H. Ali YILDIRIM


BARIŞ PINARI YANKILARI

Yeni Dünya - H. Ali YILDIRIM


9 Ekimde başlayan Barış Pınarı Harekâtı kamuoyu genel desteğini almıştır, ancak yankımaları sürüyor. Sosyal medya kullanmasam da oradaki olumsuz girişimleri Tv programlarından işitiyorum. Bu onaylanamaz ama her zaman bu tip kara propagandaya rastlamak mümkündür, Amaçları bu harekâtın altını boşaltmaktır. Demokratik söylem adı altında insanın yaşadığı ve havasını soluduğu ülkenin çıkarlarına ters düşecek şekilde söylem geliştirmesi hangi aidiyet duygusunun dışa vuruşudur bilemiyorum. Diğer yandan, ailece terör örgütü ile sürdürdükleri bağ bilinirken Esed/Esad seviciliğinin sebebini anlamak ta güç. Sorarsanız ?kutsal demokratik değer? yalanına sığınacaklardır. Aynı kişiler bu ülke insanının demokratik değerlerini neden görmezden gelir düşünmek gerekiyor?

ABD ve Rusya ikisi birlikte Birleşmiş Milletlerde ?karışmayalım? tavrı takındılar. Bu bana göre üstü örtülü destektir. ABD aynı zamanda desteklemediğini de açıkladı, ancak sözden öteye gidemedi. İran destek vermedi, bence YPG´yi desteklediğinden değil, aynı işi neden kendisi yapmadığı içindir. Bunun yanında İsveç, Suudi Arabistan, Hollanda, mısır, Kanada, Danimarka, Finlandiya destek vermeyen ülkeler arasında. Her zaman yaygara koparan Yunanistan dilini yutmuş durumda, susmasının anlamını doğru okumak gerekiyor?

Pakistan, KKTC ve Katar her zamanki gibi tam destek verdi. Macaristan ve İspanya uluslararası kamuoyunda destek veriyorlar?

Nato, Avrupa Birliği, ayrıca Almanya ve Fransa kınıyor, Çin sadece itidal istiyor, yani ?aman dikkat? diyor, İngiltere´nin sesi hala çıkmıyor. Büyük soru: Nato neden sınırlarımızı koruma eğilimi dahi göstermez ki?

Mısır çağrısı ile toplanan Arap Birliği, ?istila? diyerek çirkince saldırıyor? Harekât Bölgesi tamamen YPG işgali altındayken, Türkiye´ye işgalci demek, ?Oraya biz el koymuştuk, senin ne işin var? demekle aynıdır?

Mevcut Suriye rejiminin bir itirazı duyulmuyor, demek ki devletçik kurulmasını istemiyor. Aşiretler ilk gün Türkiye´nin hareketini desteklerini bildirdiler, demek ki onlar da istemiyor?

Türkiye´nin işgal gibi bir emeli hiç olmamıştır. Türk Ordusunun orada olmasının sebebi ?Muhtemel bir kukla devlet kurulmasını engellemek? tir, bu da geleceğini güvence altına almak için en doğal hakkıdır. Suriye rejiminin kukla devleti engelleme becerisi olmadığına göre uluslararası hukuk bu yetkiyi kim zarar görecekse ona tanır, o da biziz, buraya kadar bir sıkıntı yok. Sıkıntı o bölgenin YPG işgali altında kalmasını isteyenlerde. Bakın 100 yıl önce olanlar oluyor, Osmanlı düşmanlığı ile bir araya gelen Avrupa ve bazı Arap yöneticiler yine bir arada, itiraz edenlere bakınca görülebilir, içeride itiraz edenler farkındalar mı acaba?

ABD, Rusya, Çin ve İngiltere´nin tavrı sessizlikten yana olduğuna göre, diğerleri boşa nefes tüketmektedir. Sorulması gereken soru ?ABD´nin 10.000km öteden gelip burada ne yaptığı, niye kendi askerleri ile değil de kiralık terör örgütü ile ortalığı karıştırdığıdır?. Artık savaşacak ordusu mu yoktur? İnce ince yorumlandığında konunun ucunun paraya gideceği kuşkusuzdur. ABD´nin paraya mı ihtiyacı var? Sorusu akla gelebilir? Konu ihtiyaçtan öteye çıkmış, aç gözlülüğün ve başka bir yol bilmezliğin doruk yaptığı noktaya gelmiştir. ABD paradigması yüzyıldır, ?yak, yık, yok et, petrole çök, silah sat? tan öteye gidememiştir. Filmlerinde bile bunun dışında bir senaryo göremezsiniz, ayak basıp ta ot yeşerttiği bir yer henüz yok. Bu güne kadar el atıp ta ihya ettiği bir tek ülke olmuş olsaydı, bugün bambaşka bir yerde olacaklardı. Ama bu şansı kullanamadılar, yüzyılı ve kendilerini boşa harcadılar?

Not-Düzeltme: ?Fırat´ın Doğusuna Barış Pınarı? isimli yazıda kara birlikleri hareket saati sehven ?16? olarak yazılmıştır, doğrusu ?22.00 sularında? olacaktır?