İç Tüzük gereğince haziran sonunda TBMM Başkanı dahil, Meclis içindeki tüm görevlere seçimler yapılacak. Seçimlerin bir bölümü partilerin gruplarınca gerçekleştirilecek ve Meclis Başkanlığı’na bildirilecek, bazı görevlerde seçimler ise doğrudan Meclis tarafından yapılacak.
AK Parti iktidarı döneminde Bülent Arınç, Köksal Toptan, Mehmet Ali Şahin ve Cemil Çiçek Meclis Başkanlığı yaptı. Bu isimlerden en uzun görev yapanı Arınç’tı.
Meclis Başkanı’nın seçiminde çoğunluk parti genel başkanının tavrı çok önemli. Bu cihetle Başbakan Erdoğan’ın bu dönemde Cemil Çiçek’i işaret etmesinin altında yatan en önemli neden şüphesiz ki yeni anayasa çalışması idi... ANAP, RP gibi partilerde siyaset yapan ve radikal bir tavır içinde olmayan Çiçek’le Başbakan anayasa görüşmelerinde daha seri sonuçlar alacaklarını düşündü...
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Cemil Çiçek neredeyse iki yılını tamamlıyor. Bu sürede en çok mesaisini yeni anayasaya ayırdı. Dün akşam da bu doğrultuda Uzlaşma Komisyonu Üyeleri ile bir araya geldi.
Başbakan Erdoğan belli ki Komisyon’un çalışmalarından çok umutlu değil. Onun için “Kendi teklifimizi hazırlar veririz” diyor.
Neyse konumuz anayasa değil. Meclis’teki görevler. Bu durumda gerek komisyonlardan gelen, gerekse AK Parti’nin hazırladığı Anayasa taslağını genel kurula getirecek olması, Meclis Başkanlığı görevini de önemli kılıyor...
Bu açıdan bakınca Cemil Çiçek’in devam edeceğini söyleyebiliriz. Ama Arınç’tan sonra iki dönem üst üste başkanlık yapan olmadı. Bu kez Başbakan “Cemil Abi sen de sıranı savdın” diyebilir.
Gelelim diğer görevlere... Kayserili bir meclis başkanvekilimiz var: Sadık Yakut. Yakut, şu anki vekiller arasında en başarılı ve tecrübelisi. Epey zamandır da bu işi yapıyor... Kritik birçok taslak ve tasarı O’nun yönetiminde Meclis’ten geçirildi. AK Parti içindeki milliyetçi kanattan olması ve çözüm sürecindeki hassasiyet de düşünüldüğünde görevine devam etme ihtimalini oldukça yüksek görüyorum...
Meclis’te aktif ve önemli görevi bulunan diğer isim Mustafa Elitaş... Elitaş, 6 yıldır partisinin grup başkanvekilliğini yapıyor. Halen mevcut olan 5 grup başkanvekili içinde Nurettin Canikli ile birlikte en eski, Meclis İç Tüzüğü’nü ve siyasi dengeleri iyi bilen, uzun süredir görev yapması nedeniyle hem Hükümetle ilişkiler, hem de genel kurul çalışmalarındaki uyum ve tecrübesi ile yeni kritik dönemde de koltuğunu korumasını bekliyorum.
Yakut ve Elitaş’la ilgili aksi bir karar benim için sürpriz olur.
Diğer milletvekillerimiz komisyon üyesi. Sadece iki vekilimiz üye bulundukları komisyonun da sözcülüğünü yapıyorlar... AK Partili 4, MHP ve CHP’li birer vekilin de mevcut komisyonlardaki görevlerini sürdüreceklerini sanıyorum. Bu vekillerin şimdilik kırmızı plaka hayali taşımamaları gerekir.
Hatta bu noktada diğer şehirlerin Kayseri’den karnının ağrıdığını da belirtmem gerek. Halen görev yapan ve prof. olan bir Konya milletvekili ile geçtiğimiz yıl Meclis’ te karşılaşmıştım şaka yollu “Sizin vekiller bizim gibi değil. Onlara sade vekillik yakışmaz” demişti.
Sırf bu cihetle de mevcut mevzilerin korunması bile Kayseri için bir başarı olacaktır.
Ancak, Başbakan’ın kafasında kimsenin bilmediği bir hesap varsa o zaman durum değişir. Bu hesabın altında yeni bir kabine revizyonu olabilir. Veya yerel seçimlere yönelik yine sadece Sayın Başbakan’ın kafasındaki bazı argümanlar vs.
Kayseri milletvekili olmasa da hemşehrimiz olan Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun koltuğunu korumasını bekliyorum.
MHP ve CHP açısından bakınca da epeyce bir sancılı süreç yaşanacak gibi. Yine başarılı bir şekilde uzun süredir meclis başkanvekilliği yapan Meral Akşener’e Sayın Bahçeli bir daha görev vermeyecek gibi.
CHP’li başkanvekili Güldal Mumcu’nun koltuğunu koruyacağı, ancak grup başkanvekillerine yönelik CHP içinde kıyasıya bir kulisin, daha şimdiden yaşandığını söyleyebiliriz.
BİR DOSTUN ARDINDAN
Hacı Mustafa Kürtüncü’yü 30 yıldır tanırım. O’nun ANAP’ta siyaset yaptığı dönemde ben de gazeteciliğe yeni başlamıştım. O’nun siyasi hayatı kısa sürdü. Bir ara görüşemez olduk. Sonraları daha çok Kay-TV ve Elif TV’ye uğradığımda bu iki TV’mizin üstündeki binada oturduğu için, Hacı Mustafa Amca ile daha sık karşılaşır olduk. Son on yıldır belli aralıklarla görüşüyorduk. Bu süreçte oğlu Ahmet’i tanıyınca daha da sık görüşmeye başladık. 10 yıl kadar önce bağ için bir arsa arıyordum. Bulduğum arsanın satışı ve pazarlığında yardımını gördüm. Pazar günü de bağa giderken arabada karşılaştık. O son görüşümmüş... İkindi vakti kötü haberi aldım. Allah rahmet eylesin, Hacı Mustafa Kürtüncü herkesin işini bitiren, hoşsohbet, hayırsever, kavgalıları barıştıran, sosyal faaliyetlerde hep olan biriydi. Nur içinde yatsın bizde de emeği vardır.
(09 Nisan 2013 tarihli tekrar yazı)
