CHP İl Başkanı Ayhan Gülsoy dün düzenlediği basın toplantısında Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun Türkiye gündemine taşıdığı konuyla ilgili Savcılığın son kararını değerlendirmiş.
Gülsoy’un açıklamasını dikkatle okudum, metinde büyük oranda hukuki zorunluluklara dikkat etmiş ve kendisine yakışan nezaketi elden bırakmamış...
Genel başkanının ya da sayın vekilin yaptığı gibi doğrudan hiç kimseyi suçlamamış. Kafasına takılan bazı sorulara cevap aramış. Büyükşehir’in dört bürokratı ile ilgili olarak da “Suçsuz olmalarını arzu ederiz. Ama orta yerde görevi kötüye kullanma fiili işlenmişse onlar da cezasını çeksin” mealinde bir cümle kullanmış. Bu sözün aksini söylemek ne mümkün. Nitekim Başkan Özhaseki de son basın toplantısında 4 mesai arkadaşı ile ilgili olarak aynı manaya gelen cümleler kullanmıştı...
Ama bu olayın ülke gündemine taşındığı günden bu yana Sayın Kılıçdaroğlu tarafından Kayseri ‘yolsuzluklar şehri gibi’ takdim edilmedi mi? Binlerce insanın görev yaptığı vilayet, belediye ve adliye için ‘Şeytan üçgeni kurulmuş’ denilmedi mi? Gülsoy, hukuki zorunluluk gereğince tüm isimleri kodlamış, oysa Sayın Genel Başkan ve Sayın vekil insanları gurur ve onurunu rencide edecek şekilde alenen suçlamadı mı? Keşke bu noktada CHP Genel Merkezi de hakkı ve hukuku gözetebilseydi... Dilerim Gülsoy, bunu sağlayabilsin...
KALE PROJESİ
Erciyes Projesi’nin hayata geçmesi ile birlikte, Kayseri ülkemizin önemli kayak ve kış sporları merkezlerinden biri olacak. Kayseri’yi bir turizm şehri yapmak istiyorsak bu çalışmayı Kapadokya bağlantılı doğal ve tarihi zenginliklerimizle teçhiz etmeliyiz.
Bu manada şehir merkezinde bulunan kaleyi mutlaka turistlerin ilgi odağı haline getirmemiz gerek. Sadece yabancı ya da yerli turistlerin değil bu şehirde yaşayan ve yıllardır kalenin içine girmemiş insanları da aileleri ile birlikte buraya çekecek projeyi biran önce hayata geçirmeliyiz.
Büyükşehir’in kale içindeki esnafı mağdur etmek gibi bir niyeti olamaz. Esnaf da bu niyete katkı vermeli ve bu proje bir an önce hayata geçmelidir.
