MUSTAFA GÜRBÜZ


NE GÜZEL BİR ŞEHİR YAHU!..

NE GÜZEL BİR ŞEHİR YAHU!..


İlimiz sporseverlerinin de ülke geneline bakıldığında diğer sporseverlerden pek farkı yok, futbolu tercih etme noktasında.  O kadar önemli bir taraftarlık duygusu hakim oluyor ki kimi zaman yapılan hatalara karşın çok ciddi şekilde tepkilerde gösterilebiliyor. Sporun her zaman için kazanan ve kaybedenle birlikte aynı yolda yüründüğünü çoğu zaman aklımızdan çıkarttığımız oluyor. İşte böyle olunca da istenmeyen hareketlere veya düşüncelere dalıp gidiliyor. Hafta sonunda da işte böyle bir dönem içindeydik sanırım. Tabi içindeydik diyorum bunu bazılarımız olarak düzeltmekte fayda var. Geçtiğimiz haftanın başında buyana yazdığım yazılarda ve yaptığım yorumlarda hep sakin olunması gerektiğini ve sporun dostluk ve kardeşliği pekiştiren bir etken olduğunu savundum durdum. Ne yazık ki biz bunları aktarmaya çalışsak ta yukarıda da belirttiğim gibi bazıları bu sözlerimizi duymamış veya duymuş olsa da bir kulağından girip diğerinden çıkmış. Hafta sonu maçtan sonrası yaşanan olaylar bir arkadaşımızın yaralanmasına kadar giden süreci peşinden getirmiştir. Bu olayı bir kez daha kınıyorum. Yorumlara katılırsınız veya katılmazsınız bu sizin seçeceğiniz bir konudur. Ama insanların yorumları karşısında da fiili hiçbir harekete girme hakkını kendinizde göremezsiniz. Bu yüzden bunu yapan bazılarını bir kez daha kınadığımı dile getirirken her zaman olduğu gibi mutlaka gidişattan memnun olmağınız yanlar olacaktır. Bunu da anlayışla karşılarım. Çünkü takımın durumunu görünce memnuniyetsizliği dile getirmemek de yanlış olur. Ama her zaman söylediğim gibi genel ahlak ve kurallar çerçevesinde tezahüratlar ne güne duruyor ki?

Bu arada Sayın Valimiz Orhan Düzgün’ün dün yaptığı bir açıklama da son bölüm dikkatimi çekti. “Bu tip maçlarda gerek taraftarlarımızın gerek basın mensubu arkadaşlarımızın gerekse güvenlik güçlerimizin gerekli hassasiyeti göstererek sporun bir dostluk ve kardeşlik vesilesi olduğunu unutmaması gerekir” derken acaba buradaki tarafların bir kışkırtma algısı mı var, yoksa basın derken biz üzerimize düşeni yapamamış mıyız?