Kayserispor ligin ikinci yarısına Galatasaray mağlubiyeti de başlamış oldu. Karşılaşma içerisinde çok söylenecek bölüm var ama öncelikle şunu belirtmek isterim ki; Türkiye´nin en iyi hakemi olarak adlandırılan Cüneyt Çakır, resmen güdümlü bir şekilde Kayseri´ye gelmiştir. Maçta verilmeyen ofsayt, verilmeyen penaltı, verilmeyen kırmızı kart daha ne saymam gerekiyor, bilemiyorum. Cüneyt Çakır´ın bir de üstüne üstlük, Türkiye´nin en iyi hakemi olarak lanse edilmesi, gerçekten zoruma gidiyor.
Bundan birkaç sezon öncesini hatırlayalım. Kayserispor´un yine ligden düştüğü dönemlerde, o dönemde Beşiktaş´la İstanbul´da oynanan karşılaşmanın hakemi Cüneyt Çakır´dı. O gün de söylemiştim, Cüneyt Çakır´ın bu ligde en iyi hakem olmadığını yazılarımı takip edenler iyi bilirler ki, bunu bir kez daha söylemek istiyorum.
Maçın ilk 20 dakikalık bölümünde Kayserispor, duraklama dönemi ile karşı karşıya kaldı. Anlam veremediğim o duraklama dönemi için ne denmeli? Aslında bu düşüncesiz tarz sonucunda ilanına etkili oldu. İlk 20 dakikalık zaman diliminde kaydedilen 2 gol, telafisi mümkün olmayan dakikaları ardından getirdi. Her ne kadar ikinci yarıda yapılan değişikliklerde Kayserispor toparlanıp ardından Galatasaray´ın kalesine hücum etse de, ne yazık ki sadece bir golle bu ataklar sonuçlanmış oldu. Belki şansızlık, belki de taraf tutma durumu.
Şu var ki; bu maçta söylenebilecek tek başlık vardır. O da Teknik Direktör Şumudica´nın basın toplantısında söylediği sözdür. Şumudica diyor ki, ?Eğer bu karşılaşmada yapılan yönetim şekli ile hakemler, bizim maçlarımızı yönetsinler ve bizim lehimize kararları versinler. Ben Türkiye´nin şampiyonu olurum.? Herhalde fazla bir şey söylemeye de gerek yok, ne dersiniz?..
