Prof. Dr. Ünal ÇAMDALI


OKUMAK VE YAZMAK

Bilimsel ve Sistemsel Bakış - Prof. Dr. Ünal ÇAMDALI


Değerli dostlar, 1970 ve 80´li yıllarda medya dünyası ve olanaklar bu kadar gelişmiş değildi. İnternet, bilgisayar belki hayal bile edilemiyordu. Normal telefon yani sabit bir telefon sahibi olmak bile, zenginlik emaresiydi. Cep telefonunun bırakın kendisini, ismi bile tasavvur edilemezdi. Özellikle, 70´li yıllarda bir sabit telefon sahibi olmak kolay bir şey değildi. PTT´ye belli bir para ödeyip, sıraya girmek gerekiyordu. Sırada ne zaman gelecek? Allah bilir.

O yıllarda, okul kitaplarının dışındaki kitapları ancak kütüphanelerde okuma imkânımız olurdu. Kayseri´de birkaç tane kütüphane olmasına rağmen, bizim yararlanacağımız kütüphane merkezde bulunan il halk kütüphanesi idi. Orada, en çok Kemalettin Tuğcu´nun çocuklar için yazdığı ve daha çok da fakirlik ve kimsesizlik gibi konular üzerine yazılmış hikâye kitaplarını okurduk. Bunlar, gerçekten güzel kitaplardı. Onları okuduktan sonra halimize şükür ederdik. Hikâyelerin beni ve arkadaşlarımı çok etkilediğini hatırlıyorum. Onlar bizleri başka bir dünyaya götürürdü. Ayrıca orada yine Ömer Seyfettin´in hikâyelerini de okuduğumuzu hatırlıyorum. Onlar da yine diğerleri gibi ilginçti ve birazda tarihseldi. O zamanlar kitap okumanın ayrı bir zevki vardı sanki. Kütüphanede koca bir salon vardı ve salonun içindeki masalarda da pek çok kimse olur hepsi de sessizce kitap okurdu.

O yıllarda ayrıca kitapçı ve kırtasiyelerde değişik gazeteler ve fotoromanlar da satılırdı. Ülkemizde okuyabileceğimiz tek bilimsel dergi Bilim ve Teknik Dergisi idi. Bu derginin de o zamanlar ayrı bir yayın politikası vardı. Şimdikine göre biraz daha farklıydı. Dergide bilim felsefesi ağırlıklı yazılar daha çoktu. Şu an dergi biraz daha teknik ağırlıklı olarak yayınlanmaktadır.

O dönemler, Kayseri´de epey kitapçı vardı. Onların hemen hemen tamamı kapandı. Günümüzde, Kayseri´de kitapçılar daha çok belli yerlere toplanmış olsalar da eskiden daha farklı yerlerde yani daha geniş alana dağılmış olarak satış yapmaktaydılar.

O dönemlerde, Kayseri´de diğer ulusal gazetelerle birlikte yanlış hatırlamıyorsam sadece bir veya iki adet yerel olarak basılan gazete vardı. Biz genellikle isminde Kayseri olan bir gazeteyi satın alırdık. Gazetenin sayfa sayısı azdı ve her tarafını da satır satır okurduk. Özellikle yerel spor müsabakalarla ilgili yayınları da dikkatle takip ederdik. Gazetede ara sıra Kayseri´de spor yaptığımız takımdan da bahsetmesi bizi çok heyecanlandırırdı. O dönemler, bu kadar maddi olanaklar fazla yoktu. Ancak mutluluk sanki daha fazla idi. Şimdi olanaklar arttı mutluluk sanki azaldı gibi?

Değerli dostlar, bildiğiniz gibi lisemizde matematik öğretmenimiz olan merhum Necati Eskici hoca vefat ettiğinde, içimden hoca ile ilgili bir yazı yazmak geldi. Yazıyı yazdıktan sonra, ne yapalım derken? Bunu Kayseri´de basılan bir yerel gazetede yayınlatmayı ve bu vesileyle de hocanın öğrencilerinin ve onu tanıyanların, hocanın vefatından haberdar olacağını düşündük. İnternette, Kayseri´de basılan yerel gazetelere bakarken ilk gördüğüm gazete, Kayseri Haber Gazetesi oldu. Daha sonra, gazetenin telefon numarasını öğrenerek gazeteye telefon ettim. İsmini sonradan öğrendiğim Reyhan Hanım, telefona cevap verdi. Durumu kendisine anlattım. O da nazik bir şekilde, gazete yetkilileri ile görüştükten sonra yazının gazetelerinde yayınlanabileceğini ve bu konuda kendisinden haber beklememi söyledi. Birkaç gün sonra da yazının yayınlanacağını ve bundan sonra da istersem gazetelerinde yazı yazmaya devam edebileceğimi ifade etti. Gazeteye yazı yazma serüveni de benim için böylelikle başlamış oldu. Bakalım nereye kadar gider, bu yazma işi. Kısmet diyelim?

Daha öncede ifade ettiğimiz gibi, yaşam değişim üzerinden sürmektedir. Bugün, dün olmadığı gibi yarın da bugün olmayacaktır. Yaşam, bu manada aynı zamanda sürprizlerle doludur. Her şey değişecek ama değişim değişmeyecektir. Şu gök kubbenin altında, yeni bir şey olmasa da baki kalacak olan bir hoş sedadır. Bunlar da güzel ve faydalı işler olarak kalacaktır.

Bu vesileyle, tüm gazete çalışanlarına ve siz okuyuculara teşekkürlerimi ifade eder; Reyhan Hanımın da bundan sonraki, faklı iş alanındaki yaşamında, kendisine başarılar dilerim?

 

Bu günlük de bu kadar, hoşça kalın, okumadan ve yazmadan da ayrı kalmayın?