ASIM CENGİZ GÜR


ADAM GİBİ!

Notlar Asım Cengiz Gür


Naklediliyor ki, Hz. Ömer (r.a.) bir gün dostları ile oturuyorlarken Hz. Ömer (r.a.) onlara:

 ?Allah´ın kabul edeceği tek bir dileğiniz olsa, ne isterdiniz?? diye bir soru sormuştu.

İçlerinden birisi :

?Ben, şu oda dolusu gümüşüm olsun da, ben onu Allah yolunda harcayayım isterdim!? dedi.

Bir başkası:

?Şu oda dolusu altınım olsun da, ben onu Allah yolunda harcayayım isterim!? dedi.

Bir diğeri de:

?Bu oda dolusu mücevherim olsa da, ben de onu Allah yolunda harcasam? dedi. Böylece hemen hepsi benzer şeyler söylediler. Ancak baktılar ki Hz. Ömer (r.a.) bu cevaplardan çok da hoşnut kalmamış. Bu sefer ona sordular:

 ?Ey Ömer! Allah´ın kabul edeceği bir dileğin olsa idi, sen ne isterdin??.

Hz. Ömer (r.a.) dedi ki:

?Ben de, Ebû Ubeyde bin Cerrah, Muâz bin Cebel ve Huzeyfetü´l-Yemânî gibi bir oda dolusu adam isterim ki, onları, Allah yolunda görevlendireyim?.

Hz. Ömer (r.a.)´ın derdi belki iyiler içinde daha iyisini bulmaktı. O´nun döneminde de, öncesinde de sonrasında da dava sahiplerinin duyduğu en büyük ihtiyaçları ve hissettikleri en büyük eksiklikleri yetişmiş elemandır. Belli bir süre önce konuştuğumuz ve artık aşinalığımızın kalmadığı dilimizde buna ?Kaht-ı Rical? deniliyordu. Kaht-ı Rical, yani: yetişmiş adam, rehber insan, vakıf insan, başkalarının derdi ile derdlenen insan, inanan, inandığı gibi yaşayan ve inancını yaşanılır kılmak için gayret eden insanın olmaması. Yeterince bulunamayan yetişmiş devlet adamı, öğretmen, alim, önder, rehber, mimar, akademisyen, sanatkar, ?.. Yani, ?adam gibi adam? kıtlığı. ?Adam gibi adam kıtlığı? işin bir cephesi. Tabi bir de yetişmiş, nitelikli adamın olmasına rağmen, bunların gerekli yerlerde ve işlerde kullanılamıyor olması da bir diğer cephesi. Ya da, yapacak onca işe yetişecek miktarda adam bulamama.

18.Yüzyılda Sultan III.Mustafa bir şiirinin bir kıt´asında:

?Yıkılupdur bu cihan sanma ki bizde düzele

Devleti çerh-i denî verdi kamu müptezele

Şimdi ebvâb-ı saâdette gezen hep hazele

İşimiz kaldı hemân merhamet-i lem-yezele?.

Maalesef okuyunca anlayamadık değil mi? Eski(!) Türkçemizden çevirelim mi:

?Bu dünya yıkılıyor, bizde düzeleceğini sanma

Kötü bahtım, devleti müptezellere verdi.

Şimdi devlet kapısında gezenler hep yüzsüzlerdir

İşimiz artık, zeval bulmayan(Allah´)a kaldı.

Sultan II.Abdülhamid Han cennetmekân´ın da sık sık ?Âh kaht-ı ricâl. Bu milletin uğradığı en büyük mesele? dediği naklediliyor. Döneminde, öncesinde ve sonrasında yaşananları, tv dizileri haricinde de araştırıp okuyabiliriz. Belki bu, bugün ve yarın neler yapmamız gerektiğini kavramamıza vesile olur. Suçu başkalarına atmanın ve ?kurtarıcılar? bekleyen pasif insanlar olmanın dışında neler yapabiliriz de, milletimiz, devletimiz, ümmet ve insanlığa faydalı ve önder/rehber/lider olacak, sosyal, kültürel, ekonomik, askeri ve politik sahada başarıya koşan, hamlelerde bulunan ?derd sahibi adamlar? yetiştirebiliriz, olabiliriz diye düşünmek gerekiyor.

Hem fert fert kendimiz, hem yetişen nesillerimizin en büyük hedefleri dünya olmasın. ?Asıl hayat, ahiret hayatıdır? ihtarında bulunan bir kutlu Peygamber´in ümmeti olarak; kendimiz, ailemiz, ülkemiz, milletimiz, ümmetimiz ve insanlık alemine yapacağımız her katkı, yaşayacağımız her an Alemlerin Rabbi Allah´ın rızasını kazanmaya yönelik olmalıdır. ?İlahi! Ente maksudî ve rıdake matlubi (Allahım! Maksadım sensin ve senin rızanı talep ediyorum)? şuurunda yaşamaya karar vermek ve uygulamak için var gücümüzle çalışmak esas olabilir. Hemen her insan, ama özellikle gençler çok bilgili, çok nasihat eden insanlardan ziyade, yaşamıyla örnek olan insanlar arıyorlar. Aziz kitabımızdaki bir ayetin ifadesi ile ??onlar ne kadar azdır?.

Yüce Allah (c.c.), bizlere ve nesillerimize Hakkı Hakk olarak bilecek ilmi, Hakk üzere yürüyecek iradeyi, feraset ve basireti nasib eylesin.

Aziz Kitabımız Kur´an-ı Kerim´in Furkan Suresi´nden (Temiz toplum olmanın; dünya ve ahirette huzur bulmanın anahtarı olan) bir dua ile bitirelim:

?Ey Rabbimiz! Bize, eşlerimizden ve nesillerimizden gözler(imizin) nuru (olacak iyi insanlar) lütfet ve bizi (fenalıktan) sakınanlara rehber yap?.