Bu satırları yazmadan önce ‘İki Güzel Etkinlik’e katıldım.
İlk uğrak yerimiz Talas Belediyesi’ nin ‘7. Kayseri Film Festivali’ ile ilgili basın toplantısıydı.
Sinema Festivali’ni düzenleyen genç arkadaşlarımın gayretlerine 8- 9 yıl öncesinden şahidim. Detayına girmeyeyim ilk festivalin düzenlenmesi yerel seçimlerin hemen akabine geldiği için, bazı sıkıntılar yaşanmış, o sıkıntıların aşılması adına dönemin belediye başkanı ve valisi ile de bir- iki görüşme yapmıştım. Sonra bu kardeşlerimin Büyükşehir’in ilgili bürokratları ile temasında da devreye girdim.
‘Kayseri Film Festivali’nin yedincisine Talas Belediye Başkanımız Mustafa Yalçın ev sahipliği yapmış. Yalçın Başkan’ı kutluyorum. Bir taraftan mahalle bazlı alt ve üst yapıya yönelik hizmet çalışmalarını sürdürürken, diğer yandan da kültürel ve sportif etkinliklere de katkı veriyor.
Yamaç paraşütü, atlı cirit, nostaljik otomobil, kış hazırlığı günleri, antika günleri bir çırpıda aklıma gelen etkinlikler...
Kayseri Film Festivali’nin hamiliği Büyükşehir Belediyesi’ne yakışır. Dilerim önümüzdeki yıldan itibaren Memduh Başkan bu festivali sahiplensin ve daha etkili yapılmasını sağlasın. Festivali organize eden genç kardeşlerimiz güzel çalışmalar yapmışlar. Germirli ünlü yönetmen Elia Kazan adına da ilk kez bu yıl ödüller verilecekmiş. Festival bu haliyle bile Kayseri’nin uluslararası arenada ve sinema camiasında adını duyurur. Kültür ve sanatın içine siyaset karıştırmamak gerekiyor; Elia Kazan odaklı yapılacak çalışmalara Zülfi Livaneli’yi de dahil etmek gerekir. Genç arkadaşlarımın bu yılkı etkinlik için Livaneli ile temasa geçtiklerini ve gelişmeleri biliyorum.
Bu film festivali, Kayseri’nin tanıtımına dolayısıyla turizm hedeflerine de katkı verir. ‘Altın Çınar’ adıyla başlayan bu festival bir süredir şehrin adıyla sürdürülüyor. Keşke ‘Erciyes’ adını alsaydı.
Son cümle... Film festivalini düzenleyen genç arkadaşlarımın ‘kuru sögütten düdük çıkartırcasına’ yılmadan, usanmadan sabırla zorlukları aştıklarını biliyorum. Onlara hepimizin şehrin tanıtımı adına destek vermeleri doğru olacaktır.
Talas Belediyesi’nden sonra Gazeteciler Cemiyeti’ne geldim.
İZDÜŞÜ Anadolu Belge ve Kültürel Çalışmalar Derneği bu şehrin tarihi ile ilgili önemli bir kitabın tercümesini yaptırıp bize kazandırmış.
Derneğin başkanlığını meslektaşımız olan Selma Kara yapıyor. Yine bizim camiadan Zahid Cündübeyoğlu da başkan yardımcısı...
Ioannis I. Kalfoğlus 189’de ‘Zincidere Karyesinde Bulunan Loannis Prodromos Monastırı Yahud Moni Flavıanon’ adlı bir kitabı Karamanlıca ile yazmış. Bir belgesel çalışması esnasında böyle bir eserin olduğunu gören dernek yöneticisi arkadaşlarımız kitabın orjinaline Yunanistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda ulaşmışlar.
Karamanlıcayı iyi bilen Okutman Mehmet Bilgehan’ın destekleri ile Dernek Başkanı Selma Kara ve yöneticiler Zahit Cündübeyoğlu ve Yasin Temizel bu kitabı Türkçe’ye tercüme etmişler ve kültür hayatımıza kazandırmışlar.
Kitabın orjinali 5 cilt ve 610 sayfa... Arkadaşlarımız 365 sayfalık bir tercüme yapmışlar.
