ASIM CENGİZ GÜR


MÜ´MİNİN BAHARI

Notlar - Asım Cengiz GÜR


Aziz Kitabımız Kur´an-ı Kerim´in Âl-i İmrân Sûresinde:

?Ey Mülk ve hâkimiyet sahibi Allah´ım. Gece (saatlerin)den gündüze katar (gündüzleri uzatır)sın. Gündüz (saatlerin)den geceye katar (geceleri uzatır)sın? buyuruluyor.

Yüce Rabbimizin izni ve inayeti ile yine kış mevsimine kavuşuyoruz. Gündüzler kısalacak ve geceler uzayacak. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) :

?Kış mü´minin baharıdır. Gündüzleri kısadır oruç tutar, geceleri uzundur ihyâ eder? buyurmuştur.

Gündüzün kısalması ve gece saatlerinin uzaması ile gündüz fırsat bulamadığımızı söylediğimiz bir çok iyi, hayırlı ve sâlih iş için imkanlar oluşacak. Ailemizle daha fazla vakit geçirebilme, onlarla sohbet etme ve ilgilenmeye; dostlarımızı, akrabalarımızı ziyaret etmeye, kitaplar okumaya, ilmi-fikri toplantılara katılabilmeye, ibadet borçlarımızı kolayca tamamlamaya, kulluğumuzun gereği ve ifadesi olan nafile ibadetleri arttırmaya artık vaktimiz müsait hale gelecek. Ömrümüz ne zamana yetecek; yaza ya da gelecek kışa çıkacak mıyız, onu görecek miyiz; bilmiyoruz. Bu sebeple bu günlerin kıymetini bilmeli ve fırsatları değerlendirmeliyiz.

Biliyoruz ki, bahar ayı ile birlikte toprak ve bitkiler canlanır, toprak altına, mağaralara, kuytu yerlere çekilmiş hayvanlar gün yüzüne çıkar, ölmüş zannettiğimiz yeryüzü tekrar hayat bulur, canlanır. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´in yukarıda nakletmiş olduğumuz bu hadisi şerifin de buna da bir işaret olması gerekir, Allah-ü a´lem. Mü´minler de üzerlerindeki ölü toprağı bu mevsimde atacak ve kışın bir rahmet olduğunun farkına varacaktır. Bu hadis-i şerifin şerhinde deniliyor ki:

?Mümin bu mevsimde tâat bahçelerinde gezinir, ibadet meydanlarında eğleşir; kalbi, amel bahçelerinde tenezzüh eder. Rabbine yaptığı türlü tâatlerle tam bir genişlik hali yaşar. Ne oruç ona zorluk verir, ne de geceyi ihya ederken uykusuz kalıp sıkıntıya düşer. Yâni gecenin uzunluğu uykusunu rahat almasına imkan verir, teheccüd ve evrad için dinç bir şekilde kalkar; dolayısıyla hem beden ihtiyacını tam olarak karşılamış, hem de ibadet vazifesini yerine getirmiş olur...?

Gece namazları ve teheccüd için bulunmaz fırsattır, kış geceleri. Uzun saatler boyunca gündüzün koşturmalar ve geceler yorgun argın yatağa düşmelerin gerçekleştiği uzun gündüz, kısa gecelerin olduğu yaz günlerinin aksine kış günleri, gecelerinin ihyasına fırsat verecek kadar uzundur.

Kur´an-ı Kerim´de gecenin pek az bir kısmında uyuyan ve seher vakitlerini istiğfar ile geçiren mü´minlerden bahsetmektedir ki, bu mevsim tam da bunların kolayca yapılabileceği zamanlardır. Zaten geceleri ihya etmek (doğru ifade belki gece ile ihya olmak) peygamberlerin, Salihlerin yoludur. Ahiretteki neticeler ve verilecek nimetler ile ilgili olarak yine Kerim Kitabımız Kur´an-ı Kerim´de Zümer Sûresinde :

?Yoksa o, gece saatlerinde kalkan, secdeye kapanıp kıyam durarak daima vazifesini yapan, ahireti sayan ve Rabbinin rahmetini uman kimse gibi olur mu?? buyurulmaktadır.

Ayrıca gecelerimiz de yavaş, yavaş, tecvid kaidelerine dikkat ederek ve bunun yanında onun manasını da tefekkür ederek, anladıklarımızı zihnimize ve kalbimize yerleşmesine imkan vererek okumamız çok faydalı olacaktır. Aziz Kitabımız da Müzzemmil Sûresinde  :

?Gerçek şu ki, gece vakti zihin daha zinde ve güçlü olur ve okuma daha da berraklaşır? buyurulmaktadır.

Diyanet İşleri Başkanlığımızın Ramazan-ı Şerif´in son on günlük bölümünde itikaf için yaptığı gibi, ya da her ayın ilk pazarında ?Gençler Sabah Namazında Buluşuyor? etkinliği gibi bu uzun kış gecelerinin bazılarında mesela Cuma Gecelerinde ya da cumartesiyi pazara bağlayan gecelerde bazı camilerimizde ?Kış Baharımızdır? programları yapılsa, yatsı namazından sonra vitir namazı kılınmayarak bir müddet sohbet edilebilse, istiğfarlar edilse, zikirler yapılabilse, bir müddet dinlendikten sonra vitir namazı kılınsa, kunutlar okunsa, imsakten önce gece namazı kılınsa ve sabah namazı kılınsa, hayır sahipleri ve/veya belediyeleriz sabah çorbası sunsalar ne güzel bir yol açılmış olur.  

Bir de uzun kış gecelerinin yanında kısa gündüzlerden de istifade etmek ve gündüzleri de oruç tutmak. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde :

?Kışın oruç tutmak, serin bir ganimettir? buyurmuşlar ve bu mevsimde orucun kolaylığını ve faziletten istifade edebilme imkanını hatırlatmışlardır. Hem havaların müsait olması hem gündüzlerin kısa olması bu feyizli, bereketli çok sevaplı ibadeti yerine getirmemize kolaylık sağlar. Geçmiş dönemlerden kalan oruç borçlarımızı böylece kaza edebilir, borcumuzu yerine getirir ve ?Ya Rabbi! Gününde tutamamıştım ama bunu o günüme say? diye dua etmeye vesile kılabiliriz. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´in sünnetine uymak için haftanın Pazartesi ve Perşembe günlerini oruçla geçirebiliriz. Hicri/kameri ayların 13-14-15. Eyyam-ı bıyd günlerini oruçla geçirebiliriz. Böylece, Yüce Rabbimizin hoşnutluğuna ve sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´in şefaatine ermemize vesileler hazırlayabiliriz.

Yüce Allah, kışlarını bahara çevirme bahtiyarlığına erenlerden eylesin, ibadetlerimizi makbul karşılıklarını yüksek eylesin. Bize faydalı ilim, temiz, helal rızık ve kabul edilecek ameller işlemeyi nasib eylesin. (âmin)