KTO BAŞKANI MAHMUT HİÇYILMAZ İLE

KAYSERİ´NİN TİCARET PATRONUNDAN AK PARTİ KONGRE AÇIKLAMASI

?ZAMANLAMA BAKIMINDAN KEŞKE OLMASAYDI?

Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, haftalık röportaj bölümümüzde sorularımızı yanıtladı. Ticaret Odasının yeni hizmet binasının inşaatını gezmek üzere düzenlediği toplantıda konuştuğumuz Mahmut Hiçyılmaz, AK Parti´nin olağanüstü kongre kararından Ekonomi Piyasasını nasıl etkilediği hakkında açıklamada bulundu. Hiçyılmaz, ?İş dünyasın bakımından dolar ve Euro´nun bu gelişmelerden sonra anormal yükselişi, bu gelişmelerle daha da zora girebileceği konusunda endişelerim var. Piyasaya verilecek olan güven konuşmalarıyla, çok az zararla geçmesi ve Türkiye´nin yoluna devam etmesi için siyasilerin çalışmalar yapmasını ümit ediyorum.? Değerlendirmesinde bulundu.

Gazetemizin röportaj bölümünde bu hafta, Kayseri Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Hiçyılmaz´ı ağırladık. Kayseri Ticaret Odası´nın yeni hizmet binası inşaatında gerçekleştirdiğimiz röportajda Oda seçimleri, inşaat durumu, çek yasası, odada yaşanan gerginlikler ve Başbakan Ahmet Davutoğlu´nun Genel Başkanlıktan ayrılmasının piyasa üzerindeki etkisini konuştuk. İşte sohbetimizin ayrıntıları?

E. KİPMAN: Mahmut Bey merhaba, ilk sorum inşaat çalışmaları nasıl gidiyor? Şuanda hangi aşamalar tamamlandı, hangi aşamalar tamamlanmayı bekliyor?

İNŞAATIN YAPIM AŞAMASI %50 SEVİYELERİNDE

M. HİÇYILMAZ: Emre Bey, bildiğiniz gibi Ticaret Odası yönetimine geldikten sonra bizim Kayseri Ticaret Odası üyelerimizin daha iyi hizmet alabilmeleri bakımından yeni bir hizmet binasına ihtiyacı olduğunu tespit ettik ve Kayseri Ticaret Odası yeni hizmet binası çalışmalarına başladık. Şuanda içinde bulunduğumuz inşaatın yapım aşaması %50 seviyelerinde ve inşaatın bitme süreci bakımından aslında yüklenici firma ile yapılan sözleşmede Eylül sonu gibi gözüküyor ancak, başka eksikliklerimizin giderilmesi bakımından hizmete açılış tarihinin bu yılın sonu yani 2016´nın sonuna hizmete açılmasını ümit ediyoruz.

E. KİPMAN: Efendim, yılsonu demişken, normalde bu yılın sonunda yapılması gereken oda seçimleri, daha 4 yılınızı tamamlamadığınız için önümüzdeki yıla sarkar mı?

ODA SEÇİMLERİ 2017´NİN EKİM ? KASIM AYLARINA KALABİLİR

M. HİÇYILMAZ: Normalde bu yıl yapılması gerekmiyordu aslında. Çünkü 4 yıl dolmuyor. Anayasal hak olarak 4 yılın dolması söyleniyor. Zaten Odalar Borsalar Birliği´ne biz de sözlü olarak sorduk ancak, diğer odalar yazılı olarak sormuşlar, Odalar ve Borsalar Birliği´nin Yüksek Seçim Kurulu tarafından elde ettiği bilgiye göre, 4 yılın bir kere Anayasal hak olarak dolması gerekiyor ki o da, önümüzdeki yılın Mayıs ayına tekabül ediyor. Çünkü bizim seçimimiz 2013 yılının 11 Mayıs´ında yapılmıştı. Dolayısıyla 2017 Mayıs ayının 11´i geldiğinde biz 4 yılı doldurmuş olacağız. Bir de kanunda diyor ki, ?seçimler Ekim 1´de başlar, Kasım sonunda biter´ diyor. Eğer bu ibare bir yasa ile veya Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilirse 2017´nin Mayıs ayında seçim gözüküyor ama o ibra kaldırılmazsa, 2017´nin Ekim ? Kasım aylarına kaldırılmış olacak.

E. KİPMAN: Sayın Hiçyılmaz bir ara Kayseri Ticaret Odası´nda tansiyon çok yüksekti, Mehmet Filiz´in Meclis Başkanlığı´ndan istifa etme süreci, çok tartışmalara da neden oldu. Şuanda Odada sular duruldu gibi duruyor, siz ne düşünüyorsunuz? Tansiyon düştü mü?

