlerin periyodik kontrolleri, LPG´li araçların sızdırmazlık kontrolleri, ateşçi belgesi dediğimiz katı ve sıvı yakıt yakan kazanlar, benzin istasyonlarında pompacı dediğimiz arkadaşlarımızın eğitimi noktasında kurumuzca bu hizmetler veriliyor. Tabi bunlar Makine Mühendisleri Odasının portföyünü tam olarak anlatmıyor. Anayasa´nın 135. Maddesine göre, Kamu Kurumu niteliğinde kurulmuş bir meslek odası. Kamu kaynaklarının kullanılması noktasında bir denetçi rolü de var.

M. EMRE KİPMAN: Makine Mühendislerinin birçok konuda uzmanlıkları var. Örneğin, asansör bakımı, ısı yalıtımı konusunda ve hava kirliği ve baca ölçüm noktasında sizin etkin olduğunuz alanlar var. İlk olarak asansör konusunu ele alalım. Kayseri´deki asansörlerin ortalama durumu ne düzeyde ve buradaki bina yöneticileri buna önem veriyorlar mı?

ASANSÖRLERDE ŞUANDA GÜVENLİ KULLANIM NOKTASINA GELDİĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM.

E. FENER: Biz Makine Mühendisleri Odası Kayseri Şubesi olarak yıllarca üzerinde durduğumuz konulardan bir tanesi. Yıllardır ülkemizde asansörlerimizin güvenliği noktasında, kullanımıyla alakalı olarak yönetmelik olmasına rağmen son 4 yıl öncesine kadar, bu yönetmeliğin uygulaması denetimsel noktada bir eksiklik söz konusuydu. 4 yıl öncesine kadar şube olarak bu konuda çok etkin olmaya gayret ettik. Vatandaşın üzerinde sağduyu oluşturmak için çabamız oldu. İl ve ilçelerimizi de tespit ettiğimiz birçok asansörün herhangi bir beklenti içerisine girmeden Makine Mühendisi Odası olarak denetimlerini gerçekleştirdik. Eksiklikleri tespit ettik. Hatırlarsınız ilimizde ve ülke genelimizde birçok asansör kazalarıyla karşı karşıyaydık. Bu kazalar genellikle ölüm ve ağır yaralanmalarla sonuçlanıyordu. O dönem içerisinde yapmış olduğumuz çalışmaları yerel yöneticilerimizle ve ilgili bakanlıklarımızla paylaştık. Bizim üst birliğimiz olan Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odası da gerekli çalışmaları yaptı. Yaptığımız ilke denetimlerde hemen hemen her asansöre ´kırmızı etiket´ dediğimiz, yani kullanıma uygun olmadığını gösteren etiketler yapıştırdık. Tehlikeli asansörler tespit edildi, amaç ta zaten buydu. Bu asansörlerin kısa süre içerisinde revize edilmesi gerekiyordu, bunlar yapıldı. İlk seneden sonra asansörler belli bir seviyeye geldi. İkinci yıldan itibaren yönetmeliklerle birlikte çeşitli aksamların değiştirilmesi, standartların değişmesi söz konusu oldu. Daha sonra yine günümüze kadar asansörler revize edilerek bugün ki pozisyona taşındı. Burada vatandaşlarımız çok sağduyu olduklarını düşünmüyorum. Ama kanun ve yönetmelikle yerel idarenin denetim yapması bu sorumluluğu biraz perçinledi. Bugün ilimizde kontrolü yapılmayan hiç bir asansör söz konusu değil. Bu hizmetleri Makine Mühendisleri Odası olarak biz vermiyoruz ama bizim gibi belgelendirilmiş ´A Tipi´ muayene kuruşlarınca yapılıyor. Şuanda güvenli kullanım noktasına geldiğini düşünüyorum ancak şunu da ifade etmeden geçmek istemiyorum. Makine Mühendisleri Odası görüş alışverişi ve talep etme noktasında etkin olduğumuzu söylemeliyim. Önümüzdeki yıllarda asansörlerin denetimi noktasında daha etkin olacağız. Bunu bizzat biz yapsak ta etkin olacağız yapmaksak ta etkin olacağız. Makine Mühendisleri olarak toplumun yararına yapılacak işlerde sorumluluğumuz diye düşünüyoruz.

M. EMRE KİPMAN: Peki ısı yalıtımı konusunda hangi aşamaya geldik?

ISI YALITIMI MALZEMELERİNDE YANGINA KARŞI DİRENÇLİ MALZEMELERİ KULLANMAKTA FAYDA VAR.

