Uzun hikâye, ama özet olarak anlatayım; Mayıs 1984’de dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Aspilsan ve Kayseri Fen Lisesi’ nin açılışı için şehrimize gelmişti. Genel seçimlerin üzerinden 6, yerel seçimlerin üzerinden ise iki ay geçmişti. Öğle yemeği Orduevi’ndeydi.
Yemekte milletvekillerine koruma polisleri ve şoförlerin olduğu masada yer ayrılmıştı. Buna MDP Niğde Milletvekili ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Emin Alpkaya tepki gösterip yemeği terk edince, O’ nunla birlikte MDP Kayseri Milletvekili Sedat Turan, HP Milletvekilleri Muzaffer Yıldırım ve Mehmet Üner bir basın toplantısı düzenleyerek, ‘Törenler ve Protokol Yönetmeliği bilinmiyor mu? Biz Evren’in programını protesto ediyoruz’ demişlerdi.
Vekillerin basın açıklaması o tarihte Haber Müdürü olduğum Kayseri Olay’da ve Anadolu Haber Gazetesi’nde yayınlanmıştı. Kayseri Olay Gazetesi’nde haberi ‘Törenler ve Protokol Yönetmeliği Bilinmiyor mu?’ başlığı ile vermiştik.
Ertesi gün bir yüzbaşının komutasında iki cemse asker rahmetli Şemsi Abi’yi (Şemsettin Çetinsöz), bizim gazetenin sahibi ve mesul müdürü Hasan Yılmaz Abi’yi ve beni alıp Zincidere ’de kısa süre önce yıkılan cezaevine attılar. Sıkıyönetim ve Garnizon Komutanı da ‘Matkap Hakkı’ lakaplı Korgeneral Hakkı Kaya idi. Paşa’nın müdahalesi ile askeri savcı ‘Sıkıyönetim Kanunu’na muhalefet, orduyu küçük düşürmek, Cumhurbaşkanı’na hakaret ve halkı isyana teşvik’ suçlaması ile üçümüz hakkında da 25’er yıl ceza istemişti.
Uzatmayalım, bir hafta cezaevinde yattık. Sonra meslektaşlarımızın ve ANAP İstanbul Milletvekili Orhan Ergüder’in TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmadan sonra Hakkı Paşa bizi bırakmak zorunda kalmıştı. Dava 2. Ordu Sıkıyönetim Mahkemesi’nde aylarca sürdü ve beraat ettik.
Bunu niye anlattım...
Bu protokol işi sıkıntılı bir iştir. Protokollük bir program olduğu zaman üç-beş kişi hariç kimse yerinden ve seremoniden memnun olmaz.
Bu günlerde salgın nedeniyle protokollük organizasyonlar eskiye kıyasla daha az. Milli bayramlar hariç belediyelerin veya STK-meslek örgütlerinin törenlerine protokol mensuplarının çoğu da katılmıyor...
İnşallah normale dönersek protokol konusuna özellikle belediyelerin düzenlediği organizasyonlarda daha fazla dikkat edilmeli.
Tören ve kutlamalarla ilgili yönetmelik, 2012’de revize edildi. Aslında yeni hükümet sistemine uygun olarak yeniden bir düzenleme de gerekiyor. Yönetmeliğe göre il protokolünde ilk sırada vali var. Valiyi milletvekilleri, garnizon komutanı(diğer generaller), büyükşehir belediye başkanı, cumhuriyet başsavcısı, adli yargı adalet komisyonu başkanı, varsa (ki bizde var) bölge adliye mahkemesi başkanı ve başsavcısı, idare ve vergi mahkemesi başkanları, rektörler ve baro başkanı takip ediyor.
Bu gruba A Protokolü diyebiliriz. Bu isimlerden sonra vali yardımcıları, kaymakamlar, emniyet müdürü, alay komutanı ve ilçe belediye başkanları geliyor...
Sonrası çok uzun...
İsim isim yazmayayım, ama meslek kuruluşlarının başkanları Kayseri protokolünde, neredeyse 650. sırada. Okul müdürlerinden bile sonra.