BU ODAYI ELE GEÇİRMEK ÜZERE GELEN İNSANLAR OLDU

M. HİÇYILMAZ: Şimdi biz Kayseri Ticaret Odası olarak 17 bin üyemize hizmet etmek üzere görevimizin başındayız. Zaten bu gayeler ile göreve gelmiş olan bir yönetimiz. Tabi bizim zaman zaman göreve başladıktan sonra da sıkıntılarımız oldu. Bu odayı ele geçirmek üzere gelen insanlar oldu. O zaman kendilerine ?cemaat´ denen, ?hizmet hareketi´ denen ancak daha sonra Türkiye´nin başına bela olan ve ?Terör Örgütü´ olarak ilan edilen bir yapının bizim odamızda da maalesef bizim çalışmalarımızı engellemek üzere ve odada kendi hegomanyalarını kurmak üzere gelmiş oldukları anlaşılmıştı. Tabi biz arkadaşlarımızla beraber farkına vardık, 17-25 Aralık´tan bile önce bu kişilerle biz mücadelemizi verdik ve bunlardan kurtulmuştuk. Tabi süreç içerisinde Meclis Başkanının bu Fetullah Gülen Terör Hareketi´yle anılması, gözetim altına alınması, aranması gibi olaylar, kurumumuzu ve Meclis üyelerimizi rahatsız etmişti. Biz sadece bu gaye ile Meclis Başkanımızın görevden ayrılmasının uygun olacağını kendisine söyledik ancak, kendisi kabul etmedi. Daha sonra biz, sizin de takip ettiğiniz gibi, mecliste yapılan çalışmalar neticesinde kendisinin istifa etmesini sağladık. Bunu yapmamız gerekiyordu çünkü Kayseri Ticaret Odası kurumunun Fetullah Gülen Terör Örgütüyle beraber anılıyor olmasından büyük bir rahatsızlık vardı, bunun önüne geçmek adına bunu yapmamız gerekiyordu. Tabi, yeni Meclis Başkanının seçilmesi ve tekrar bizim üyelerimize hizmet etmek adına elimizden gelen gayretin gösterilmesi süreci devam ediyor. Şuanda bir sıkıntımız yok. Her şey yolunda devam ediyor şimdilik.

E. KİPMAN: Efendim karşılıksız çeklerle ilgili, sanayiciler hala sıkıntılar çekmekte, bir takım çalışmalar yapıldı, bu yeterli geliyor mu? Siz ne düşünüyorsunuz?

ÇEK YASASI´NDA AVRUPA İLE MUKAYESE ŞANSIMIZ YOK. BİZDE ÇEK VADELİ KULLANILIYOR.

M. HİÇYILMAZ: Bu karşılıksız çek olayı, çekin kullanım konusu iş dünyasını gerçekten tedirgin eden olayların başında geliyor. Bunu şunun için söylüyorum çek yasası çıktıktan sonra çeke olan güvenin azalmasından kaynaklı bir ticaret daralması, hareket daralması, likitide de bir daralma söz konusu oldu. Bunun önlenmesi bakımından biz çıkarılmış olan yasanın zamanlama itibariyle biraz daha uzun bir döneme yayılması uygun olurdu diye söyledik. Nitekim Sayın Bakan ile görüşmelerimiz oldu, o-Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde girişimlerimiz oldu ev en son gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Bülent Tüfekçi ile yapmış olduğumuz ve yönetim olarak gittiğimiz toplantıda kendisine bu durumu bir kez da a izah etme durumu imkânımız oldu. Kendisi yasalar çıkarken acele edilmemesi gerektiğini, belki acele ile çıkan bir yasa olduğunu ama üzerinde çalıştıklarını söyledi. Nitekim biz Kayseri Ticaret Odası olarak bu çek yasasına ve üyelerimizin işçi, işveren davalarında çok mağdur oldukları konusunu Sayın Cumhurbaşkanımızın Kayseri´ye gelişlerinde katılışında, Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat kendisine ifade etmiştim. Çek yasasında durum böyle iken Gümrük ve Ticaret Bakanımızın açıklamaları bize ümit verdi. Gerekli müeyyidelerin getirileceğini konusunu söylemişti. Ancak, basından takip ettiğim kadarıyla kare kodlu çekin kullanımının zorunlu hale getirilmesi konusunda çalışma yapıldığını öğrendim. Ancak bu bizim beklediğimiz bir müeyyide değil, çünkü kare kodlu bir çek aldığınızda veya verdiğinizde, kare kod ile okutabileceğiniz bilgiler o firmanın sadece bugünkü durumunu gösteren bilgileri veriyor veya geçmişte o firmanın performansını gösteriyor. Ancak, kare koddan elde etmiş olduğumuz bilgiler o çek sahibi firmanın ileride 3-5 ay sonra ne olacağı bilgileri vermiyor. Biz çeki sadece ödeme aracı olarak değil, kredi aracı olarak da kullanıyoruz, vadeli kullanıyoruz. O vade içerisinde çek sahibi firmanın ne durumda olacağı konusunda tereddütler hiçbir zaman eksik olmayacağından dolayı çekin kullanımının daha yaygın hale getirilmesi, kare kodun zorunlu hale getirilmesiyle sağlanamayacak gibi gözüküyor, bizim kanaatimiz bu şekilde. Avrupa ile Türkiye´yi mukayese ediyorlar. ?Avrupa´da çek karşısızlık olduğunda hapis cezası yok, onun için biz de Türkiye´de hapis cezasını kaldıralım´ gibi düşüncenin ben şahsen doğru olmadığı kanaatindeyim. Çünkü Avrupa´da çek, günlük ödeme aracı olarak kullanılan evrak. Vadeli olarak kullanıldığı için Avrupa ile mukayese edilme şansımızın olmadığını düşünüyorum. Türkiye´de vadeli olarak kullanıldığı için çekin günü geldiği zaman karşılıksız çıkmasına bir tedbir muhakkak alınması gerekir. Aksi halde çek kullanımı azalmıştır ülkemizde. Evet, karşılıksız çek oranında düşme söz konusu olabilir ama çekin özellikle kendisinin kullanılması azalmıştır.

