SAMİ DAYANGAÇ


İSLAMIN ŞARTI

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Bu nasıl konu diye kızmadan lütfen okuyunuz. Bize öğretilen İslam’ın 5 şartı olduğudur. Kelime-i Şehadet getirmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, Hacc’a gitmek. Epeydir araştırdık, soruşturduk, bu beş şartın kaynağı nedir diye. Bize göre bu beş şart elbette olmazsa olmaz, ama bu tamamen kişileri ilgilendiren bir husus. Şahsi yani. Namaz, oruç, Haç gibi ibadetler bireysel ibadetler. Bunları yapmak Müslüman olmaya yeterli mi?

Canlı öldürmemek, yalan söylememek, (ticarette) hile yapmamak, gıybet etmemek, haram yememek, faiz yememek, ırza geçmemek, çocuklara cinsel istismarda bulunmamak. İstisnasız her Müslüman’ın evet diyeceği bu hususlar İslam’ın nesi olur?

Bir amca, işlem yaptırmak için bankaya gider, fiş alır, sırası gelir ve işlemi söyler. Çalışan kadın bir yandan da çay içmektedir. Amca, kızım Müslüman değil misin, çayı sol elle tutmak günah der. Kadının cevabı ise muhteşemdir. Bey amca sağ elimle sizin faizi hesaplıyorum olur.

Allahımız Maun Suresi’nde çok açık olarak ibadetin sadece kendisi için yapılması gerektiğini emreder. Yani başkası görsün, başkası duysun, başkası haberdar olsun diye ibadet yapılmaz, yapılmamalı. Yapılıyor mu?

Ticarette her türlü hile yap, yalan söyle, faiz ye, adam öldür, çocuk istismarı yap, her türlü üçkağıdı yap, sonra de ki İslam’ın beş şartını yerine getiriyorum, ben Müslümanım.

Ticaretten basit bir örnek takdim edelim, evlik sucuk 70, evlik sucuk 15 yan yana satılıyor. Hangisi evlik?

Yüce dinimizin muhteşem eseri Kur'an ‘Oku’ emriyle başlıyor. Okuyor muyuz? İstanbul'da bir cami imamı, mahallesinde bulunan kimsesizler için caminin altına duş yaptırmış, traş makinesi almış, hem yıkanmalarını sağlıyor ve hem de elleriyle traş ediyor. Cemaatten topladığı giysileri yoksullara dağıtıyor. Peki bunlar Kayseri'de neden yapılmaz?

Eskiden imamlar ezan okur, sala verir, cenaze yıkar, camiyi temizler, define gider, hutbe hazırlar, vaaz verir, çocuklara kurs düzenlerdi. Ya şimdi? Namaz kılın diye çırpınan bir müftümüz var, ya imamlar? Ezan merkezden, sala merkezden okunuyor, kendileri namaz vaktinde geliyor, işleri varsa ya müezzin ya cemaatten biri namazı kıldırıyor. Hutbe, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan hazır geliyor, imamlar sadece okuyorlar. Temizliği belediyeler, cenaze hizmetlerini belediyeler yapıyor. Bazı camilerde cemaatten toplanan paralarla hoca kiralanıyor, çocuklara Kur'an öğretsin diye, imamlar yine yok. Örnek verebiliriz.

Geriye kalan, namaz kıldıran memurlar.

Müftü, gerçek ilim adamı Şahin Hoca, 44 kez sabah namazı buluşması yaptı, ya diğer imamlar? Her imam kendi camisinde yapamaz mı? Gençleri yönlendiremez mi? İş çıkarma der gibi.

Dinimizi doğru öğrenmeli, doğru kişilere soru sormalıyız. Yanlış kişiden doğru cevaplar çıkmaz. Bakın TV’lerde büyük paralarla program yapanlara. Diyarbakırlı, rektör, YÖK üyesi, iyi de TV’lerden fırsat bulup üniversitesine ne zaman gidiyor? Bir diğeri, dönüp gelen, diyor ki ölüm halinde uzuvlar tek tek birbirleriyle helalleşeceklermiş, ya diğerleri?

İslam’ın şartı beş, ya diğerleri?