VELİ ALTINKAYA


BU ŞEHRİN KIYMETLİ BİR EVLADI (PROF. DR. MEHMET ŞAHİN)

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA


Anadolu’da yiğit lakabıyla anılır. Soyadı Kanunu’ ndan önce köy veya şehir merkezlerinde insanlar ya meslekleri ile ya da evebeynlerinden gelen bir isimle çağrılırdı. Yani hemen her insanın bir lakabı vardı.

Hisarcıklı merhum ‘Topalların Osman Ağa’ da kendisine böyle hitap edilmesine kızarmış. Büyüklerinden birinin ‘topal’ olması hasebiyle böyle derlermiş. Ama O, ”Bana Talaslıoğlu Osman” deyin dermiş. Kayseri tabiriyle ‘dip dedesi’ Talas’tan Hisarcık’a göçmüş.

Hisarcık’ta kendi halinde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan Osman Şahin’in 3’ü kız 2’ si erkek 5 çocuğundan biri Mehmet Şahin.

1944’te Hisarcık’ta doğan Mehmet Şahin, ilkokuldan sonra ‘bir işi olsun’ diye çıraklık mektebine verilmiş. Sonra Hava İkmal Merkezi’nde işçi-teknik ressam olarak çalışmaya başlamış. Bu sürede ortaokulu ve o tarihte ‘Sanat Okulu’ veya ‘Erkek Sanat Enstitüsü’ denilen endüstri meslek lisesini dışarıdan bitirmiş. Mehmet Şahin, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve Maliye Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 1968’de Atatürk Üniversitesi’nde asistan, 1975’de doktor ünvanını almış. Şahin, 1980’da Erciyes Üniversitesi’ne öğretim görevlisi olarak girmiş; 1983’de doçent, 1989’da da profesör olmuş.

1992-2000 yılları arasında ERÜ’nün iki dönem rektörlüğünü yaptı Prof. Dr. Mehmet Şahin. Mehmet Şahin’in rektörlüğü döneminde ERÜ’ye hayırseverler tarafından 25 kadar bina yapıldı. Üniversite bu sürede 2,5 kat büyüdü. Şahin ERÜ’ye 100 bin ağaç dikti.

Mehmet Şahin rektörlüğü süresinde, yıllar önce Kayseri’ den göçmüş işadamlarını adeta doğdukları topraklarla yeniden buluşturdu. Erciyes’te yaptığı ‘Büyükşehir Buluşmaları’ bir yandan hasret giderilmesine katkı verirken, diğer yandan hemen her yıl üniversiteye üç-beş bina bağışı olarak döndü. Rahmetli Kadir Has, rahmetli Demirel’in de katıldığı bir programda, ‘Biz bu topraklara övünmek için değil, ödeşmeye geldik’ demişti...

Mehmet Şahin olmasaydı Erciyes Üniversitesi bugün çok daha ‘kadük’ kalırdı. Hoca, rektörlüğü döneminde çok sıkıntı çekti. Üniversitede bir öğretim üyesi grubu sürekli Hoca ile ‘uğraştı’ . Özellikle 1996’dan itibaren 28 Şubat anlayışının etkili olduğu süreçte dönemin başbakanı rahmetli Erbakan’ın ‘Rektörler türbanlı öğrencilere selam duracak’ sözleriyle Rektör Şahin muhtemelen ileride yayınlayacağı hatıralarında neler yaşadığını anlatacaktır.

Mehmet Şahin günümüzün moda tabiriyle ‘Yerli ve Mili’ bir bilim insanıdır. Dürüst ve çalışkan biridir. Bir sohbetimizde yeğenini üniversitede işe almadığı için ablasının kendisine küstüğünü söylemişti. Haktan, hukuktan şaşmayan, gece geç saatlere kadar çalışan, inandıklarından ve ilkelerinden taviz vermeyen bir bilim insanıdır Mehmet Şahin...

Hoca, kışları İstanbul’da, yazları ise Hisarcık’taki evinde yaşıyor. Hala kitap yazıyor, okuyor, araştırıyor.

Peki, ben neden durup dururken Mehmet Şahin Hoca’dan bahsettim? Geçtiğimiz hafta merhum Turhan Feyzioğlu ile ilgili bir yazı yazmıştım. O yazının bir yerinde Kayseri Üniversitesi’nin 1978’de kurulmasında Feyzioğlu’nun öncülük ettiğinden de bahsetmiş, ancak yıllar sonra adının ‘Cengiz Utaş’ın rektörlüğü zamanında’ üniversite içinden geçen bir caddeye verildiğini yazmıştım.