E. KİPMAN: Başkanım son olarak 4 Mayıs Çarşamba günü saat 18.40 itibariyle bir görüşme yaptı. Ertesi gün görüşmenin detayları ve yankıları sürüyor. Bugün itibariyle AK Parti´de bir Olağanüstü bir Genel Kurul ile kongreye gideceği açıklandı. Bunun yankıları sürerken siyaset dünyası şaşkın, ekonomi piyasası da yükselişte, Dolar ve Euro zirveye doğru yol almış görünüyor. Söz konusu Başbakan değişimi gerçekleştiğinde, iş dünyası ve ekonominin durumu nasıl olacak? Siz ne öngörüyorsunuz?

BAŞBAKANLIKTAN AYRILMASI ZAMANLAMA BAKIMINDAN KEŞKE OLMASAYDI

M. HİÇYILMAZ: Emre Bey, bir defa zamanlama bakımından keşke olmasıydı diyeceğimiz günlerden geçiyoruz. Çünkü hem Suriye ile olan sıkıntılar, hem de içimizdeki terör olayları ve ekonominin iç ve dış kaynaklı sıkıntıları hepsiyle bir arada mücadele ettiğimiz bu günlerde, böyle bir olay olmasaydı diye düşünüyorum. Ama işte siyasette 24 saat bile çok uzun bir süre olarak görülür. Hiç beklenmedik bir gelişme. Ancak, 3 Mayıs Salı günü Sayın Başbakan AK Parti´nin grup toplantısında yapmış olduğu konuşma bu olayların bir sinyaliymiş öyle anlaşılıyor. Kendi içlerinde sıkıntı bir durum varmış. Bunun tabi dışa yansıması olarak AK Parti´nin Genel Kurul kararı almış olmalarıyla karşı karşıya kaldık. Tabi AK Parti Türkiye´nin önemli partilerinden biri ve 2002 yılından beri Türkiye´de gerçekten çok önemli işlere imza atmış, tabir yerindeyse Türkiye´yi o yıllarda uçurumun kenarından kurtarıp bugün dünyada çok önemli bir ülke haline getirmiş bir parti. Bu hizmetleri hangi şartlar altında yaptığını da biz biliyoruz biz yaşadık. AK Parti yapacağı kongrede Genel Başkanını elbette seçecek ve Genel Başkan yeni bir hükümet kurmakla Sayın Cumhurbaşkanı olarak görevlendirilecek. Tabi bu neticeye varılana kadar Türkiye´nin yukarıda saydığım sıkıntılara ek sıkıntıları olacağından endişe ediyorum şahsen. İş dünyasın bakımından Dolar ve Euro´nun bu gelişmelerden sonra anormal yükselişi, borcu olan iş dünyası bu borcun altından kalkmak için epey bir gayret gösteriyor, rekabet ortamı çok şiddetli devam ediyor, karsızlık iş dünyasının en önemli problemlerinden biri. Nitekim bu problemleri, bu gelişmelerle daha da zora girebileceği konusunda endişelerim var. Ümit ediyorum piyasaya verilecek olan güven konuşmalarıyla, çok az zararla geçmesi ve Türkiye´nin yoluna devam etmesi için siyasilerin çalışmalar yapmasını ümit ediyorum.