SAMİ DAYANGAÇ


POLİS

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla birlikte yavrularımız okullara koştular. Evlatların okullara gönderilmesi ile ailelerin işleri bitmiş sayılmamalı. Ailelere düşen görev, evlatlarının kimlerle arkadaşlık yaptığını bilmekle başlamalı. Sona servis şoförünün kim olduğu, zamanında gelip gelmediğine kadar düzenli araç kullanıp kullanmadığı da araştırılmalıdır. Bazen görüyoruz, ne yazık ki genç şoförler son ses müzik açıp hoyratça araç kullanıyor. Denetimini öncelikle aileler yapmalıdır.

Okul idaresi ve öğretmenler ile sıkı diyalog kurulmalı, sadece başarıya hedefli değil, sosyal ve kültürel açıdan da eğitimi sağlanmalı, zararlı arkadaşla edinmesinin önüne geçilmelidir. Anneler al şu parayı okul çıkışı bir şeyler ye derse, o gencin okul kıyafetleri ile cafelerde oturmasına şaşmamalıdır.

Gelelim asıl konumuza. Aile bilinci yerleşmemiş, çocuk yetiştirmekten uzak toplumlarda ileriyi düşünmeden yavrular korkutularak yetiştirilmektedir. Hatırlayalım, çok küçük çocuklar iğne yaptırmakla korkutulur, polise verilmekle tehdit edilir böylece güya uslu durması, yemeğini yemesi sağlanır. O çocuk hasta olsa doktora gider mi? İğne yaptırır mı?

Peki o yavru başı sıkışsa, taciz, tehdit vs ile karşılaşsa polise gider mi? Korku var nasıl gitsin? Oysa o polis bizim içimizden çıkan, yetişen gençler. Neden korkalım ki? Bu yanlışı ne yazık ki bazı din adamlarında da gözlemliyoruz. Hep Allah'tan korkun derler, kimse de Allah'ı sevin demez.

Biz de polisimizi küçük yaşlardan başlayarak sevdirmeliyiz. Suçlu olan kanundan, polisten korkar. Suçu olmayan kişi normal bir memurdan neden korksun?

Bakınız son yıllarda Kayseri başta olmak üzere emniyet mensupları birbirinden önemli işlere imza attılar. FETÖ ile uğraşmak ise hayatlarında karşılaşacakları en karmaşık misine yumağı idi. Çözdüler, çözmeye de devam ediyorlar. Şehrimizde çözülmemiş, rafa kalkmış suç dosyası yoksa bu emniyet çalışanlarının başarısıdır. Hırsızlığa, kapkaca, beyaz ticaretine karşı amansız savaş veren bu vatan evlatları ile çocuklarımızı korkutmayalım, sevdirelim onları. Başları sıkışınca gönül rahatlığı ile koşup yardım isteyebilsinler.

Başta aileler olmak üzere çocuklarımız da gördükleri, yaşadıkları aşağılık durumlar olursa mutlak surette güvenlik görevlileri ile paylaşmalıdırlar. Bana değmeyen yılan bin yaşasın sözü bize, bizim gibi asil bir millete asla yakışmaz.

Çocuklarımız karşılaştıkları, gördükleri polis amcalarına koşsunlar, selam versinler, görecekler ki aynı derecede sevgi ile karşılık bulacaklardır. O polisler gökten inmedi ki, içimizden çıktılar. Severler, heves ederler, polis olmak isterler.

Lütfen çocuklarımızı büyütürken bilinçsizce, ileriyi düşünmeden, korkutarak yedirmeye, uyutmaya çalışmayalım. Korku beraberinde düşmanlığı, kötülüğü de barındırır.

Çocuklarımızı korkutmayalım. Sadece okul hayatlarında değil, yaşamın her alanında en büyük güvenceleri korkuttuğumuz polisimizdir.

Polisimizi sevelim, sevdirelim, moral verelim. Can ve mal güvenliğimizi onlar sağlıyor, unutmayalım.

 

Mış… Muş…

___TOKİ Adnan Menderes İlköğretim Okulu’nda saat 09:00’da başlayan dersin 12:30-13:15 arası tatil, öğleden sonra ise sadece 1 dersin yapılıyor olması büyük tepki alıyormuş.

___TOKİ Adnan Menderes İlköğretim Okulu’nda veliler parklarda küçük çocukları ile diğer çocuklarını beslemek üzere bekliyormuş.