ASIM CENGİZ GÜR


ÇOCUKLARIMIZ

ÇOCUKLARIMIZ


Yüce Kitabımız Kur’an-I Kerim’de :

“Bilin ki mallarınız ve çoluk çocuğunuz birer imtihan vesilesidir. Allah katında ise büyük bir mükafat vardır” buyurulmaktadır.

Çocuklar sadece mensubu olduğu ailenin değil, aynı zamanda bir milletin yarınları demektir. Yarınlarımızı düşünerek, yarınların idarecileri olacak çocuklarımıza karşı yaklaşımımızı iyi belirlemeli ve onları milli ve manevi değerlere bağlı nesiller olarak yetiştirmek zorundayız.

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) :

“Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez” buyurmaktadır. İslam dini, sosyal hayatın tüm aşamalarında olduğu gibi çocukların aile hayatında en güzel şekilde yetiştirilmesi için gerekli prensipleri ortaya koymuş ve Kur’an-I Kerim’in bize “en güzel örnek” olarak sunduğu Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)de uygulamaları ile yol gösterştir.

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) öncelikle çocuklar arasında gerçekleştirmiş olduğu en önemli hususların başında onların arasındaki ayrımın kaldırılması olmuştur. Nitekim kız çocuklarına hiçbir değerin verilmediği cahilliye toplumunun tam aksine Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kız çocuklarının eğitiminde, terbiyesinde ve diğer bütün hususlarda erkek çocuklardan bir fark olmadığını yaşantısıyla bizlere aktarmıştır. Hatta Efendimizin bazı hadislerinde kız çocuklarına özel bir önem verdiğini görmekteyiz. Bir hadis-I şeriflerinde Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)

“Kim iki kız çocuğunu besleyip büyütüp terbiye ederek yetiştirirse ben ve o; şu ikisi gibi Cennete gireceğiz” buyurmuşlar ve işaret ve orta parmağını göstermişlerdir.

Çocuklarımızın arasında dikkat etmemiz gereken hususlardan biride adaletli olmaktır. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.), çocuklar arasında adaleti gözetmemizi bizlerden istemektedir. Adaletten kasıt ise, ister erkek olsun ister kız olsun, ister üvey olsun ister öz olsun çocuklar arasında herhangi bir ayrıma gitmeksizin, ister maddi alanda ister sevgi, şefkat, merhamet gibi manevi alanda olsuna aralarında eşit muamelede bulunmaktır.

Çocuk eğitiminde dikkat etmemiz gereken şeylerden biride tavsiyelerimiz gelmektedir. Yapmadığımız şeyleri söyleyerek kendimizi yalancı konumuna düşürmeden, çocukların gönlünü kırıcı davranış modeli sergilemeden tavsiyelerde bulunmalıyız. Nitekim hayatımızın her safhasında ihtiyaç duyduğumuz tavsiyelere çocukların daha çok ihtiyacı vardır. Tavsiye ise ulu orta, gelişi güzel yapılmamalı, rencide edici bir konumda tavsiyenin faydadan çok zarar vereceği unutulmamalıdır.

Allah-u Tela Kur’an-ı Kerim’de Lokman (a.s.) dilinden evlatlarımıza tavsiyelerde bulunmamızı bizlere şöyle bildirmektedir.:

“Hani Lokmân oğluna öğüt vererek şöyle demişti:

“Yavrum! Allah’a ortak koşma! Çünkü ortak koşmak elbette büyük bir zulümdür. İnsana da, anne babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi onu her gün biraz daha güçsüz düşerek karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. (İşte onun için) insana şöyle emrettik: “Bana ve anne babana şükret. Dönüş banadır. Eğer, hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için seninle uğraşırlarsa, onlara itaat etme. Fakat dünyada onlarla iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonra dönüşünüz ancak banadır. Ben de size yapmakta olduğunuz şeyleri haber vereceğim.”

“Yavrum! Şüphesiz yapılan iş bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bir kayanın içinde, yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çıkarır getirir. Çünkü Allah en gizli şeyleri bilendir, (herşeyden) hakkıyla haberdar olandır.

Yavrum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret. Kötülükten alıkoy. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir. Küçümseyerek surat asıp insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünkü Allah hiçbir kibirleneni, övüngeni sevmez. Yürüyüşünde tabii ol. Sesini alçalt. Çünkü seslerin en çirkini herhalde eşeklerin sesidir!”

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) her fırsatta çocukları öper, onları kucağına alır ve onlara sevgi sözleri söylerdi. Efendimiz (s.a.v.) ile ilgili olarak aktarılan bir hadise şöyledir:

“Rasûlullah (s.a.s.) torunu el-Hasen ibn Alî`yi öptü, o sırada yanında el-Akra` ibn Habis et-Temîmî oturmakta idi. el-Akra`:

Benim on tane çocuğum vardır, onlardan hiçbirini öpmedim, dedi. Rasûlullah ona doğru baktı, sonra da:

"Merhamet etmeyen merhamet olunmaz" buyurdu. Bir başka hadise ise şöyledir :

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)`e bedevî bir Arab geldi de:

“Ey Allah’ın Elçisi! Sizler çocukları öper (sever) misiniz? Biz çocuklarımızı öpüp okşamayız” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de :

"Allah senin gönlünden merhamet ve şefkati çekip çıkarmıştır. Ben senin için ne yapabilirim” diye cevap verdiler.

Sevgili Peygamberimiz çocuklara değer vermiş onların yanlarından geçerken büyüklere vermiş olduğu selamın aynısını onlara da vermiştir. Ayrıca çocukları kucağına alıp onlara duada bulunurdu. Hz. Enes (Allah ondan razı olsun) şöyle rivayet ediyor:

“Rasûlullah (s.a.v.) biz çocuklarla beraber olur aramıza karışırdı. Hatta benim küçük kardeşime şöyle; “Ey Ömercik kuşun ne haldedir” diyerek şakalaşırdı.”

Yüce Allah (c.c.) Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’I örnek alabilmeyi ve salih-saliha nesiler yetiştirebilmeyi hepimize nasib ve müyesser eylesin.