HOCALI KATLİAMININ 21. YILI

Melikşah Üniversitesi'nde Hocalı katliamı ile ilgili düzenlenen toplantı, Hocalı katliamında öldürülen Türkler için saygı duruşuyla başladı. Programda daha sonra Azerbaycan ve Türk milli marşları çalındı. Programa davetli olan Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Faik Bagirov, gönderdiği mesajda, başka bir program nedeniyle Kayseri'ye gelemediğini ifade etti. Bagirov'un toplantı için gönderdiği mesaj okundu. Melikşah Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Şen'in moderatörlüğünde Hocalı katliamı, katliamın tanığı Doç. Dr. Aydın Kasımov ca Doç. Dr. Ferhat Mehdiyev tarafından anlatıldı.
Hocalı katliamı ile ilgili düzenlenen programda konuşan katliamın canlı tanığı Doç. Dr. Kasımov, yeryüzünde 3 milletin toprak kavgası verdiğini, bunların Filistin, İsrail ve Ermeniler olduğunu ifade ederek, ''Bunlar içinde ise İsrail ve Ermeniler, toprak için katliam yapıyorlar. Ermeniler, Suriye'den, Irak'tan Kafkaslar'a gelerek o zamanki Rusya'nın ve diğer dünya milletlerinin de desteğini alarak bir toprağa sahip oldular. Ancak Ermeniler, bununla kifayet etmediler. Azerbaycan'ın Karabağ bölgesine saldırdılar. Karabağ bölgesine girince de Hocalı'da katliam yaptılar. Bir gecede 106'sı kadın, 83'ü çocuk olmak üzere 613 Türk'ü katlettiler ve bin 275 kişiyi de esir aldılar. Bu esirlerden 150'sinden hala haber yok'' diye konuştu.
İnsanlık değerlerini taşıyan hiç kimsenin katliamı görüp de ondan sonra sağlıklı bir hayat sürmesinin mümkün olmadığını ifade eden Kasımov, ''Ben o dönemde orada görevliydim ve katliamı gördüm. Benim sağlıklı bir şekilde hayat sürmem mümkün mü? Günde onlarca ilaç alıyorum'' dedi.
Kasımov, Ermeniler'in özellikle Rusya'nın desteğini alarak Türkler'e karşı büyük bir katliama giriştiğini vurgulayarak, ''Ermeniler, Türkler'e karşı mücadelelerini, katliamlarını 1775 yılından itibaren başlatmışlardır. Bu tarihten itibaren Türkler'in zarar görmesi için herşeyi yapmışlardır. Hocalı katliamı ise Ermenilerin Türkler'e karşı yaptığı katliamların küçük bir parçası, küçük bir damlasıdır. Ermeniler, Kafkaslar'a yerleştikten sonra, hiç boş durmadılar. Sürekli iki deniz arasında büyük bir devlet kurma (Karadeniz ile Hazar Denizi arasında) hayallerini gerçekleştirmek için saldırdılar'' ifadelerini kullandı.
Ermeni saldırıları yaşandığı dönemlerde, güçlü, dirayetli ve vizyon sahibi liderleri iş başına getirmedikleri için kendini suçlu hissettiğini de ifade eden Kasımov, ''Biz bu yanlışa düştük. Ama bu katliamları siz gençler iyi öğrenin ve ona göre birlik, beraberlik içinde mücadele edin. Bu sizlerin omuzlarınızda birer yüktür. Eğer Türkler birlikte hareket etmezlerse, daha büyük katliamlar olabilir. Bir devletin armasında, başka bir ülkenin toprakları yer alır mı? Alırsa, o devlet, dost olabilir mi? Ermenistan'ın armasında kendine ait olmayan topraklar var. Benim bahsettiğim mücadele, silahlı bir mücadele değil, beyin mücadelesidir. Birbirimize, bizi biz yapan değerlere sahip çıkmalıyız. En iyi mücadele bu şekilde olur'' dedi.
Programa öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği ve öğrencilerin zaman zaman duygulandıkları görüldü.