VELİ ALTINKAYA


Baykal, Kulkuloğlu’na kızdı mı?

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA - Tekrar Yazıları


CHP bugünlerde sancılı. Parti Meclisi’nin olağanüstü toplantısı da bir hayli tartışmalı geçmiş. PM, tüzüğe göre 35 üyenin imzası ile olağanüstü toplanıyor. Toplantının şekli bile bir sancının göstergesi...

Hüseyin Aygün ve Birgül Ayman Güler’in karşılıklı açıklamalarından sonra partide saflar daha da netleşti. CHP’deki ulusalcı kanat, Güler’e sahip çıkma adına blok hareket etmeye başladı. Bunu Süheyl Batum’un başını çektiği grubun hazırladığı ve Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin okuduğu “Bildiri” takip etti. Genel Başkan’ın Meclis’teki vekili genel başkan ve yönetimine karşı yayımlanan manifestonun sözcülüğünü üstlenmişti.

Cumartesi Mahmut Övür’de okudum, Muharrem İnce’nin o meşhur bildiriyi okuma kararı aldığı saatlerde CHP Kayseri Milletvekili Kulkuloğlu ile eski genel başkan Baykal arasında Övür’e göre şöyle bir diyalog gerçekleşir:

Kulkuloğlu: Deniz Bey biz 25 kişi biraraya geldik kamuoyuna bir bildiri açıklayacağız. Bilgilerinize sunulur.

Baykal’ın buna tepkisi sert olur. Sunma kardeşim. Başka işiniz yok mu sizin?

Kulkuloğlu’nun son aylarda Hüseyin Aygün’e karşı çıkışlar ve  Kayseri merkezli iddiaların “Fos çıkması” nedeniyle Kılıçdaroğlu ile arasının limoni olduğu malum...

Kulkuloğlu, Niyazi Bahçecioğlu’nun cenazesi dolayısıyla hem Kılıçdaroğlu’nu, hem de Baykal’ı arayarak bilgilendirme yaptı. Bir bilgiye dayanmadan, duyum üzerine ifade edeyim ki Genel Başkanı ile yaptığı görüşmede Baykal’ın da Kayseri’ye gelme arzusunu ifade ettiği, bunun üzerine Kılıçdaroğlu’nun fırsatı değerlendirerek kamuoyuna karşı “Mesaj vermek üzere” Baykal’ı ayarak “ Uygunsanız yarın Kayseri’ye birlikte gidelim” dediği biliniyor...

Kılıçdaroğlu herkesin bildiği gibi Baykal’ı evinden aldı Kayseri’ye gelip gittiler. Bir anlamda gün boyunca beraber oldular.

En az altı saat aynı arabada yolculuk eden ikili acaba ne konuştu?

Geçenlerde Mahmut Övür Sarıgül’ün İstanbul adayı yapılmamasını konuştuklarını yazdı. Baykal’ın sağ kolu Yılmaz Ateş Övür’ü arayarak Kayseri seyahatinde Sarıgül’ün adının dahi geçmediğini söylemiş.

Bana göre Baykal’ın önümüzdeki hafta ortasında Kayseri’ye yapacağı ziyaretin perde arkasını yoklamak, parti içindeki “Ulusalcı kanadın” sancısını kısmen dindirmek ve “Kamuoyuna birlik görüntüsü vermek” üzere Baykal’ı Kayseri seyahatine davet etti.

Geçtiğimiz günlerde Can Ataklı’nın “Baykal sahaya iniyor. Kayseri’den başlayacak” yorumunu da geçen hafta yazdığımız gibi Mehmet Sevigen, Ataklı ile yediği bir yemekte fısıldamış, sonra da Baykal’ı telefonla arayarak Ataklı ile görüşmesini sağlamıştı.

Kılıçdaroğlu ve yakın kurmayları tüm olup bitenleri elbette yakından takip ediyor.

Başta malum İmralı ile yapılan görüşme olmak üzere, CHP politikalarında bir belirsizlik var. Yapılan anketler henüz daha bir yıl var olmasına rağmen CHP’nin yerel seçimlerde epeyce bir sıkıntı yaşayacağını gösteriyor. Parti içindeki muhalif yapı seçim sonuçlarına göre strateji geliştirme çabasında.

Hamlenin ilk ayağında yerel seçim sonuçları var. CHP’nin İzmir, Eskişehir, Antalya, Mersin’i yeniden kazanıp kazanamayacağı ve genel oy oranına yönelik bir hesaplaşma bekleniyor. Muhtemel ki seçimden hemen sonra Kılıçdaroğlu karşı hamle yaparak (daha sonra yakın çevresi bu teklifi sızdıracak) Baykal’a cumhurbaşkanı adaylığı teklifi götürecek. Baykal’ın bu teklife sıcak bakmadığı biliniyor.

Özetle CHP içindeki kanatların (dört kanat olduğu biliniyor) ilk hesaplaşması yerel seçimlerde aday tespitine yönelik gerçekleşecek, sonra yerel seçim sonuçları masaya yatırılacak, akabinde Cumhurbaşkanlığı seçimi ve nihayet genel seçim öncesinde yapılacak kurultaydan farklı bir sonuç alabilmek için hamleler yapılacak. Ama bu hamlelerin hiçbirinde Baykal’ın yeniden adaylığını düşünmeyin.

Kayseri ölçeğinde olayı değerlendirecek olursak, ilk seçimde Baykal’ın Kulkuloğlu adına vefasından dolayı listeye giren, ikinci seçimde Kayseri dosyasını yeniden adaylığının merkezine oturtan milletvekilinin 3. kez listebaşı olabilmek için yeni arayışlar içinde olduğu biliniyor. Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığının devamı halinde bunun pek de mümkün olacağını sanmam... Ama Kayseri Milletvekili parti içinde hareket ettiği grupla bir pazarlık geliştirme çabasında. İki yıl sonra yapılacak milletvekili seçimine yönelik tüm hesaplar bunun üzerine kurulmuş gibi. Baykal’ın MYK’sında görev yapan bir ismin Kayseri Milletvekilini kasıtla, “Deniz Bey O’na artık mesafeli” yorumunu yaptığını biliyorum.

AK Parti iktidarının 11.yılında bir erozyona uğramazken, ana muhalefetin içi amma da karışık. Bunu nasıl yorumlarsınız?

 

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ

Bugün Çanakkale Zaferi’nin 98 yılı. Yüz yıl ne de çabuk gelip geçmiş. Çanakkale Savaşları hassasiyeti itibariyle yer yer genel olarak Birinci Cihan Harbi, hatta Kurtuluş Savaşı’nın da önüne geçiyor. Elbette Çanakkale’de verilen mücadele 1914-1918 tarihleri arasında süren 1. Cihan Harbi içinde yer alan en önemli saldırı ve müdafaalardan biriydi... Ecdadımız 250 binin üzerinde şehit vererek Çanakkale’de göğüs göğüse süngü savunması yapmasına ve işgal kuvvetlerini bozguna uğratmasına rağmen Anadolu’nun işgaline mani olunamadı. Zira payitaht kuşatılmıştı. Bu kuşatma sadece savaşın başladığı bir yıl içinde değil, neredeyse 1839 Fermanı ile birlikte başlamıştı. Sadece Çanakkale’de Kurtuluş Savaşındaki kadar şehit verdiğimiz düşünülürse, Gelibolu’da ne muazzam bir savunmanın yaşandığı anlaşılır. Tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve saygı ile anıyorum.

(18 Mart 2013 tarihli tekrar yazısı)