VELİ ALTINKAYA


KADİR GECESİ

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA - Tekrar Yazıları


Topyekün Bütün Zaman ve Mekanın Sahibi’nin, içinde Kadir Gecesi bulunmayan “Bin aydan daha hayırlı” buyurduğu o özel geceyi bugün idrak edeceğiz.

Aslında “bin aydan daha hayırlı” olan o gecenin bugünkü gece olduğu şüpheli... Gönül ehlinin işareti bu gece olduğuna yönelik... Gaye İnsan ve Ufuk Peygamber o gecenin Ramazanın son on günün de aranmasını işaret etmişler.

Tasavvufta “nisbeti korumak” diye bir deyim var. En küçük zaman dilimi olan bir lahza dahil Kainatın Yaratıcısı’na tam teslim olabilme halini uzatabildiğiniz kadar uzatabilmek... Kadir Gecesi dahil özel gece ve günlerle “nisbet anını” yakalayabilmek aslında Yaratıcı’nın hoşgörüsüne, affına mazhar olabilme halidir. Bu, kulun teslimiyetinden çok O’nun kudret ve büyüklüğünün işaretidir. Kul hakkı ve bazı özel durumlar samimi teslimiyet halinde tevbe kapısının açık olduğu mesajının verilmesidir. Bu, sadece özel geceler için değil, tüm zamanlar için geçerlidir. Fakat, anlara özellik yüklenmesi Yaratıcı’nın kullarını affa hazır olduğu mesajının verilmesinden başka şey değildir.

Allah dostları özellikle Ramazanın son on gününü ibadet ve taat ve teslimiyetle geçirirlermiş. Peygamberlerde öyle...

Bazen garip olaylara rastlarsınız... İki eşin neredeyse ard arda hayatını kaybetmesi. Ya da bir ebeveynin çocuklarının bir mutlu gününün arefesinde ebedi dünyaya göç etmesi gibi... İşte bu olaylar bizim bilmediğimiz “kabul günü” yapılan duanın tezahüründen başka bir şey değildir. Bazen laf olsun diye yaptığınız dua kabul edilmiştir ve kader çizgisi işlemektedir... O duanın kabul edildiğini bilseniz neler istemezsiniz ki...

En başta kendi nefsim için söylüyorum, hepimiz günahkârız. ‘Değilim’ diyenler varsa vicdanımız günahlarımızın çetelesini en iyi tutandır ona sorsunlar bakın ne cevaplar alacaklar. İnsan hafızasının ne kadar güçlü olduğunu görecektir.

Bu gece şüphesiz ki çok tevbe edelim. Ama sadece bu gece değil bulduğumuz her an O’na şükreden ve daha çok da tevbe edenlerden olmalıyız.

Allah cümlemizin günahlarını affeylesin.

 

VALİ YARIN AYRILIYOR

Yaklaşık 5 yıldır Kayseri’de dürüst ve başarılı bir şekilde valilik yapan Mevlüt Bilici yarın Kayseri’ye veda edecek.

Güle güle gitsin. Daha önce de ifade ettiğim gibi dürüst, inançlı, vatansever ve cumhuriyetin temel değerlerine bağlığından hiç şüphe duymadığım bir Anadolu çocuğudur Vali Mevlüt Bilici...

İnşallah merkezde uzun süre kalmaz ve daha önemli görevlere getirilir. Bir ara Türkiye’nin 009 nolu kırmızı plakalı arabasına binmek üzereydi, bu ihtimal Vali’nin Başbakanlık’ta arkadaşı olan bir bürokratla yaptığı görüşmeden sonra olmadı... Keşke olsaydı...

Nasipten ziyadesi olmuyor. Kayserililer Vali’yi dürüstlüğü ve samimi kimliği ile tanıdılar ve bu da öyle kalacaktır.

Sayın Vali’ye Hanımefendi ve çocukları ile birlikte yeni hayatlarında mutluluk ve başarı diliyorum.

Bu arada yeni Vali de perşembeye kadar Tokat’ta çalışacakmış. Muhtemelen Kayseri’ye bayram sonrasında gelecek.

 

KTO’NUN RAPORU

Daha önce bu sütunda KTO’ ya yapılan müfettiş incelemesi ile ilgili epeyce yazı yazdım. Müfettişin geçen hafta raporuna son noktayı koyduğunu yazmıştım. Bir süre önce KTO’dan bir evrak daha istemiş. Raporu tamamlamadan önce dolaylı olarak KTO’daki iş ve işlemlerle ilgili dışarıdan iki isimle daha görüşmeyi arzu etmiş. Fakat bu kişilerin ülkede olmasına rağmen yurtdışında olduğu söylenmiş. Bu görüşme tamamlandı mı bilmiyorum, tamamlanmamışsa bile rapor büyük ihtimalle bugün, bilemediniz hafta içi yazılarak hem Teftiş Kurulu’na hem de Bakan Yazıcı’ya verilecek.

Sonrası...

Sonrası bana göre karışık. Özellikle KTO ile ilgili yazılarımın Oda içinde dikkatlice okunduğunu biliyorum. Raporda yönetimin dışında çalışanları da sıkıntıya sokacak hükümler olabilir... Başta da tabi ki Oda Genel Sekreteri sıkıntı yaşayacaktır. Benim bildiğim en az iki konudan Oda üst düzey bürokratlarının suçlanması muhtemel... Hatta bu konuda Müfettişin Ankara’ya gitmeden önce Kayseri Adliyesi ile bazı görüşmeler yaptığını da duydum.

Raporda bir kalem büyük işle birlikte, daha çok küçük meblağlara yönelik şüphe ve soruların yer alacağını sanıyorum. Raporun girişinde üç yıl önceki seçimlere dair bazı tespit ve ifadelerde yer alacak gibi. Bayramı bekleyelim, sonra ne olacağını görürüz.

 

FIRINLARA R.K. İNCELEMESİ

Kayseri’de geçtiğimiz yıllarda bir ara fırınlar arasında müthiş rekabet yaşandı. 300 gram ekmeğin fiyatı 65 kuruşken serbest piyasa ekonomisinin gereği 40 kuruşa kadar ekmek satan fırınlar oldu. Hatta bu rekabetten bazı küçük fırınların Kayseri tabiriyle “harmandan kalktığı” duyuldu. Büyük fırınlarında bu rekabeti özellikle başlattığı yorumları yapıldı. Sonra Bakanlık ekmekle ilgili bazı düzenlemeler yaptı. Gramaj daha aşağı çekildi ve fiyat sabit kaldı. Kayseri ekmeğine yönelik konu bir şekilde Rekabet Kurulu’na intikal etmiş. Kurul sanıyorum ekmekle ilgili çalışmalarını tamamladı. Rekabet Kurulu’nun başında şehri çok iyi bilen Kayserili bir hemşehrimiz var. Bakalım Kurul’un kararı ne yönde olacak?