ASIM CENGİZ GÜR


BERAT GECESİ

BERAT GECESİ


Şaban ayının on beşinci gecesini yarın idrak edeceğiz inşaallah. Şaban ayının onbeşinci gecesi Berat Gecesi’dir. Berat: Arapça berâe-berâet kelimesi*nin Türkçeleşmiş şeklidir. Berâet, "iki şey arasında ilişki olmaması; kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması" anlamına gelir. Şabanın on beşinci gecesinde müslümanların Allah`ın affı ve bağışlaması ile günah yükünden kurtulacağı umularak bu geceye Berat gecesi denmiştir. Berat gecesi için "şabanın ortasındaki gece", "mübarek gece", "rahmet gecesi" ve "sak (belge) gecesi"de denilmektedir.

Berat gecesi müslümanlarca kutsal sayılmış, bu gecenin diğer gecelerden farklı bir şekilde geçirilmesi, bu gecede daha fazla İbadet edilmesi âdet halini almıştır. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

"Allah Teâlâ -rahmetiyle- şabanın on beşinci gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelb kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar" ve

"Şabanın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, `Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden nzık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vere*yim, yok mu şöyle, yok mu böyle!` der" buyurmuştur.

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şaban ayına ve özellikle bu ayın on beşinci gecesine ayrı bir önem verirler ve onu ihya ederlerdi. Bu sebeple onu sevenler de bu geceyi namaz kılarak, Kur`an okuyarak ve dua ederek geçirerek sevaba vesile kılmaya çalışırlar.

Yüce Kitabımız Kur’anı Kerim’de; Duhân sûresinde Kur`an`ın "mübarek bir gecede" nazil olduğu ifade edilmektedir. İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre burada işaret edilen gece Kadir gecesidir. Çünkü diğer âyetlerde Kur`an`ın ramazan ayında ve Kadir gecesinde indirildiği belirtilmektedir. Bu takdirde Kur`an`ın ta*mamının Berat gecesi levh-i mahfuzdan dünya semasına indiği, Kadir gecesinde de âyetlerin peyderpey inmeye başladığı şeklinde bir yorum ortaya çıkmaktadır.

Berat, Arapça berâe-berâet kelimesinin Türkçeleşmiş halidir. Kur’an’da “Berae” kökünden 25 kelime bulunmakta olup, bunlardan sadece iki tanesi “Beraet” şeklinde geçmektedir. Berâet, iki şey arasında ilişki olmaması; kişinin herhangi bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğün bulunmaması anlamındadır. Istılah olarak berat ise, Allah’ın affı ve bağışlaması, günah, borç ve cezadan kurtulmak gibi anlamlara gelmektedir. Beratın özünde, günahlardan arınma ve Yüce Allah’ın rahmet ve mağfiretine ulaşma amacı vardır. Bu gecede Allâh`ın affı ve bağışlamasının çok olacağı müjdelendiğinden, bu geceye “Berat Gecesi” denilmiştir. Berat gecesi hicri aylardan şaban ayının onbeşinci gecesidir.

Kıymetli okuyucularımız! Kandiller ve benzeri geceler; iman, ibadet ve düşünce hayatımız bakımından kendimizi yenilememiz, geçmişimizi muhasebe etmemiz, geleceğimizi planlama ve ümitlerimizi tazelememiz için büyük bir fırsattır. Bu gece münasebetiyle, içimizdeki manevi duyguların sesine kulak vererek günahlarımıza tövbe etmeli, tüm Müslümanlar ve insanlık için Allah’a dua ve niyazda bulunmalıyız. Yüce Allah, bu gecede ilahi rahmetini bol bol indirmekte, rızık ve şifâ kapılarını sonuna kadar açarak, bizleri sonsuz ikramlarına davet etmektedir. Berat kandilinin aydınlattığı manevi ortam, bizlere dengeli bir hayat kurma bilinci sağlamakta, kendimizi gözden geçirme ve yenileme imkanı sunmaktadır.

Yüce dinimiz İslam dünya ve ahiret, madde ve mana dengesine; akıl, düşünce, duygu ve bilginin ahenkli şekilde buluşturulmasına dayanır. Günümüzde ferdi ve toplumsal hayatımızdaki maddi ve manevi değerler dengesi bozulmuş, dünyevîleşme, bencillik gibi olumsuzluklar ruh sağlığımızı bozmaya başlamıştır. Oysa Yüce dinimiz İslâm, insanın maddî ihtiyaçları kadar ruhî ihtiyaçlarını da dikkate almış, onun devamlı surette Yüce Yaratanla bağlantı içinde olmasına önem vermiştir.

Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de:

“De ki, Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” Buyurulmaktadır. Bu müjdeye kulak vermeli hata ve kusurlarımızdan büyük bir pişmanlık ile dönmeli ve tevbe etmeliyiz.

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bu müjdenin bazı istisnalarını da hadis-i şeriflerinde haber vermektedir:

"Allah Taala (c.c), Şa`ban ayının onbeşinci gecesi (Berat Gecesi, kullarına rahmetle) nazar eder. Müşrikle, müşahin (kindar bencil) bu aftan yararlanamazlar." Başka bir rivayette de anne ve babasını incitenler, büyücüler, başkalarına kin besleyenler içki düşkünleri bu gecenin faziletinden yararlanamayacakları bildirilmektedir. Efendimiz bu sözleri ile kendimize çeki düzen vermemiz ve hatalarımızdan kusurlarımızdan sıyrılmamız konusunda da bizleri uyarmaktadır.

Yüce Allah bu geceyi, gecenin şerefine, mübarekliğine layık bir şekilde geçirebilmeyi ve bağışlanmış olarak sabahlayabilmeyi nasib ve müyesser eylesin.