SAMİ DAYANGAÇ


GEÇTİ BOR'UN PAZARI

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Efendim günlerden bir gün, uzak diyarlardan eşeğini hem vasıta hem yoldaş yapmış tüccarın biri bor pazarında mallarını satmak gayesi ile gelmiştir ve ertesi günkü pazara hazırlık yapmak için zerzevatı ufaktan görücüye çıkarmıştır çıkarmasına ama gün, o gün değildir ve tüccar bunun farkında değildir. Zira mevzubahis gün pazartesi değil, ‘bazarertesi’dir. Hal böyle iken, olan biteni uzaktan izlemekte olan kasaba sakinleri bu yabancıya yanaşıp muhabbete girişmiştir.

“Es selamün aleyküm hacı. Hayırlar olsun; o bakımdan ne iş?” demişler. Kendi halindeki tüccarımız da, “Aleyküm es selam yarenler, gördüğünüz gibi, pazar olayı, hasta la” demiş.

Lafın ardından bizim Borluları almış mı bir gülme. Hani şu kötü kahramanların şimşek çakarken attığı kahkahalara benzer bir şey ya da Kadir Çöpdemir umarsızlığı ve sallamazlığı ile ortaya konan tavır hesabı...

Alaycı tavırların ve sırıtışların nedenini de anlatmışlar mı bizim tüccara. O vakitten sonra tüccar efendi eşek sırtında teptiği onca yola mı yansın, yoksa mallarının haraç mezat elinde kalacağına mı bilememiş; bahtsız bedevi misali kalakalmış oracıkta. Lakin tüccarın durumuna üzülen ve Müslümanı teskin etmek lazım, sevaptır inancındaki ortamın figüranları duruma müdahale etmişler: “Neyse ki, yarın da Niğde’nin bazarı. Fazla uzak da değil. (13 km) hadi yine iyisin. Kaynanan da seviyormuş. Fazla geç olmadan geçti Bor'un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye” demişler.

Namdar Rahmi Karatay'ın şiirine gelince, buyurun...

 

GEÇTİ BOR'UN PAZARI SÜR EŞEĞİNİ NİĞDE'YE

Başta kavak yelleri estiği günler hani?

Umduğumuz neşeler, şerefler, ünler hani?

Beklenilen alaylı, şanlı düğünler hani?

Servi gibi ümitler döndü birer iğdeye,

Geçti Bor'un pazarı, sur eşeği Niğde’ye!

 

Sende cevher var imiş, onu herkes ne bilsin?

Kimler böyle züğürdün huzurunda eğilsin?

Şöyle bir dairede müdür bile değilsin,

Ne çıkar öğrenmişsin mesahası piy diye,

Geçti Bor'un pazarı, sur eşeği Niğde’ye!

 

Bilmem ki ne olmaktı senin gayen, maksadın?

Fare gibi kitaplar arasında yaşadın,

Ne dans ettin, eğlendin, ne de sevdin kız, kadın,

Kim dedi ey serseri gençliğine kıy diye?

Geçti Bor'un pazarı sur eşeği Niğde’ye!

 

Gönül ne çalgı ister, ne eğlence, ne de dans,

Ne güzel kadınların önlerinde reverans,

Kapandıkça kapandı bunca yıldır kahpe şans,

İhtiyarlık gölgesi perde çekti dideye,

Geçti Bor'un pazarı sur eşeği Niğde’ye!

 

Fırsatı iyi kolla, olma sakın dangalak,

Genç iken vur partiyi, durma, ye, keyfine bak,

Sonra iç şampanyalar, viskiler, bardak bardak,

Dokunuyor üç kadeh simdi bizim mideye,

Geçti Bor'un pazarı sur eşeği Niğde’ye!

 

Hasan’ın böreğine vaktinde yetişmeli,

Hiç durmadan gövdeye atıştırıp şişmeli,

Yanıp da kavrulmadan mükemmelen pişmeli

Sonra seni almazlar hiçbir yere çiğ diye.

Geçti Bor'un pazarı sur eşeği Niğde’ye