ASIM CENGİZ GÜR


KOLAY SEVAP KAZANMAK

KOLAY SEVAP KAZANMAK


Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) :

“Herkes, her Allah’ın günü kendisi için sadaka vermelidir” buyurdu. Bunun üzerine hazır bulunan sahabe efendilerimizden birisi :

“Ey Allah’ın Elçisi! Malım yok ki, nereden bulup da sadaka vereyim?’ dedi. Bunun üzerine Sevgili Peygamber efendimiz şöyle buyurdu:

‘Tekbir getirmek (Allahü ekber) sadakadır.

Sübhanallah demek (Allah’ı noksanlıklardan tenzih etmek) sadakadır.

Elhamdülillah demek (Allah’a şükretmek, hamd etmek) sadakadır.

Lâ ilâhe illallah demek (Allah’dan başka ilah olmadığını söylemek) sadakadır.

Estağfirulah demek (Allah’ın yüceliğinin, kendimizin acizliğimizin farkına vararak, afv için ona müracaat etmek) sadakadır.

İyiliği tavsiye etmek sadakadır.

Kötülükten sakındırmak sadakadır.

Yol üzerindeki dikeni, kemiği, taşı kaldırıp atman sadakadır.

Gözü görmeyene yol göstermen sadakadır.

Sağıra ve dilsize, seni anlayana kadar anlatmaya çalışman sadakadır.

Aradığı sorduğu bir şeyi nerede bulacağını bildiğin kimseye yardımcı olman sadakadır.

Zor durumda kalıp da yardım isteyenin bir an önce yardımına koşman sadakadır.

Güçsüz, kuvvetsiz birine arka çıkman sadakadır.

İşte bütün bunlar kendine yardım edebileceğin konulardır. Eşinle cinsel ilişkide bulunman bile sadakadır”

Bu cevap üzerine soruyu sahan sahabe :

“Ey Allah’ın elçisi! Şehvetimi tatmin etmek nasıl sadaka olabilir ki?” diye sordu.

Efendimiz (s.a.v.) soruya soru ile mukabele ederek :

“Senin bir çocuğun olsaydı, erginlik çağına gelseydi, sen onun günün görmek isterken çocuk ölüverseydi, söyle bakalım Allah’dan bunu sevabını bekler miydin?”

Sahabe : “evet, beklerdim”’ dedi Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.):.

‘O çocuğu sen mi yarattın?’ dedi, 

Sahabe : “Hayır, Allah yarattı” dedi. Efendimiz (s.a.v.) :

“Onu doğru yola sen mi ilettin?”’ deyince, sahabe :”Hayır Allah iletti” dedi.

Peygamber Efendimiz yine :

“Onun rızkını sen mi veriyordun?” dedi. Sahebe : “Hayır, Allah veriyordu” diye cevapladı.

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v):

“Öyleyse sen cinsel ihtiyacını helal yoldan gidermeye, haramdan uzak durmaya bak! Allah Teala dilerse doğacak çocuğu yaşatır, dilerse öldürür. Sende bundan dolayı sevap kazanırsın” buyurdu.

Alemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamber Efendimizin, rahmeti bol Padişahımız Yüce Allah’ın bizlere bir ihsan olarak verdiği bu kolay yapılabilecek amelleri hayatımızda uygulayarak, yaygınlaştırarak kolayca sevaplar kazanabileceğimizi unutmayalım.

Daha önceki notlarımızda da belirttiğimiz gibi ‘niyet’in gücünü de unutmayalım. Hatırlayalım ki, amellerimiz niyetlerimizle kıymetlenmektedir. Hatta niyet aynı ameli farklı neticelere ulaştırmaktadır. Efendimiz (s.a.v.)’in aktardığı bir olayda :

Yolda atından inmek zorunda kalan bir kimsenin, tekrar ata binmek için zorlanması sebebiyle ileriden basamak yapabileceği bir taşı yuvarlayarak yolun kenarına getirdiği ve atına binince,

‘Bu iyi oldu, böylece bundan sonra ihtiyacı olanlar için bir kolaylık sağlar bu taş” düşüncesi ile oradan ayrıldığını; yine bir başka kişinin aynı yerde taşı görünce

“Bu taş yoldan geçen arabalar için engel çıkarır, tekerine zarar verebilir” düşüncesi ile taşı yoldan uzaklara taşıdığını ve bu iki insana da Yüce Allah’ın ecir/sevap yazılmasını meleklerine emrettiğini naklediyor.

Yüce Allah (c.c.), her türlü hayır iş ve amelleri, iyi niyetlerle yapabilmeyi ve Yüce Allah’ı vaad ettiği yüksek ecirlere, mükafatlara erişebilmeyi hepimize nasib ve müyesser eylesin.