E. FENER: Türkiye enerjisini büyük oranda dışarıdan satın alan bir ülke. Ulaşımda, aydınlatmada, ısı amaçlı kullandığımız doğalgaz yakıtlarının büyük bir bölümünü ithal ediyoruz. Bu doğrultuda bizim enerjimizi tasarruf yoluna gitmemiz gerekiyordu. Bu kapsamda enerji verimliliği kanunu çıkarıldı. Bu kanuna bağlı olarak iki yönetmelik çıkartıldı. Yönetmelikte, binaların gerek mekanik açıdan, gerek yalıtım noktasında belli bir seviyede olması amaçlandı. Biz bunun merkezindeyiz. Bu çalışmalara yıllarca katkı koyduk. Hatta enerji verimliliği kanunun yayınlanması ve ilgili yönetmeliklerin yayınlanmasında Makine Mühendisleri Odası olarak etkin olduk. Bu uygulamanın başlamasından malzeme seçimine kadar Odadaki arkadaşlarımız, yetkilendirdiğimiz meslektaşlarımız görev yapıyorlar. 2008 yılından bu güne kadar yeni ruhsat alacak binalarda etkin bir şekilde uygulanıyor. Zaman içerisinde yönetmelikle de değişiklikler söz konusu oluyor, bu kapsamda da kullanılacak malzemenin özellikleri ve uygulanacak metot değişiyor zaman içerisinde. Sonuçta değişen, gelişen bir teknoloji var. Zaman içerisinde kusurları da görmeye başlıyoruz. Kullanılan malzemenin bir sönüm kat sayısı var. İlk yapıldığı gün ki gibi ısıya karşı direncini muhafaza edemiyor. Hâlbuki yapılan yalıtımın sürdürülebilir olması, en kötü ihtimalle binanın ömrü ile özdeş olması gerekiyor. Yine diğer taraftan binanın ısıya karşı direncini artırırken diğer taraftan olası bir yangın anında, can ve mal güvenliğinin olası bir yangın halinde korunması gerekiyor. Kullanılan malzemenin %99´u petrol esaslı malzeme. Biliyorsunuz petrol ürünleri yanıcı maddelerdir. Bu günlerde artık değişen teknolojiyle, yalıtımda kullanılan malzemelerin tümü artık yanmaya karşı dirençli mantolama yapılabiliyor. Vatandaşlar körü körüne gidip sıradan bir mantolama yaptırmasınlar. Yangına karşı dirençli malzemeleri kullanmalarında fayda var.

M. EMRE KİPMAN: Peki Sayın Fener, Kayseri´nin hava kirliliği konusuna gelecek olursak, nedir kirlilik? Bu havanın hali ne olacak? Yok, mudur bunun bir çözümü?

HAVA KİRLİLİĞİNE ÇÖZÜM RÜZGAR KORİDORLARI.

E. FENER: Hakikaten bugün Kayseri´nin en büyük problemi hava kirliliği. Sadece bugün değil, son 10 yıl içerisinde ciddi bir oranda kirlenme söz konusu. Hava Kirliliği konusunda son 5 sene içerisinde Kayseri birinciliği hiçbir ile kaptırmıyor. En son 2014 senesi içerisinde yanlış hatırlamıyorsam 28 gün, hava kirliliğinde birinci olmuşuz. Toplam 7 günde üst solunum rahatsızlığı yaşayan vatandaşlarımızın hayati olarak sokağa çıkması tehlike arz eder durumdaydı. Bu olayın vahametini ortaya koyuyor. Sadece bu kış ayları için geçerli değil, yazın bile Kayseri´nin üzerinde belli bir katmanın olduğu gözüküyor. Hava kirliliğinin yalnızca, yakıtlardan kaynaklandığını düşünmek biraz gerçek dışı kılar. Bunlarda etkili ama 20 yıl öncesine gidersek katı yakıtla ısınmamıza rağmen hiçbir problem yaşanmıyordu. Bizim bir rüzgârımız vardı. Yıllarca bu rüzgâr olgusunu kaybettik, rüzgârın ve yağışın olmadığı bir atmosferde hava kirliliğinden korunma, hava kirliliğini öteleme bir şansımızın olmadığını düşünüyorum. Hava koridorlarını kapatmış bulunuyoruz. Biliyorsunuz Kayseri bir çanağın içerisine kurulmuş vaziyette biz önce merkezde yapılaşmamızı yaptık, bu yapılaşma sıkıştıkça kenarlara açıldı. Kayseri mimarlaşmanın çok yoğun olduğu bir il. Bu kadar nüfusu artan bir ilde yapılaşmada o kadar hızlı gerçekleşiyor. Ama bu yapılaşma esnasında maalesef biz 4 gün sonra başımıza gelecek hava kirliliğinde etkin rol üstlenemedik. Hâlbuki biz o zamandan rüzgâr haritalarını ortaya koyup havayı temizleyecek olan, havayı sirküle edecek olan, tabiatın kendi kendini temizlemesini bir şekilde muhafaza etmemiz gerekiyordu. Bu kriterleri imarlaşma esnasında tabana oturmamız gerekiyor. Dünyanın birçok merkezinde böyle hava kirliliği sorunları oluyor ve bu merkezler sorunlarını rüzgâr koridorları açarak çözüyorlar. Bizlerde hava kirliliği sorununu çözmüş merkezlerle çalışmalar yapıp rüzgâr koridorları ile bu hava kirliliğinden kurtulabileceğimizi söyleyebilirim.

