SAMİ DAYANGAÇ


BAYRAMIN ARDINDAN

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Resmi makamlar yasak getirmese uyarıları dikkate alan çok az. Hatırlarsanız Kurban Bayramlarında en çok ilgi çeken haber kaçan kurbanlıklar, rast gele yerde yapılan kesimler. Belediye yer gösterse de ne fayda, insanımız bir şey olmaz diye mesire yerlerinde bile kurban kesiyor, çocukların önünde. Bu bayramda merkezdeki tüm belediyeler son derece yerinde bir kararla modern kesim yerleri hazırladılar. Melikgazi Belediyesi Mimarsinan Organize’nin arkasında belediyeye ait asfalt tesislerinin hemen yanına çok modern ve kalıcı bir tesis yaptı. Suyu, duşu, tuvaletleri, cafeler, park sorunu olmayan büyük bir alanı kurban bekleme ve kesme yeri olarak hazırladı. Yetinmedi bayramın birinci günü akşamına kadar da saat başı 6 merkezi noktadan araçlarla ücretsiz kesim yerlerine vatandaşları taşıdı. Kocasinan Belediyesi Erkilet bölgesinde yine modern, donatıları hazır kasapları da kendisi hazır ederek çok önemli bir hizmet sundu. Talas geri kalır mı, Talas’a gelen küçükbaş hayvanlar önce yıkanıp sonra kesim yerlerine alındılar. Kesim yeri olarak eski cezaevi yakını tercih edildi ve tuvaletleri, ikramları ile ev konforunda hizmetleri belediyelerimiz verdi. Allah razı olsun.

Kurban Bayramı’nın temizlik, hijyen noktasında, şehrin temiz kalması koku ve kan lekelerinin olmaması hususunda belediyeler çok önemli hizmetleri bizlerin sağlığı için yaptılar ama ‘Biz ne yaptık?’ sorusuna da cevap bulmalıyız. İlk iş maskeler indi, mesafeler kalktı, sanki hayat normale döndü hastalık bitti gibi bir serbestlik geldi. Oysa henüz aşılamada arzu edilen noktaya gelinmemişken, aşı karşıtlarının direnci kırılamamışken maskelerin atılması, mesafelerin kalkması son derece tehlikeli. Neden ders almıyoruz? Hastalık yaygınken kısıtlama günlerine geri mi dönelim? Hastalık sadece nefesten geçmiyor. Bakın yıllarca uğraşılsa da önüne geçilemeyen bir durumu söyleyelim. Ekmek seçmek. Adam fırına, bakkala, markete, kısacası ekmek satılan yere geliyor, ellenmedik ekmek bırakmıyor. Ne arıyor acaba. Bazı ekmeklerden para, küçük altın mı çıkıyor?

Virüs sonrası bu ellemenin önemi ve tehlikesi çok daha net görüldü. Demek ki virüs olsun, olmasın ekmekler asla ellenmeyecek, gözle seçilecek.

Çarşıda açıkta satılan gıdalar mutlaka önlenecek. İster sevsin ister sevmesin, oy versin veya vermesin. Hiçbir esnaf açıkta gıda satmamalıdır. Dönercisi de, kuruyemişçisi de. Bu da yetmez. Pazarlarda, marketlerde sebze, meyve, salata malzemesi mutlaka elle değil, gözle seçilmelidir.

Üzücü olan şu sayın okur, ne tavsiyeleri, ne uyarıları, ne tehlikeleri dikkate alıyoruz. Mutlaka yasak gelecek ki toplum uysun. Kendimiz, çocuklarımız, ülkemiz için tüm uyarılara uyalım, uymayanları uyaralım. Çok geç olmadan, sevdiklerimizi yitirmeden...