SAMİ DAYANGAÇ


Ekonomimiz

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Adına ister corona döneminde yaşananlar diyelim, ister dış güçlerin oyunu diyelim, ekonomide son derece ciddi kırılmalar yaşandı. Döviz birden 2,5 katı arttı sonra 2 katında kaldı. Döviz mi değerlendi, paramız mı değer yitirdi bilinmez. Döviz fiyatlarındaki rekor artış hemen piyasalarda karşılık buldu ve döviz fiyatlarındaki artıştan fazlası marketlerde gözlemlendi. Roket hızıyla iğneden ipliğe her şeye zam yaptılar. Döviz düşünce ne hikmetse marketler fiyatları düşürmedi, bilakis ufak ufak zamlarını koydu. Bu marketlerin denetim görüntülerini izliyoruz. Raftaki bir ürün alınıyor, kasada fiyatı kontrol ediliyor. Oysa bu şekilde fiyatlar düşmez ki. Alış faturalarına bakılacak, üzerine koyduğu kârı ve vergisi düşülecek, bu şekilde olursa fiyat denetimi olur. Serbest fiyat ekonomisi diye dileyen dilediği fiyattan satamamalı. Üç harfli marketlerin kartel oluşturduğu söyleniyor. Mesela bir koli yumurta üç harfli üç markette de kuruşlarına kadar aynı.

İlginç olan döviz artınca hemen elektrik, doğalgaz, benzin, motorin de artıyor. Fırsatçılar gece yarısı yeni fiyattan satmak için benzinliklerini 00:30 a kadar kapatıyor ve zamlı olarak satıyor. Bu kazanç helal mi? Geçen yılın mahsulü tüketim maddeleri ne oldu da bu kadar büyük zam gördü? Tuvalet kâğıdı bile eski küçük altın fiyatına ulaştı. Hadi altını birine takıyorsunuz, tuvalet kâğıdını?

Bir yandan ücretliye zam verirken bir yandan da tüketim mallarına zam yapılması ahlaki değil.

Devletimiz corona döneminde büyük fedakârlıklar yaparak kısıtlamalarda pek çok kişiye para desteği verdi, maaş verdi. Hatta şu anda kullanılmakta olan doğalgazın yarı parasını devlet karşılıyor. Dünya üretim piyasasındaki daralma nedeniyle doğalgaz inanılmaz zamlandı.

Muhalefet Partisi Genel Başkanı TÜİK’e baskına gidiyor, TÜİK memurlardan oluşan bir kurum. TÜSİAD’a neden gitmiyor? Ülke ekonomisine yön verenlerin birliği TÜSİAD. Ama gurup başkanvekili de Kur'an Kursları’na gidenlere hakaret etmekle meşgul ve genel başkan bu hususta sessiz.

Muhalefet denince akla gelenlerden biri de İstanbul Belediye Başkanı. Her zaman sosyal mecrada yerini alan, halk arasında isminden söz ettiren biri. İyi de seçildiğinden beri ne yaptı? Hangi yaraya merhem oldu? Hangi yaptığı başarılı çalışma ile anılıyor, örnek gösteriliyor? Yoksa bütçeden ayrılan ve Mehmet Özhaseki'nin dediği gibi 850 mil. üzerinde bir parayı piar için harcaması bunda etken mi?

Konumuza dönersek, döviz yükselişinin hemen kirada da yükselmesi çok garip. Oysa dar gelirlileri de düşünerek vicdanla doğru orantılı davranmak bize, Müslümanlara yakışmaz mı? Asgari ücret artışının çalışanlara kazanç olduğu kadar işverenlere artı yük olduğu ortada. Pek çok işletme, küçük ve orta ölçekli işletmeler işçi çıkarmaya başladı. Asgari ücret artışı henüz ele geçmemiş iken, ekmekten, kiraya, elektrikten doğalgaza kadar gelen zamlar, bir de evi kira olanı zorda bırakacak.

Bizi yönetenler, yani seçtiklerimiz bizim için çalışıyorlarken, bize düşen vicdanımızın sesini dinlemek. Aldığımız nefes bile emanet, alıp geri vermemezlik edemiyoruz, tıpkı can gibi.

Allah herkese vicdanı kadar ömür versin.