VELİ ALTINKAYA


ATLADIĞIMIZ ANLAMLI BİR ZİYARET

Gündem - Veli Altınkaya


Bu satırları cumartesi yazacaktım. Ancak, ilçelerin seçim tahlili nedeniyle bugüne kaldı. 16 ilçemizden 12´si ile ilgili tahlilde bulundum; 4 ilçe kaldı, inşallah o ilçelerle ilgili kanaatimizi da yarın sizlerle paylaşırız.

Geçtiğimiz hafta Kayseri´nin yargı mensubu önemli konukları vardı. Kayseri Barosu´nun ?Avukatlar Günü´ dolayısıyla düzenlediği programa Yargıtay Birinci Başkanı İsmail Rüştü Çirit, Yargıtay?Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı hemşerimiz Av. Prof. Metin Feyzioğlu da katılmıştı.

Misafirler cuma sabah namazını Hunat Camii´nde kılmış. Sabah namazından sonra ise, hep birlikte şehrimizin manevi mimarı Seyyid-i Sırdan Burhaneddin?Muhakkik?Tirmizi Hazretleri´nin Türbesi´ni ziyaret etmişler. Seyyid Hazretleri´nin Türbesi´nin girişinde Barolar?Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu´nun büyük dedesi de meftun. Yani sizin anlayacağınız Feyzioğlu, Yargıtay Başkanı ve Başsavcısını büyük dedesinin mezarına götürmüş. Yıllar önce  ?Feyzioğlu´nun Seyyid?Dedesi´ başlığı ile yazdığım yazıyı tekraren aktarırsam; ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. İşte o yazı:

?...TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu´nun Kayseri ziyaretlerinde mutlaka Seyyid Burhaneddin?Hazretleri´nin türbesini ziyaret ettiğini öğrendim... Sonra yine öğrendim ki, Seyyid?Hazretleri´nin türbesinin hemen girişindeki mezarlarda metfun isimlerden biri olan Mevlevi Şeyhi Ahmet?Remzi Akyürek, annesi tarafından büyük dedesi olurmuş...

 Bu konuyu öğrendiğimde Feyzioğlu´na bizim televizyonda çıktığı programda sordurmuştum. Konuyla ilgili şunları söylemişti Av. Prof. Metin Feyzioğlu:

-Bizim inanışımızda ibadet gizlidir, ibadetin reklamı da gösterişi de olmaz ama bu kısmını sorduğunuz için söyleyeyim. Rahmetli anneannemin dedesi son Osmanlı Mevlevi Şeyhi Ahmet Remzi Akyürek Hazretleri. Ahmet Remzi Dede ve merhum babaları da burada Seyyid Burhaneddin Hazretleri´nin ayağının dibinde istirahat ediyorlar. Tabi burada istirahat etmeleri bizim için çok büyük bir huzur kaynağı, mekanları cennet olsun, Peygamber Efendimiz´in gölgesinde dinlensinler inşallah. Çok da duygulanarak söylüyorum, buraya daha da koşarak gelmemi sağlayan bir durum. Ahmet Remzi Dede, aynı zamanda mutasavvıf ve Osmanlı´nın son döneminde çok önemli bir şair. Divan Edebiyatı ile yazan çok bilinen bir şair. Tekke ve zaviyeler de kaldırılınca İstanbul´da Üsküdar´da Mevlevi Kütüphanesi´nin Müdürlüğü´ne gelip, o kütüphaneyi hayatının sonuna kadar idare etmiş derin bir kişilik. Şiirlerini kitaplarını da okuyorum, çok aydınlandığımı söyleyebilirim. Soyağacım da böyle bir şahsiyetin yer alması, benim için bir lütuf. O dervişler, veliler, büyükler bir yol çizmiş, yol göstermiş. Neyi nasıl yapacağımızı ve asıl kendimizi nasıl bilmemiz gerektiğini anlatmışlar. Onları okumak, aydınlanmak da bize kalmış.

Kayseri´nin birçok değeri gibi maalesef Ahmet?Remzi Akyürek de çok tanınmıyor. Sadece o dünya ile ilgilenen biliyor merhumun adını... Belki Seyyid?Burhaneddin? Hazretleri´nin Türbesi´ni ziyarete gidenler de hemen girişteki mezar taşını gördükleri için bu isme aşinalar...