Mehmet Şahin Hoca İstanbul’dan aradı ve Feyzioğlu merhumun adının üniversite hastanelerine de giden ana caddeye kendisinin rektörlüğü zamanında verildiğini söyledi. Merhum Rektör Cengiz Utaş zamanında Feyzioğlu ile ilgili bir anma günü düzenlenmiş. Ben iki olayı karıştırmışım.

Mehmet Şahin Hoca telefon görüşmemizde Feyzioğlu’nun adının verildiği mermeri özel olarak kestirdiğini, bu mermerin demokrasi, cumhuriyet ve laikliği temsil eden üç kayanın üzerine oturtulduğunu söyledi. Hatta hayırsever ve müteşebbis işadamı Faruk Molu’nun, Feyzioğlu ile ilgili hazırlattığı broşürlerin de o caddenin açılışında dağıtıldığını ifade etti.

Böylece bir yanlışı düzeltmiş ve bir hakkı teslim etmiş olduk. Ancak asıl hakkın teslimi Prof. Dr. Mehmet Şahin’in adının üniversite içerisinde uygun bir yere verilmesidir. Mehmet Şahin ERÜ’ye yaptığı hizmetlerle bunu ilk sırada hak etmiş bir bilim insanıdır.

Buradan Rektör Prof. Dr. Mustafa Çalış’a çağrı yapıyorum, mümkünse yeni açılacak kültür merkezine, değilse Hoca’nın emeğine uygun bir salona veya caddeye mutlaka adı verilmelidir.

ERÜ veya Kayseri ile ilgili olmayan bazı isimlerin adı kampüste yaşatılıyor. Kampüste bir ismin adı yaşatılacaksa, o Mehmet Şahin olmalıdır. Daha önceki rektörlerin yapmadığını inanıyorum ki Mustafa Çalış Hoca yapacaktır.

 

KULİS BULVARI

MHP MYK’DA KAYSERİ’DEN KİM OLUR?

MHP 14 Mart’ta büyük kongresini yapacak. MHP disiplinli bir parti. Diğer partilerde olduğu gibi, burada kongre öncesi kulis çalışmaları pek olmaz. Hatta bir isim alenen MYK veya bir başka organa girmek için kulis yaparsa ve bundan Genel Başkanın haberi olursa ‘tırpan’ yer. MHP büyük kongresinde Kayseri’den 40 delege oy kullanacak. 40 delege başka partilerde olsaydı ‘pazarlık’ konusu bile yapılabilirdi. Halen 70 kişilik MYK’da Kayseri’den iki isim var. Biri eski il başkanı ve kısa dönem vekil olan Süleyman Korkmaz, diğeri eski kadın kolları başkanı Serap Şule Kalın. Serap Hanım muhtemelen görevini sürdürür. Oldukça aktif, hem teşkilatla, hem de genel merkezle iyi ilişkiler içerisinde. Süleyman Bey’in yeniden MYK’ya girebileceğine ihtimal vermem. İki vekilden veya eski il başkanlarından biri MYK’ya alınır mı? Bunu şimdilik Bahçeli’ den başka kimse bilmiyordur.

 

Mış… Miş… Muş…

00-Kayseri’de vaka sayısında azalma görülürken, hastanelerde süreç ağır geçiyormuş.

00-Aybaba’yı gönderen Kayserispor 3. hocasını arıyormuş.

00-MHP’li Vekil Baki Ersoy, BJK yöneticilerinin saldırı iddialarını reddetmiş.

00-Başkan Palancıoğlu 80 günde 80 parkı bitirmiş.

00-Belediyeler bu yıl inşaat odaklı önemli yatırımlara ağırlık verecekmiş.

00- İki bölge müdürü ile bir il müdürü gidiciymiş.

00- Kayseri, SGK İl Müdürlüğü yapılandırma başvurularında Türkiye’de ilk 7’ye girmiş.

00-Kayseri, 2020’de virüse rağmen 2019 ihracatı olan 2,5 milyar doları geçmiş.

00-Ünlülerin de içinde bulunduğu temyizdeki FETÖ davalarının bir-iki aya kadar onanması bekleniyormuş.

00-Savcılar, şehirde ve Yahyalı gibi bazı ilçelerde hazır dosyaların iddianamesini hazırlamakta bile ağır davranıyormuş.