ASIM CENGİZ GÜR


CUMARTESİ GÜZELLEMELERİ

CUMARTESİ GÜZELLEMELERİ


Bugünkü notlarımızda bazı güzellemeleri, hisselik kıssaları aktarmak istedik. Buyurun okuyalım:

 

Sokrat ölüme mahkum edildiğinde, eşi:

“Haksız yere öldürülüyorsun” diye ağlamaya başlayınca, Sokrat:

“Ne yani? Bir de haklı yere mi  öldürülseydim!” demiş.

*

Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşmış. Sokağın darlığı sebebiyle, ikisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü Diyojen’e :

"Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" demiş. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı vermiş :

“Ben çekilirim!”

*

 Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri ünlü bir şaire incelemesi için göndermiş. Ünlü şair yazdığı cevapta :

“Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın.” Demiş.

*

Dostlarında biri, Fransız kralı 15. Lui` ye:

“Majesteleri! Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü? Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öderler” demiş. Kral, alaylı alaylı gülerek:

“Hakikatten enteresan bir fikir” cevabını vermiş. “Bu buluşunuza karşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum”.

*

Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile`ye  hasımlarından biri:

“Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için  biraz büyük değil mi?” diye sormuş. Galile:

“Doğru. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?” diye cevaplamış.

*

Bir toplantıda bir genç Mehmet Akif’i küçük düşürmek için:

“Affedersiniz, siz veteriner misiniz?” diye sormuş. Mehmet Akif hiç istifini bozmadan :

“Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?” diye cevap vermiş.

*

İşlediği suç sebebiyle idam cezasına çarptırılan hükümlüye idamından önce sormuşlar :

“Diyeceğin bir şey var mı?”. Hükümlü büyük bir pişmanlıkla cevap vermiş:

“Bu bana iyi bir ders oldu!”

*

Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Yeni bir sefere hazırlığı yapılırken vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:

“Sen sır saklamayı bilir misin?” diye sormuş. Vezir:

“Evet hünkarım, bilirim” dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış:

“Bende bilirim”.

*

Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:

“300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor” diye rapor verir. Sultan Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle cevap verir:

“Evet! Biz de onlara yaklaşıyoruz”.

Gününüz ve ömrünüz hayır olsun.