ASIM CENGİZ GÜR


HABLU´LLAH (ALLAH´IN İPİ)

Notlar - Asım Cengiz GÜR


Yüce Allah´a sonsuz hamd ve senalar; Sevgili Peygamber Efendimiz´e (s.a.v.) ve O´nun âl ve ashâbına salât ve selâm olsun.

Aziz Mü´minler!

Kerîm Kitabımızda, Âl-i İmrân Sûresinde:

?Hepiniz toptan Allah´ın ipine (Kur´an´a) sımsıkı sarılın, (onu hayata hâkim kılın, ihtilaf ve tefrikaya düşüp fert fert, grup grup) parçalanıp ayrılmayın. Allah´ın üzerinizdeki (İslâm) nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman (kabileler) idiniz de (Allah) kalplerinizi (İslâm´da) birleştirdi. İşte onun (İslâm) nimetiyle (hepiniz) kardeş oldunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan sizi (İslâm ile) O kurtardı. İşte Allah, âyetlerini size böylece açıklıyor ki doğru yola eresiniz? buyuruluyor.

Bu ayet-i kerime ile Müslümanlara; ?Allah´tan yardım dileme ve O´na güvenme konusunda, ya da kullarına verdiği ahde tutunmak üzere bir araya gelin ki bu da iman ve itaattir. Ya da Allah´ın kitabına sarılmak üzere bir araya gelin? demektir.

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de:

?Şüphesiz ki bu Kur´ân, Hablullah/Allah´ın ipidir? buyurmuşlardır. Nitekim Nisâ Sûresinde de:

?Ey iman edenler! Allah´a itaat edin, Resûl´e itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de? Herhangi bir şey hakkında çekişir (anlaşamaz)sanız, eğer gerçekten Allah´a ve âhiret gününe inanıyorsanız, onu, Allah´a ve Resûlü´ne arz edin (Kur´an ve Sünnet´le halledin). Bu, (sizin için) daha hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir? buyurularak Müslümanlara yol gösterilmektedir.

Aziz Mü´minler!

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´den rivayet edildiğine göre şöyle buyurmuştur:

"Size, uyduğunuz takdirde benden sonra asla sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum. Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür. Bu, Allah´ın Kitabı´dır. Semâdan arza uzatılmış bir ip durumundadır. (Diğeri de) kendi neslim, Ehl-i Beytim´dir. Bu iki şey, cennette Kevser havuzunun başında bana gelip (hakkınızda bilgi verinceye kadar) birbirlerinden ayrılmayacaklardır. Öyleyse bunlar hakkında, ardımdan bana nasıl bir halef olacağınızı siz düşünün". Veda Hutbesinde de :

?Size iki şey bırakıyorum. (Bunlara tutunursanız) asla delalete düşmezsiniz: Allah´ın kitabı ve sünnetim. Bu ikisi (kıyamette) havza kadar ayrılmadan beraberce geleceklerdir? buyurmuştur.

Allah´ın ipine sarılmak ile kastedilen, İslam´ın getirdiği kardeşlik ve velayet bağlarını güçlendirmek, Müslüman cemaatten ayrılmamak, ayrışmaya sebep olacak gruplaşmaya gitmemek, dinde bölünmeye sebep olmamak, tefrikaya düşmemek, Müslümanlar arasında ayrımcılık yapmamaktır. Hangi cemaate/mezhebe/meşrebe mensup olursa olsun, diğer Müslümanları kardeş bilmek, sadece kendi içinde bulunduğu yapıyı hak, diğerlerini batıl saymamaktır. Allah´ın ipine sarılmak, ümmet şuuruna sahip olmaktır.

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

?Şüphesiz Allah sizin için üç şeyden razı olur ve sizin için üç şeyi hoş görmez. Ona ibadet edip kendisine hiç bir şeyi ortak koşmamanızdan, Allah´ın İpine topluca sarılıp ayrılmamanızdan razı olur. Dedikodu, çok soru sormanızdan ve malı zayi etmeninizden razı olmaz? buyurdular.

Yukarıda aktarmış olduğumuz ayet-i kerimeler ve hadis-i şeriflerden de görüleceği üzere Allah (cc) Müslümanlara Kur´an´a ve Peygamberin sünnetine sımsıkı sarılmalarını, bir anlaşmazlık halinde de Kur´an´a ve Sünnete başvurmayı Aziz Kitabımızda farz kılmıştır. Kitap ve Sünnete hem hem iman etmek, hem amel bakımından kuvvetlice sarılmak böylece emredilmiştir ki, neticede Müslümanlar arasındaki anlaşmazlıkları en aza indirsinler ve kardeşlik bağlarını kuvvetlendirsinler.

Aziz Kardeşlerim!

Dikkat edin ki; Sözün en güzeli, Nizamın en kapsamlısı, Aziz, Mülk sahibi ve Her şeyi bilen Allah´ın kelamıdır. Aziz Kitabımızda şöyle buyuruluyor :

?İşte bu (İslâm), dosdoğru yolumdur. O halde ona uyun, (başka) yollara uymayın ki (bunlar) sizi Allah´ın yolundan ayırmasın. İşte ?Allah, emirlerine uygun yaşayıp kötülüklerden sakınasınız´ diye size bunları emretti). (Âl-i İmrân Sûresi,153).

?Allah´ı ve peygamberlerini inkâr edenler, (Allah´a inanıp peygambere inanmamakla) Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isterler ve: ?Biz (peygamberlerin) bazısına inanır, bazısını da inkâr ederiz.? diyerek bu ikisi (imanla küfür) arasında bir yol tutmak isterler. İşte bu kimseler gerçekten kâfirdir. Ve biz kâfirlere rezil ve perişan edici bir azap hazırladık. Allah´a ve peygamberlerine iman edip onlardan birini diğerinden ayırmayanlara gelince, onlara da, (Allah) mükâfatlarını verecektir. Allah (tevbe edip dönenleri) çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir?. (Nisâ Sûresi, 150)