Bu eserde sadece Zincidere’deki bir manastır ve etrafında yaşanan olaylar anlatılmıyor. Bu eser aynı zamanda Kayseri ve çevresine öncelik verilmek üzere M.Ö.’den itibaren Anadolu’nun dini, ekonomik, politik, eğitim, kültürel ve gündelik yaşımına dair önemli bilgiler içermektedir...
Kayseri ve çevresi 6 bin yıllık tarihi ile her medeniyetin izini taşıyan müthiş zenginliklere sahip. Bu zenginlikleri önce gün yüzüne çıkartıp sonra tanıtırsak bu şehir Memduh Başkan’ın dün gazetelerde yer alan açıklamasında da ifade ettiği gibi, zamanla ‘Turizmde de 1 Numara’ oluruz...
Selma Kara diyor ki: Bugün şehrin yöneticilerinin sıkça zikrettiği, ‘Kayseri alimler şehridir’ cümlesinin tarihi Selçuklu’dan da geriye, 2 bin yıl öncesine uzanmaktadır. İşte bununla ilgili bir tespit:
Kayseri şehrinin men-el kadim, kaffei fünun ve ulumde Anatol dahilinde bulunan bil cümle şehirlerden faik olduğu tarihten müsbettir. Kayseri’deki mektepte bir gencin cahil ad olunamayacak derecede dersler tarif olunduğundan çokları Atina’ya gitmezden evvel orada tahsili ilm ederlerimiş. Meşhur müverrih Diadoros 7’nci Ariaratis zamanında Kappadokia’nın alimler oymağı olduğunu ikrar ediyor. Megas Konstantinos zamanında ilmi kelam retoriki ve filazofia mektebi var idi ki, yeğenleri Lulianos (Badehu Stampol İmparatoru olan) ve Gallos mezkür mektepte tahsil etmişlerdir.
Bu kitapta bahsedilen Rumlar’ın ‘Hristiyan Türkler’ olduğunu belirtelim. Kitabı okuyunca daha uzun yazılar yazacağım.
Mış… Miş… Muş…
00- CHP’de Melikgazi ilçe delege seçimleri için kıran kırana bir yarış gerçekleşmiş.
00- AK Parti ilçe delegelerinin listesini hazırlıyormuş.
00- Geçtiğimiz hafta bir döviz bürosundan gözaltına alınan şahıs, Ankara polisince ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmış.
00- Erciyes Anadolu Holding’ den sonrra Kayseri’deki askeri fabrikalar da alımlarını yerelden yapacakmış.
00- Talas, kültür, sanat ve sportif alanlarda da önemli etkinliklere imza atıyormuş.
00- Büyükşehir’ de bir genel sekreter yardımcısı daha emekliye ayrılıyormuş.
00-OSB’yi denetleyen müfettişler merak edilen raporlarını Teftiş Kurulu Başkanlığı’na sunmuş.
KULİS BULVARI
MELİKGAZİ’DE KIRAN KIRANA SEÇİM
CHP Melikgazi delege seçimlerini yaptı. Kocasinan’da tüm sandıklarda mevcut il yönetimine muhalif olan ekibin seçimleri kazandığını belirtelim. Genel Merkez’den gönderilen 6 vekilin gözetiminde yapılan seçimlerde muhalifler Yıldırım Beyazıt gibi 70 kadar delegesi olan birkaç mahalleyi üç- beş oyla kaybetmiş. Burada da başkan adayı Nurettin Parlak’ın son anda delege listesinde yaptığı bazı değişikliklerin etkili olduğu söyleniyor. İlçenin tamamına baktığımızda 400 kadar delegenin oy kullanacağı ilçe kongresinde, 202 delegenin mevcut ilçe başkanı 190 kadar delegenin de muhaliflerin yanında yer alacağı söyleniyor. Melikgazi 400 delegenin katılacağı il kongresine 155 üye veriyor. Kocasinan artık muhalif. Melikgazi’nin sonucu il kongresini etkileyecektir. Tabi il kongresine 55 delege verecek olan ve pazar günü ilçe delegelerini seçecek Talas’ı da unutmamak gerekir. CHP’yi bir süre daha konuşuruz.