Bazı davetlerde idare (ev sahibi) takdir hakkını kullanıyor ve yönetmelikte yazanın yerine ‘fiili duruma’ göre tavır alıyor. İşte bu noktada protokol sırasında ara ara atlanılan bir bölüm var... O da yargı mensupları ve rektörlerle ilgili olan kısım. Bu ‘atlama’ Valilik veya askeri organizasyonlardan ziyade belediye veya diğer kuruluşların toplantılarında daha çok oluyor.
Birçok programda başsavcı, adli yargı adalet komisyonu başkanı, bölge adliye mahkemesi başkanı ve başsavcısı ile rektörler ve baro başkanının bulunmamasının nedeni bilesiniz ki bu düzensizlik...
İnşallah pandemi biter ve normale döneriz. Dilerim normale döndüğümüzde protokol kuralları da normal uygulansın. Protokol ihlalini genellikle siyasiler, belediye üst düzey yöneticileri, belediye meclis üyeleri daha çok yapıyor. Siz varıp da isim bile yazsa tahsis edilmemiş bir koltuğa oturduğunuzda, kimse gelip de ‘Lütfen buradan kalkar mısınız, sizin yeriniz şurası’ demiyor, diyemiyor.
Bu arada valilik protokol listesinde yer alan en azından benim tanıdığım 7-8 ismin halen görevde olmadığını belirteyim. Sanırım Valilik düzenleme için ilgili kurumların görev değişikliklerini yazı ile bildirmesini bekliyor.
KULİS BULVARI
TALAS ROTA
Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın ile geçen hafta sonu ‘Kayseri Radyoları Ortak Programı’ nda ‘Şehrin Gündemi’ni konuştuk. Program sonrasında Basın Danışmanı Uğur Yurt elime üzerinde ‘Rota Talas’ yazan birkaç risale verdi. Talas’ın tarihi mekânları yer alıyor bu risalelerde. Küçük küçük broşürler de var. Yaman Dede Kültür ve Sanat Evi, Sarnıçlı Yeraltı Şehri gibi güzellikler ayrı broşürlerle tanıtılmış. 73 sayfalık daha hacimli bir katalog var. Katalogda Tablakaya Mahallesi’nden 6, Kiçiköy’den 8, Han Mahallesi’nden 6, Harman’dan 10, Yukarı Mahalle’den 6, Reşadiye’den 3, Zincidere’den 5, Akcakaya’dan 4, Endürlük ve Kuruköprü’den birer olmak üzere toplam 50 tarihi mekân bir ‘Rota’ dahilinde tanıtılmış. İnanıyorum ki Talas, zengin tarihi ile ileride Kayseri’nin önemli turizm mekânlarından biri olacak.
Mış… Miş… Muş…
00-Olası kabine revizyonunda Hulusi Akar dışında Kayseri’ den bir bakanın olup olmayacağı merak ediliyormuş.
00-Karayolları Genel Müdürü, Kayseri’nin otoyol bağlantısı için 3 alternatifli hatla ilgili Bakanı bilgilendirmiş, ancak ‘şunu projelendirin’ talimatı alamamış.
00- Anayurt Raylı Sistem Hattı’nın ihalesi yılın ilk aylarında yapılacakmış.
00- Yeni bir kısıtlama gelmezse Kayseri OSB aralıkta mali genel kurul yapacakmış.
00- OSB Başkanı Nursaçan’ın fabrikasına yapılan saldırıda tetikçileri azmettirenin olup olmadığı merak ediliyormuş.
00-Pancar şekeri üreticileri zam için Bakan Lütfü Elvan’ın kapısını çalacakmış.
00-Havaalanı ihalesini alan müteahhit 10 bin liralık ‘iz ödeneği’ ne 2021 bütçesinde eklenecek meblağı bekliyormuş.
00-Sayılı dut ağacı olan Kayseri’ye ipekböceği teşviği vereceklermiş.
