VELİ ALTINKAYA


GAZETECİLİK VE VALİ BEY´E GELEN BİR TELEFON

Gündem - Veli Altınkaya


Basından sansürün kaldırılışının 111.yılı olan 24 Temmuz´da, Gazeteciler?Konut?Yapı Kooperatifi yönetimindeki arkadaşlarım ile Ankara´daydım. Aynı gün Valimiz Şehmus Günaydın arayarak, ?Başkan biz pastamızı alıp, bir çayını içmeye, gazetecilerle sohbet etmeye geleceğiz; sen yokmuşsun´ dedi.

Vali Bey dün de sağ olsun; makamında yapılan güvenlik görüşmesinden sonra, Garnizon Komutanımız, Başsavcımız, Alay?Komutanımız, Vali yardımcılarımız ve Kaymakamlarımızla ziyaretimize geldi.

Vali Bey ve beraberindeki heyeti Cemiyetimizin bulunduğu binanın girişinde karşıladım. Cemiyet idare binası ve sosyal tesisleri Valiliğin hemen yanındaki Sunullah?Bey Apartmanı´nın 5. katında. Dört kişilik bir asansör de var binada. Heyet kalabalık olunca karşılamadan sonra, Vali Bey ?Bakalım kim spor yapıyor; kim yapmıyor, test edeceğiz. Beş katı nefesi tıkanmadan kim çıkacak?´ dedi.

İlk dökülenlerin birinin ben olacağım kesindi. (Nihayet öyle de oldu) Merdivenleri çıkarken, ?Sayın?Valim, mutad yürüyüş yapıyor musunuz?´ dedim. ?Evet yapıyorum´ diye cevap verdi. Dün akşam bir saat yürüdüğünü söyledi. ?Nerede yürüyorsunuz?´ dediğimde ise, ?Vatandaşın içinde. Gazeteci iseniz, araştırın, bulun, gelin görüntüleyin´ dedi.

Ziyaretin resmi faslından sonraki, sohbet bölümünde Vali Bey´in önceki akşam Talas Ali Dağı eteğindeki Paraşüt Alanı´nda yürüdüğünü öğrendik...

Ziyarette benim ve Sayın?Vali´nin söyledikleri haberlerde var; tekrar aktaracak değilim. Ama, bu konuyla ilgili iki hususu aktarıp, yazımı noktalayacağım.

Vali Bey gelirken olduğu gibi, giderken de merdivenleri kullandı. (İniş, çıkış gibi zor değildi tabi) Vali Bey´le merdivenlere ilk adımı atmıştık ki, koruma polisi, telefonunu getirdi. İster istemez Vali Bey´i arayan numaraya gözüm ilişti. Kayıtlı olmayan bir numaraydı. Vali Bey telefonu açar açmaz arayan vatandaşa mealen, ?Vali Bey telefonu verdi; ama, aradığımda çıkar mı acaba, diye düşünmüş olabilirsin; bak direk telefona ben bakıyorum´ dedi.

Soyadını söylemeyeyim; Ramazan diye engelli bir vatandaşımızdı arayan... Vali Bey´e ?Sayın?Valim sizinle falan hastanede karşılaşmıştık. Telefonunuzu o zaman vermiştiniz´ diyerek bir konudaki talebini iletti. Vali Bey´de, ?Sen elindeki bilgi ve belgelerle bana uğra gerekeni yapalım´ dedi. Telefon konuşması devam ederken biz 5 katlı binayı inmiştik. Telefon bitince vedalaşmadan önce, ?Sayın?Valim, maşallah her arayan vatandaşla böyle uzun uzun konuşursanız, evin yolunu şaşırırsınız; devlet işleri kalır´ diye espri yaptım... Vali Bey´de, ?Niye evin yolunu şaşıralım başkan. Bizim vatandaşa ayıracak her zaman 2 dakikamız var.´ dedi ve ayrıldı.

Bir polemik için değil; yanlış anlaşılmayı düzeltme adına bir hususu daha yazmak istiyorum; Vali Bey´in ziyaretinden sonra Aziz Deniz şöyle bir twit atmış:

?...Sayın?Valimiz gazetecilerle sansürün kaldırılışı hakkında sohbet etmiş. Tabii bizler gazeteci olmadığımız için davet edilmedik. Sansüre dair bizlerin de söyleyecek sözleri vardı. Çiçek-böcek haberi yapan meslektaşlarım için, sansür olsa ne olur olmasa ne olur?

