Zamanın birinde -belki de her devirde farklı suretlerde- adamın biri abdestini almış, seccadeyi en görünen yere atmış, başlamış namazını kılmaya.. Gelip geçen bir adamda "Falanca kişiye de bir bak ! Ne de güzel namaz kılıyor, bir vaktini bile kaçırmıyor" demiş.. Namaz kılan adamın kulağı halkta ya..Selamı verirken dönüp demiş ki; "oruçta tutuyorum!"
Yakın zamanda; sözüyle gönlü bir olmuş , güzel bir ağabeyimiz anlattı bu hikayeyi. Sonra döndü bize dedi ki; "Doğrusunu Allah bilir, namaz da gitti oruçta.. Neden? Hakk´a değil, halka ibadet etti."
Bu hikayeden yola çıkıp ibadet hakkında ince ince düşünmemiz gerekmektedir. İbadetin ne olduğu ve kiminle ilişki sağladığı ibadetin samimiyetinin ölçeğidir.
Gönlümce ibadet bir binek yani araçtır, vasıtadır. Neye vasıtadır? Hakk´la bir araya gelmeye, bir olmaya, öze değmeye.. Hakk´a "seninle ahidleştik, söz verdim, sözüm üzerine kapındayım, kulunum" demeye.
Günümüzde ne yapıyor hatırı sayılır bir kısmımız ? Sıvayıp paçaları, aklı dünyanın dümeninde, cümle aleme en iyi Müslüman´ın yağlı boya tablosunu yapıyor. Kazanç sağlamaya çalışıyor, desinler diyor, halkı kendinden razı etmek adına Hakk´ın rızasına mazhar olamıyor.
Oysa neden bilmiyoruz? Ellerimizi kaldırıp tekbir almakla, iki elimle iki dünyamı da arkaya atarak sırf Allah için namaza duruyorum deriz, ayakta durmakla ağaçların, dağların ve sürekli ayakta durarak ibadet eden melekleri , rükuda hayvanların ve sürekli rükuda duran meleklerin ibadetlerini, secde de ise sürüngenlerin, otların ve secde de duran meleklerin ibadetlerini temsil ederiz. Otururken bütün mevcudatın ibadetlerini kendi hesabımıza Allah´a takdim ederiz. Sonunda da sağa ve sola selam vermekle bütün kainata selam ederiz. Rükudan sonra secdeye gitmenin de ayrı bir hikmeti vardır ki, kapanıp secdede " O" na en yakın hâlin mutluluğuna ereriz. Yani tüm kainatı insanda buluruz.
Birbirinin aynası olması nasihat edilmiş bir ümmetin en önemli vazifesi birbirimizin halini, tavrını bir ayna gibi gösterebilmek, Hakk olana gayret etmeye çağırmaktır. Birbirimizin nefislerini ihya ederek, dünyevi kazanç sağlamak adına Yüce Allah´ın "Ben yere göre sığmadım, fakat bir tek müminin kalbine sığdım" buyurduğu gönlü kirletmek, alaşağı etmek; çok büyük bir gaflettir.
İnsanın ikiz kardeşi olan Kur´an-ı Kerim´in yeryüzüne teşrif etmeye başladığı bu aylarda ibadetlerimizin Hakk´ a olması duasıyla..
İyiye, doğruya, güzele çıksın yolumuz !
28 HAZİRAN 2015 HABER paylaşan: kaytv