M. EMRE KİPMAN: Ersin Bey, son olarak 16 Ocak 2016 tarihinde Genel Kurulunuz var. Tekrar aday mısınız?

MESLEKTAŞLARIMIZIN HAKLARINI KORUMA VE GÜÇLENDIRME ADINA BIR TAKIM FAALIYETLERIMIZ OLACAK.

E. FENER: Evet tekrar adayım. Şimdi şöyle izah edeyim, biz bir aileyiz, 2700 kişilik bir aileyiz. Mevcut başkanın devam ediyorum demesinden ziyade üyelerin genel yaklaşımı ve değerlendirmesi bizim için karar vermede etkili. Bu doğrultuda yapmış olduğumuz istişareler neticesinde devam kararı aldık. 2016 Ocak ayı içerisinde gerçekleştireceğimiz genel kurulda ben adayım. Ama bizim genel bir amacımız var. Kayseri modeli dediğimiz bir modelimiz var. Meslekte birlik modeli. Biz yıllarca 2 bin 700 tane aynı ruhla hareket ettik bu birlikteliği muhafaza etmeye gayret ettik dedik ki biz meslek odasıyız, biz meslek ve meslektaş odaklı faaliyet göstereceğiz, ilimize ülkemize aynı duruşla hizmet etmeye gayret edeceğiz, birlikte üreteceğiz, birlikte karar alacağız, birlikte uygulayacağız anlayışı içinde hareket ettik. Büyük bir ihtimalle gerçekleştireceğimiz genel kurulda yıllardır amaçladığımız ve başardığımız doğrultuda birlik ve beraberlik içinde bir genel kurul gerçekleştireceğiz. Şuan için tek listeli bir genel kurul olacağını söyleyebilirim. İlerleyen süre içinde belki farklı bir oluşum olabilir. Bizim amacımız bu birlikteliği muhafaza etme amacında olacak. Biz başından beri ifade ediyoruz meslek ve meslektaş odaklı bir sivil toplum kuruluşuyuz meslek odasıyız. Bizim 2 bin 700 tane meslektaşımız var. Her senede 10 bine yakın meslektaşımız sektöre giriyor. Bugün 61 senelik Türk Mühendis Mimarlar Odası Birliğinde 100 bin gibi bir makine mühendisi sayısına ulaştık. Ama mevcuttaki eğitim sistemiyle her ilde bir üniversite açılması, her açılan üniversitede Mühendislik Fakültesi ve makine mühendisliği bölümü ya da yan bölümlerin olması yeterli alt yapı ve donanıma sahip olmadan meslektaşlarımızın sektöre sunulması, Türkiye´de bu şekilde meslektaşlarımızın çoğalması, istahdam olanakları, sanayileşme, kalkınma ve büyüme hızımızın dikkate alınmaması gibi bir takım faktörlerde var. Bunlara bağlı olarak meslektaşlarımızın saygınlığında bir azalma söz konusu. Bu noktada Makine Mühendisleri Kayseri Şubesi olarak, bağlı olduğumuz birim ve üst birimimize bu dönem içinde bunun mücedelesini verme anlayışı içinde olacağız. Yani Türkiye´deki büyüme hızı, istihdam, sanayileşme kalkınma hızı olarak bizim meslektaşlarımızın haklarını koruma ve güçlendirme adına bir takım faaliyetlerimiz olacak.