SAMİ DAYANGAÇ


CAMİDE AYAKKABI

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Cuma namazları hariç camilerimiz ne yazık ki çoğunlukla boş kalıyor. Cuma namazlarında da çok yoğun, dolu dolu oluyor ki bu durum en azından cuma günleri de olsa memnuniyet veriyor. Cuma namazlarına gittiğinizde en baş köşede ayakkabılıkların olduğunu hayretle görürsünüz.

Ayakkabılıklar neden camilerin en güzel en baş köşesinde olur ki? Bakınız kendi evlerimize göz gezdirelim. Evlerimizin en prestijli, en gösterişli odalarını süsler, en yeni eşyalarla donatır, kapağını açmadığımız kitaplar, kuranlar, meallerle doldururuz. Ama bu odalara ayakkabılık koymayız.

Camilere neden koyuyoruz? Çalınmasın diye, oysa Müslümanız ve ibadete gidiyoruz.

İstanbul'a gidenler Eyüp Sultan'a da ziyarete giderler. Eyüp Sultan Camisi’nin girişine naylon rulo asılır. Her giden oradan bir parça alır ve ayakkabılarını içine koyar, bağlar, kimi karışmasın diye kalemle işaret koyar. Camide ayakkabı kokmaz. Neden bizim camilerde yapılmaz?

Hijyene önem vermeyen bir toplumuz. Namaza 10 dakika kala camilere gidenler, abdest alıp ayaklarını kurulamadan yaş yaş en ön safha yürüyenleri göreceklerdir. Ama o ayaklardan akan sulu yere kardeşlerin ellerini, yüzlerini ve alınlarını koyuyor?

Cuma günü diye kaç kişi duş alıp, temiz çorap ve temiz kostümlerle camiye geliyor dikkatle gözlemleyiniz. Esnaflar bile iş giysilerini çıkarma gereği duymadan, yemek, sucuk vs kokuları ile gelmiyorlar mı?

İmamlar diledikleri kadar uyarsın, mutlaka çalan birkaç telefon olacaktır. Geçtiğimiz günlerde farz namazı kılınırken birinin telefonu çaldı, Mihriban türküsünü zil sesi yapmış, selam verene kadar çaldı, Mihriban eşliğinde namaz kıldık.

İl Müftüsü Şahin Güven gençleri ayda bir kere sabah namazlarına davet ediyor. Çok güzel ve yerinde bir davranış. Her imam kendi camisinde bunu neden uygulamaz? İstisnasız her cuma cemaatten para toplanıyor. Bakıyorsunuz en zengin, en büyük bütçeli Diyanet Vakfı’na bile para toplanıyor.

Bu toplanan paralardan imamlar rulo halinde naylon poşet alsalar, camiye gelenler ayakkabılarını bu poşetlere koysalar, hem çalınma riski azalır. Zira ayakkabı görünmez, kalitesi ve numarası belli olmaz. Hırsıza cazip gelmez. Ayrıca camiler ayakkabı kokmaz. Bu uygulamayı İstanbul'da yapıyorlarsa, bizde haydi haydi yapılır. İmamların rahatı bozulur derseniz sözümüz yok.

Girişteki tespitle yazımızı sonlandıralım. Siz hiç evinin baş köşesine ayakkabılık ve ayakkabı koyan gördünüz mü? Camilerde de olmamalı. Temizliğe en çok önem verilmesi gereken Müslüman ibadethaneleri, camiler olmalı. Müslümana bu yakışır.