VELİ ALTINKAYA


İMAN VE İNSAN

Gündem - Veli Altınkaya


Ne yazayım, diye düşünürken, hemen her gün siyaset yazdığımız bu sütunda bugün yine siyasetle bağlantılı olan farklı bir konuyu işleyeyim istedim...

Bu satırları yazdığım dakikada hoca sela veriyor, müminlerin cuma namazına hazırlanması çağrısında bulunuyordu.

Son günlerde bazı tanıdıklarımız veya yakınlarının vefatı nedeniyle cenaze namazı için camiye gittim. Cenaze namazını kıldıklarım arasında 30 yaşında olanlar da vardı, 90´ını bulmuşlar da...

Yani ölümlü dünya...

Kimin ne kadar yaşayacağı belli değil.

Azrail arkadaşınız olsa en fazla 90 yıl yaşıyorsunuz. Dünya hayatı çok kısa...

Elbette ?hiç ölmeyecek gibi bu dünya, yarın ölecek gibi öbür dünya için çalışmakla´ var olunduk... Önce kendi nefsime söylüyorum; daha çok bu emrin ilk cümlesini uyguluyoruz. Sürekli ?Hiç ölmeyecek gibi bu dünya için çalışıyoruz.´

Vicdanımız, aklımız, gönlümüzün sesinden çok, nefsimizin hırsımızın sesini dinleyip esiri oluyoruz maalesef...

Hele hele bugünler...

Seçim var ya...

Herkes bir şekilde ya aday ya da bir adayın destekçisi...

Veya particiliğin daha kızgın olduğu günlerdeyiz... Önümüzdeki günler bu manada  ?bağnaz particiliğin´ aklımızı dahi eser aldığı günler olmasın?

Ağzımızdan çıkan sözü kulağımız duymuyor... Veya duymayacak...

Kazanmak veya karşıyı yıpratma adına ne gerekiyorsa söyleyeceğiz. Söylemeye başladık.

Peki ya bu durumda gıybet, iftira, helal- haram, ?kul hakkı´ nerede kalıyor.

Bu sorulara cevap arayanımız çok az. Herkes kendi vicdanında bir fetva veriyor ve ona göre hüküm ihdas ediyor.

Ne diyor Yunus; ?Bir kez gönül kırdın ise / Bu kıldığın namaz değil.?

Allah aşkına, soralım vicdanımıza, hangimiz her gün gönül kırmıyoruz? Bırakın dışarıyı önce kendi ailemizde, işyerimizde kaç kez gönül kırıyoruz.

?Gönül kırmak´ çok hafifi,  gıybet, iftira, hakaret, en galiz küfürler gırla gidiyor...

En inançlı, mütedeyyin, tarikat-cemaat ehli dediklerimiz de maalesef böyle...

?Müslüman kardeşinin etini yemek´ anlamındaki gıybet, zamanımızda ?dedikodu´ olmadı mı? Her gün evimizde, işyerimizde ?Dedikodu meclisleri´ kurmuyor muyuz?

Peki ya hani inandığımız, inandığımızı söylediğimiz Kitap´ın hükmü ne oldu?..

Dedim ya...

Şimdi seçim zamanı...

Seçim nedeniyle binlerce aday sahada. Bunların yakınları da öyle. Özellikle küçük yerleşim merkezlerinde muhtarlık veya diğer seçimler nedeniyle insanlar neredeyse birbirine ?düşman gibi´ bakıyor. Bunların hiçbiri değmez. Oysa hepimiz her adımda, her talepte ?hayırlısını´ istemekle mükellefiz. Zira neyde hayır ve şer olduğunu biz değil, kaderi yazan biliyor.

Eeee...

Maalesef bu gibi zamanlarda şeytan ve fitne durmuyor...

?Filan aday şöyleymiş... Falandan duydum, gözümle gördüm, bizzat biliyorum...? diyerek söyle söyleyebildiğini...

Yukarıdaki soruları tekrar soralım.

Gıybet, iftira, helal- haram ve nihayet kul hakkı ne oldu?

Rafa kalktı...

Rafa kalkan onlar değil...

Rafa onlarla birlikte imanımız, inancımız da kalkıyor.

Önce kendi nefsime söylüyorum ve şu dakikada yeniden bir şahadet getiriyorum.

O´ndan gayrı ilah yoktur ve Gaye İnsan ve Ufuk Peygamber O´nun son Nebisi, Habibidir.

Sevelim, sevilelim, hoş görelim, affedelim bu dünya kimseye kalmaz.

Bu satırları bitirirken cep telefonuma bir din görevlisinden cuma mesajı geldi. Aynen paylaşıyorum:

?Bugün bir umuttur yarınlara. Bugün bir damla düşer seccadelere ve bugün göğe yükselen dualarımın birinde ismin geçer elbette. Dua yüreğin güneşidir. Kimi yürekte her gün doğar. Kimi yürekte ebediyyen batar. Yüreğimdeki duama ortak ettim sizleri. Sizler de duanızdan mahrum etmeyin bizleri...?

 

Mış? Miş? Muş?

00- Mansur Yavaş, ?sahte senet´ olayı ile ilgili, rakibi Özhaseki´ nin sorularına cevap verecek gibi gözükmüyormuş.

00-Belediyeler seçim yasaklarından önce açılış ve temel atmaları bitirme gayretindeymiş.

00-Başkan Büyükkılıç, Kayseri´ nin tüm değerlerine sahip çıkma sözü vermiş.

00-Ülkü Ocakları´nın kullanacağı bina belirlenmiş olup tahsis için meclis kararı bekleniyormuş.

00-İYİ?Parti meclis listesine CHP kontenjanından giren isimler de Talas´ta ülkücü işareti yapıp oy istiyormuş.

00- Vali Günaydın en kısa sürede okullarda  ?Tekli tedrisata geçme´ konusunda kararlıymış.

00-Polisin senet şebekesine yönelik operasyonu alkış almış.

 

KULİS BULVARI

ALGIYI YÖNETMEK

Rahmetli Süleyman?Demirel´in güzel bir sözü var. Diyor ki:?Allah yakışan iftiradan korusun... Allah cümlemizi her türlü iftiradan korusun, ama özellikle yakışan iftira sokakta itibar görebileceğinden hepimizin dua etmesi gerek... Algı, son yılların moda tabirlerinden biri. Eskilerin??şüyuu vukuundan beter´ dedikleri dillenmiş haksız anlayışın hakim olmasının adı algı... Her insanda, şirket, şehir vs. ile ilgili çoğu zaman haksız algılar oluşabilir. Bu manada yaşadığımız güzel şehrimiz yurt genelinde çoğu zaman haksız bir algı ile karşı karşıya kalıyor. Seçim arefesinde sokakta siyasi partilerle, adaylarla ilgili de algılar var. Kimi müsbet, kimi menfi algılar. Şehri yönetmeye talip olan bu algıya da doğruya yöneltmek zorunda. Hem şahıslarımızla, hem yönettiğimiz kurumlarla ilgili algıyı da gerçeğe- müsbete yönlendirmek zorundayız. Aksi takdirde ?yanlış algı´ bir süre sonra ?gerçek´ olarak karşımıza çıkar.