Azim´in twiti bu.

Azim, daha önceki Cemiyet seçimlerinde başkan adayı olmuştu. Seçimi kaybedince Cemiyet üyeliğinden istifa etti. Yani Cemiyetimiz üyesi değil; ama o kabul etmese de, bizi gazeteci görmese de, şahsen ben O´nu meslektaşımız olarak görüyorum. Azim´in oğlunun gazetesi, kardeşinin radyosunda ve televizyonun da çalışanların bir bölümü de Cemiyetimiz üyesi.

Vali Bey´in Cemiyet ziyaretin de Tolga, gelecek adına umut veren genç ve başarılı meslektaşlarımızdan biri olarak gördüğüm ve her karşılaştığımda söylediğim?Şeref ve genç bir kadın kameraman arkadaşımız vardı.

Biz, Sayın Vali´nin?Cemiyet ziyaretini duyurmamışız da, bu arkadaşlarımız nasıl gelmiş acaba? Nereden duymuşlar? Hiç kimseye özel, telli-duvaklı bir davetiye göndermedik veya haber salmadık; ama yukarıdaki twitinden de anlaşılacağı üzere Azim, Kayseri´de kendisinden başka gazeteci olmadığına inandığı için (!) herhalde hususi davet bekliyordu. Yeri gelmişken belirteyim; Azim, daha önce de Cemiyetin etkinliklerine ve bu tür ziyaretlere defalarca katılmıştır.

Ayıp... Azim´e attığı twiti kafası duru iken, tane tane bir daha okumasını tavsiye ederim.

Bu vesile ile bir daha ifade edeyim. Medya sektörü ülkemizde de, şehrimizde de tarihinin en sıkıntılı, zor günlerini yaşıyor. Özgür ve güçlü medyası olmayan bir şehir ve ülkede demokrasiden, halkın ve hakkın sesinin tam manası ile duyurulmasından bahsedilemez.

 

MIŞ?MİŞ?MUŞ?

00- MHP´li vekil?Baki Ersoy ile Memduh?Başkan arasından su sızmıyormuş.

00-  MHP´li Ersoy, Tomarza TOKİ temel atma törenin de ?Memduh?Başkan tecrübeli bir isim. Kayseri için bir şans. Her zaman yanındayız´ demiş.

00- Tomarza, Eylül´de doğalgazla buluşuyormuş.

00- ERÜ?İlik Nakil Merkezi´nin,  ?İlik Nakli Hastanesi´ne dönüşmesi için 5 Ağustos´ta önemli bir toplantı yapılacakmış.

00- Bazı ikili kararnamelerin imzası Marmaris´te atılmış.

00- Kayseri İstinaf, adli tatil sonrası hizmet verecekmiş.

00- Karayolları´ ndan sonra bir bölge müdürü daha gidiciymiş.

00- Sanayici, iş adamı ve esnaf meslek örgütü başkanları faizlerin düşmesinden memnunmuş.

 

KULİS BULVARI

KAYSERİ´NİN YOLLARI

Önceki gün bir grup meslektaşımızla karayolu ile (sanki demir veya hava yolu ile gitme imkanımız varmış gibi) Ankara´ya gittik. Kayseri Ankara yolu son 15 yılda duble yol oldu. Emeği geçenin eline sağlık. Ama, bir türlü sıcak asfaltı bitirilemedi. Yolun yarısı hala anam-babam usulü asfalt... Hele Kırıkkale-Ankara arası tam evlere şenlik. Ülkemizde belki 50 vilayet Ankara´ya karayolu ile bu güzergahtan ulaşıyor. Tamam yüksek?hızlı treni şimdilik unuttuk; bari şu yolu adam gibi bitirin. Kayseri-Ankara yolu sıkıntılı da diğer yollar arklı mı? Önceki hafta Sarız´a gittim, yollar aynı. İki ay önce Hatay´dan geldim, Niğde-Kayseri arası da öyle... Geçen yıl Sivas´a gitmiştim, o güzergahta da bir değişiklik yok... Kayseri, modern havaalanı, otobanı, yüksek hızlı treni belli ki hak etmiyor (!) ama hiç olmazsa eski usul şu yollardan kurtarın bizi, ey parti büyükleri ve ilgili bürokratlar.