ASIM CENGİZ GÜR


ALLAH SEVGİSİ

ALLAH SEVGİSİ


Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) :

“Allah’ın yanında, kendisinin kıymetinin ne olduğunu bilmeyi istiyorsa, Allah’a karşı olan duygularına baksın” buyurmuşlar.

Evet, kim Allah’ın indinde kendisinin kıymeti nedir, nasıl bir muameleye maruz kalacak, Allah kendisini seviyor mu, namazları diğer ibadetleri kabul olundu mu, Allah kendisinden razı mı, hali nasıl, mertebesi derecesi nasıl bunu merak ediyor ise bunun ölçeği :

Allah’a karşı duygularının nasıl olduğunu tespit etmektir. Allah’a karşı içinde ne besliyor? Allah’a karşı ibadetindeki ihlas ve samimiyet derecesi nedir? Allah’ın göndermiş olduğu dine tabiiyeti nasıl?

Eğer o kişi Allah’ı seviyorsa, Allah da onu seviyordur. Sevginin derecesi ne kadar ise, Allah’ın sevmesi de o kadardır.

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bu haberini okuduktan sonra artık, her hareketimize, her sözümüze hatta her düşüncemize dikkat etmemiz gerekir. İbadetlerimizi daha bir itina ile yapmamız lamı. Namazlarımızı şuurlu kılmalı, yaşamımızı şuurlu sürdürmemiz; dikkatli müteyakkız Müslümanlar olmamız lazım.

Güzel ahlak yolunun mürebbileri Allah dostları bağlılarına “Huş Der Dem” yani “Her nefesle şuurlu olmak” prensibini öğretmiş ve uygulamalarını istemişlerdir. Şeytana ve nefislerimize karşı daima uyanık olmayı, gaflete düşerek şeytan ve nefsin elinde oyuncak olmamayı tavsiye ve telkin etmişlerdir. Çünkü şeytan Hazreti Adem’den buyana hemen her tür insanla, değişik fıtratlara sahip insanlara uğraşa gelmiş ve ustalık kazanmıştır. Biz ise ona göre çok tecrübesisiz ve şeytanın-nefsin oyuncağı olma riskimiz fazladır.

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’’in haber verdiğine göre şeytan insanın damarlarında da dolaşıyor. Şeytan insanın damarlarında, içinde de dolaşabiliyor. İçinden de fikir aşılayabiliyor, vesvese verebiliyor insana. Onun için her an boş durmaması lâzım Müslümanın, uyanık olması, uyumaması lâzım! Duygularına dikkat etmesi lâzım. "Benim içimden hangi duygular geçiyor, kafamda ben neleri düşlüyorum şu anda, canım neyi istiyor?" Hani canım istedi diyoruz ya, o canım istedi sözünün arkası çok mühim. Senin bu canın nerede? Canım dediğin ne? O istek nereden geliyor?.. Ya senin canından geliyor, nefsinden geliyor,

Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor :

"İnsanın canı, nefsi insana kötülükleri çok emreder”.

Şeytan insana içinden duygular verir. İçindeki duygulara katılır, bir şeyler yapar, sanır ki kendisi yapıyor. Halbuki şeytana kandırmıştır.

Yine Kur’an-ı Kerim’den öğreniyoruz ki :

"Şeytan insana der, `Kâfir ol, küfre gir, seni küfre düşürecek işi yap!` diye teşvik eder, kâfir olunca insan, `Benim seninle hiç bir işim yok! Bak kendin yaptın, ben sorumluluk kabul etmiyorum, ben Allah`tan korkarım!` der".

Onun için bir an gàfil olmamak lâzım. Her an kendisinin içindeki düşüncelerini takip etmesi lâzım insanın. Ben ne yapıyorum, ne düşünüyorum yâ? Allah`ı seven, Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e uymalıdır. Kur’an-ı Kerim’de:

“Rasûlüm de ki: Eğer Allah`ı seviyorsanız, bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin!” buyurulmaktadır.

Demek ki, Allah’ı seviyor olmanın bir emaresi de Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e uymaktır. Allah’ı seviyor olmamız; düşüncemizde, hayatımızda davranışımızda kendimizi O’na uydurabilmemizle mümkündür.

Onun için, eğer Allah’ın nezdinde kıymetimizi merak ediyorsak, Allah’ın bizi sevip sevmediğini merak ediyor isek; Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e ne kadar uyuyoruz, Kur’an-ı Kerim’den ve mesajlarından ne kadar haberdarız buna bakmamız lazım. Sünnet-i seniyyeye, hadis-i şeriflere ne kadar uyabiliyoruz; kendimizi bunlara ne kadar uydurabiliyoruz buna bakmamız lazım.

Başımıza gelenler için şükürlü ve sabırlı olmalıyız. Hoşumuza gitmeyen hususlarda “Bu benim başıma niye geldi, Allah niye bana bunu verdi?” gibi şikayet yoluna gitmememiz lazım. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bildirdiği bir hadis-i kudsi de, Yüce Allah (c.c.):

"Benim kazâ ve kaderime râzı olmayan, benden başka bir Rab bulsun kendisine! Madem benim takdirime râzı olmuyor, çıksın benim mülkümden, başka bir Rab bulsun" buyuruyor.

Biz de, bütün bunları göz önünde bulundurarak, kendimizi düzenlememiz lâzım! Yâni Allah`ın indinde bizim halimiz nicedir, derecemiz nedir? Allah bizden râzı mı, değil mi? Bunun cevabını bulmak için kendimize bakacağız ve kendimizi düzenleyeceğiz.

Kur`an`ı sevmiyorsak, sevmenin çaresine bakacağız. Rasûlullah`ı sevmiyorsak, öğrenmemişsek, öğrenmeye bakacağız. Allah`ın mukadderâtını, başımıza getirdiği yazgıları, kadere rızâ ile karşılayacağız. Böyle olursa, Allah`ın sevdiği insan olur insan.

Yüce Allah (c.c.) kendisini, elçsini gereğince sevebilmeyi ve kendileri tarafından da sevilebilmeyi, o bahtiyar kulları arasında yer alabilmeyi hepimize nasib ve müyesser eylesin.