ASIM CENGİZ GÜR


ALLAH BİLİR!

Notlar - Asım Cengiz GÜR


Hayat Kitabımız Kur´an-ı Kerim´de, Bakara Sûresinde:

?Olur ki (bazen) hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlı olur ve hoşunuza giden bir şey de sizin için şer olur. (Hayırlı ve doğru olanı) Allah bilir, siz bilemezsiniz? buyuruluyor.

Hayat boyu yaşadığımız olaylar karşısında hemen bir tepki veririz. O anki algılarımız sebebiyle sevinir, üzülür, hayıflanırız. Aslında, olayların bizim bilmediğimiz nice hikmetleri vardır ve biz ancak bir kısmını anlayabilmişizdir. İşin doğrusunu ancak her şeyden haberdar olan Yüce Allah (c.c.) bilir. Bu durumda insanların yapacağı şey, teslim olmak, isyana götürecek ümitsizliğe ya da sevince kapılmamak ve ?Allah´ım! Bunu benim için hayra vesile kıl? demek lazımdır.

Bu cumartesi gününde bu konuyla ilgili olan bir Çin Hikayesi´ni, kendi kültürümüze uyarlayarak aktarmaya ve kulak vermeye gayret edelim:

?Köyün birinde bir yaşlı at yetiştiricisi adam varmış. Yaşlı imiş ama herkesin imrendiği dillere destan beyaz bir atı varmış. Bir gün köyde maiyetiyle birlikte konaklayan Padişah, atı görmüş ve çok beğenmiş. Padişah, bu at için ihtiyara büyük bir servet teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. ?Bu at, sadece bir at değil benim için; bir dosttur. İnsan dostunu satar mı?´ demiş.

Bir gün, sabah kalkmışlar ki, beyaz at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: ?Seni ihtiyar bunak!´ demiler. ?Böyle bir atı senin gibi ihtiyar bir bunağa bırakacaklarını mı zannetmiştin. Hiç olmazsa Padişah´a satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi şu haline bak. Ortada ne sevdiğin atın kaldı ve ne de paran var!´.

İhtiyar at yetiştiricisi: ?Komşular! Karar vermek için acele etmeyin´ demiş. ?Şu an bildiğimiz tek şey atımın kaybolmuş olmasıdır. Bunun dışındakiler sizin yorumlarınızdan kaynaklanan şeyler. Sonra, atımın kaybolması, benim için hayır mı, şer mi ve bunun neticesi ne olacak bilmiyoruz. Bunun hayır mı şer mi olduğunu Allah bilir´. Komşuları ihtiyar at yetiştiricisine gülmüşler. ?Biz seni sadece bunak zannediyorduk, meğerse sen aptalmışsın. Hala içine düştüğün durumu kavrayamadın´ demişler.

Yine bir sabah tan yeri ağarırken büyük bir gürültü ile uyanmış köy halkı. Bakmışlar ki, dağdan bir sürü yılkı atının köye doğru geldiğini görmüşler. Başlarında ihtiyar at yetiştiricisinin çok sevdiği beyaz at ve arkasında bir düzüne yılkı atı. Beyaz at peşindeki atlarla birlikte ahıra girmiş. İhtiyar at yetiştiricisinin oğlu hemen ahırın kapısını kapatmış. Olaya şahit olan ve haber alan köylüler toplanarak ihtiyar at yetiştiricisine gelmişler. ?senden çok özür dileriz! Biz haddimizi aştık ve sana haksızlık ettik. Sen haklı çıktın. Atının kaybolmuş olması senin için bir şer ve kayıp değil, hayırmış´ demişler. ?Bir atın kayboldu derken, onunla birlikte şimdi bir düzüne atın daha oldu, başına devlet kuşu kondu´ demişler.

İhtiyar at yetiştiricisi: ?Komşular! Karar vermek için acele etmeyin´ demiş. ?Şu an bildiğimiz kaybolan atımın başka atlarla birlikte geri dönmüş olmasıdır. Bunun dışındakiler sizin yorumlarınızdan kaynaklanan şeyler. Sonra, atımın başka atlarla birlikte geri gelmesi, benim için hayır mı, şer mi ve bunun neticesi ne olacak bilmiyoruz. Bunun hayır mı şer mi olduğunu Allah bilir´. Komşuları ihtiyar at yetiştiricisine bir şey söyleyememişler ama kendi aralarında: ?Tamam, geçen sefer abartmış olabiliriz ama görünen köy kılavuz istemez. Bu nimeti göremeyene ne denir?´ demişler.

Vahşi atların terbiyesi ile uğraşan, at terbiyecisinin tek oğlu birkaç gün sonra attan düşmüş ve ayaklarını kollarını kırmış. Evin hemen tüm işini gören ve ihtiyacını karşılayan oğlunun en az iki ay yataktan çıkamayacağı anlaşılmış. Komşular yine ihtiyar at yetiştiricisine ve ?Bir kez daha haklı çıktın´ demişler. ?Bu atlar yüzünden tek oğlun, bacaklarını ve kollarını uzun süre kullanamayacak. Sen ise atlarla ilgilenmeyi bırak, geçiminizi nasıl sağlayacaksın. Çok büyük bir zorluğa düştünüz. Gerçekten bu iş sizin için hayır değil, şermiş´ demişler.

İhtiyar at yetiştiricisi: ?Komşular! Karar vermek için yine acele ediyorsunuz´ demiş. ?Şu an bildiğimiz tek şey, oğlumun kollarını ve ayaklarını kırmış olması ve bir müddet yataktan kalkamayacak olmasıdır. Bunun dışındakiler sizin yorumlarınızdan kaynaklanan şeyler. Bu olanların, bizim için hayır mı, şer mi ve bunun neticesi ne olacak bilmiyoruz. Bunun hayır mı şer mi olduğunu Allah bilir´.?

Hayat sürdükçe bir hâlden bir hâle geçeriz. Bu sebeple bu hikaye daha uzayabilir. Ne olursa olsun, asla acele karar vermeyin. Yaşadıklarınızın kısa bir anına bakıp, o an ve gelecek için karar vermeyin. Karar, aklın durmasıdır ve artık düşünmeyi ve gelişmeyi durdurur. Halbuki, Yüce Allah, hep bir kapıyı kaparken, bir kapıyı açar. Bir hedefe ulaşsanız da, ulaşamasanız da hemen başka bir hedefe yönelmek lazımdır. Ve hakikat : ?Olur ki (bazen) hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlı olur ve hoşunuza giden bir şey de sizin için şer olur. (Hayırlı ve doğru olanı) Allah bilir, siz bilemezsiniz?

?Allah´ım! Senden istenen şeylerin hayırlısını, duanın hayırlısını, kurtuluşun hayırlısını, işlerin hayırlısını, başarıların hayırlısını, hayatın hayırlısını, ölümün hayırlısını istiyoruz. Senden gelecekte olacak şeylerin hayırlı olanlarını, yaptıklarımızın hayırlısını, gizli şeylerin hayırlısını, açık olan şeylerin hayırlısını istiyoruz. Bizi dinin üzerinde sabit kıl, ayağımızı kaydırma; yalan-yanlış yollara düşürme. İyi güzel işlerde daim kıl, cenneti ve cennette yüksek dereceleri ihsan et.  Bizi iyiler olarak yaşat, öldükten sonra iyiler olarak anılmamızı ve cennette de iyilerle birlikte olmamızı nasib et. (âmin).