Gaye-İnsan ve Ufuk Peygamber´in neslinden gelenlere ?Seyyid´ veya ?Şerif´ deniyor. Hz. Hüseyin ve Hz. Hasan neslinden gelen seyyid ve şerifler Peygamberler?Peygamberi´nin ehli beyti ve evlatlarıdır.

Osmanlı hükümdarları, Muazzez Nesil´den gelenlerden vergi alınmaması için sürekli ferman yayınlarlardı... Zamanla bu imtiyaz veya inananların haklı saygıları, kötü niyetli bazı isimlerin de kendilerince soy kütüğü icad ederek seyyid ve şerif olduklarını dillendirdiklerini gördük...

Bu genel değerlendirmeden sonra tekrar Ahmet Remzi Akyürek ve Metin Feyzioğlu´na gelelim.

Ahmet Remzi Akyürek´in babası, dedesi ve büyük dedesi 1925´te tekke ve zaviyeler kapatılıncaya kadar neredeyse 100 yıl süreyle Mevlevi postnişinliği yapmış isimlerdir.

Ahmet Remzi Dede´nin eşi Esma Hanım, Feyzioğlu ailesindendir ve Metin Feyzioğlu´nun annesinin büyükannesidir. Ahmet Remzi Akyürek ve Esma Hanım´ın Zehra Lütfiye ve Lebibe adlı üç kızı olmuştur.

Ahmet Remzi Akyürek, isminin önünde ?Seyyid´  sözcüğünü kullanmamakla birlikte, babası elli yıl Mevlevi postnişinliği yapmış Es Seyyid Süleyman?Ataullah Efendi´dir. O´nun babası ise Kayseri eski müftülerinden, yine 35 yıl süreyle Mevlevi postnişinliği görevinde bulunmuş. Seyyid Ahmet?Remzi El?Mevlevi´dir. Ahmet Remzi Akyürek´e dedesinin adı verilmiştir... Akyürek´in büyük dedesi de Es?Seyyid?Süleyman?Turabi´dir...

Bizim geleneklerimize göre nesep anneden değil, babadan gelir. Ama bu annenin nesebinin inkarı anlamına da gelmez tabi ki.

Ahmet Remzi Akyürek, Kayseri, Kütahya, İstanbul, Halep,?Şam gibi şehirlerde Mevlevi postnişinliği yapmış, tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra ise kütüphane memurluğu ve öğretmenlik görevlerinde bulunmuş bir gönül insanıdır. Şam´da bulunduğu sürede, memleket hasreti yüreğini yakmış olmalı ki şu mısraları terennüm etmiştir.

?Çoluk çocuk böyle gurbet ellerde

Perişan kaldılar yetmez mi yâ Rab

Şöhret-ü şanımız gezer illerde

İnsanın gücüne gitmez mi yâ Rab

Halep, Şam, Kayseri olduk perişan

Her birimiz bir yerde ağlaşır

Her an

Hulâsa yok mudur acaba imkân

Çektiğimiz mihnet yetmez mi

Yâ Rab

Her şeyde bilirim hikmetin vardır

Ne çare insanız gönlümüz dardır

Pirimiz büyüktür Molla

Hünkâr´dır

Bize bir gün imdad etmez mi

Ya Rab...

Ahmet Remzi Akyürek´in bulunduğu mecliste Mevlana Celaleddin Rumi Hazretleri´nin torunlarından bir Çelebi Efendi, tekkeye gelen paşanın eteğini öpmeye kalkar... Ahmet Remzi Dede, müdahale eder ve ?Sen, Hünkar´ ın neslindensin. Hünkar´ın neslinden biri el etek öpmez. Derviş selamını başıyla alır ve verir? der.

Ahmet Remzi Akyürek 20 Kasım 1944´de Kayseri´de vefat etmiş ve belirttiğimiz gibi, babasının da mezarının bulunduğu Seyyid?Burhaneddin?Muhakkik Tirmizi Hazretleri´nin Türbesi´nin yanına (Gönül dostlarının tabiriyle ayağı ucuna) defnedilmiştir...?