ASIM CENGİZ GÜR


RAMAZANIN HABERCİSİ

Notlar - Asım Cengiz GÜR


Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve senalar; O´nun biz insanlar içinden seçerek görevlendirdiği son elçisi, habibi Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.)´e salat ve selamlar olsun.

Kıymetli Kardeşlerim! Bu dünyada sadece yemek, içmek, gezmek, tozmak, eğlenmek için yaratılmadığımızdan dolayı, diğer canlılardan farklıyız. Başı boş yaratılmadığımı, bir görevi yerine getirmek üzere yeryüzüne gönderildiğimizi ve bu dünyanın geçici bir konaklama yeri olduğunu dinimiz bize öğretiyor.

Biz, sadece Allah´ı Rabb bilmek, O´na eş ve ortaklar koşmamak, O´na ibadet etmek ve O´nun dinini hayatımızda ve toplumda yaşanır kılmak ile yükümlü ve O´na halife kılınmışızdır. Asıl maksadımız bu geçici dünya hayatından menfeatlenmek değildir. Asıl maksadımız, Yüce Allah´ın rızasını kazanmak ve hoşnutluğunu elde etmek; böylece sonsuz ahiret hayatının mutluluğuna ermektir. Bu yüksek amacı ve görevi unutmaksızın, Allah´ın emirlerini yerine getiren herkesin, her yaptığı ibadet hükmünde olur ve insanın dünyaya bağlılığını azaltır.

Yüce Rabbimiz ?Ben cinleri ve insanları sadece bana ibadet/kulluk etsinler diye yarattım? ve ?Sizi boşuna yarattığımızı ve gerçekten bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?? buyurmaktadır. Dünyaya gelmemizden, ruhumuzu teslim etmemize kadar yaşamımızın her anı için hesap vermek üzere bir gün Yüce Mevla´nın huzuruna geleceğiz. O gün için hazırlıklar yapmamız gerekmektedir.

Aziz Mü´minler! Aslında hemen her gün ve mümkün oldukça çok miktarda durup: ?Bugün yapmış olduklarımın ne kadarı Yüce Allah´ın rızasına uygundur? sorusunu sormamız ve verdiğimiz cevaba göre de hayat planımızda değişiklikler yapmalıyız. Rahmeti bol Padişah olan Yüce Rabbimiz, biz kullarına merhametinin gereği olarak, hata ve kusurlardan dönebilme ve eksikliklerimizi tamamlama fırsatı/imkanı vermektedir. Fırsat buldukça bu imkandan faydalanmamak akıl kârı değildir. Önümüzdeki pazarı pazartesiye bağlayan geceye Yüce Rabbimizin izni ile kavuşursak; böyle bir muhasebe, murakabe, tevbe, istiğfar ve razı olunacak bir hayata yönelme konusunda bir fırsat daha elimize geçmiş olacak. Üç aylar dediğimiz bu zaman dilimi hayatımızı gözden geçirmemize vesile olacak önemli fırsat aylarıdır. Beklediğimiz ve Yüce Rabbimize bol bol yakararak göndermesini istediğimiz maddi yağmurların yanı sıra; manevi yağmurların sıkça yağdığı, gönüllere rahmetin bolca ulaştırıldığı üç aylardan azami şekilde istifade etmeye çalışmalıyız.

Kıymetli Kardeşlerim! Yüce Dinimizin mübarek saydığı hicrî kamerî aylardan Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan bu mevsime ?Üç aylar? denilmektedir. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde; "Recep Allah`ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ümmetimin ayıdır" buyurmuşlardır. Bu mevsimin başındaki Receb ayı girince, " Âllahım! Receb ve Şabanı bize mübarek kıl! Bizi Ramazana ulaştır" diye dua ederdi. Bizler de bu sünneti ihya ve Efendimiz (s.a.v.)´in taleplerini kendimiz için de istemek üzere, önümüzdeki Pazar günü akşam ezanından itibaren bu duayı okuyalım inşaallah. İslam kültüründe çok önem atfedilen beş mübarek kandil gecesinden dördü bu üç aylar içinde yer almaktadır. Recep ayının ilk perşembeyi cumaya bağlayan gecesi ki inşaallah gelecek hafta kavuşacağız, Regaib Gecesi vardır. Bu sene 13 Nisan´ı 14 Nisan´a bağlayan gece Mirac Gecesidir. Üç ayların ikincisi olan Şaban ayının on beşinci gecesi Berat Gecesidir ve Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi de Kadir Gecesidir. Receb ve Şaban ayları, rahmet ayı olan Ramazanı karşılayan aylar olup Ramazan ayının müjdecisidir. Dinimizde ayrı bir değeri olan üç ayların, kişide insanî özelliklerin olgunlaşmasında ve iradenin kontrol altına alınmasında rolü büyüktür. Zira Receb ve Şaban aylarının feyzinden ve bu aylarda bulunan Regaib, Mirac ve Berat gecelerinin rahmetinden istifade yolunu tutan bu kişi Ramazan ayında ise her türlü kötülükten kendini uzak tutar ve insanî vasıflarının artmasına gayret eder. Nihayet Kadir gecesinde yapacağı ibadet ve tevbe ile manevî hazza ulaşır. Bu mevsimde yağan rahmet ve mağfiret yağmurlarından istifade etmeli ve  bu aylarda bol bol istiğfar etmeli, namaz kılmalı, oruç tutmalı, Kur`ân okumalı ve dua etmeliyiz.

Aziz Mü´minler! Ramazan-ı şerif´in habercisi olan, üç aylar mevsiminin ilk ayı Receb, önümüzdeki pazarı pazartesiye bağlayan gece inşaallah başlayacaktır. Allah O´ndan razı olsun, Hazreti Ali Efendimiz´in şu duası da bu rahmet ve mağfiret mevsiminde okuyabileceğimiz güzel dua örneklerindendir:

?Allahım! Beni her türlü kötülükten koru. Beni unutkan etme ve gaflet üzerinde bırakma. Sonumu da hasret ve pişmanlık etme. Benden razı ve hoşnut ol. Senin mağfiretin zalimler içindir, ben de nefsime zulmettim.

Allahım! Beni bağışla; beni bağışlamakla sana bir zarar gelmez. Bana nimetlerini ihsan et; bana vermekle senin ihsanın azalmak. Senin rahmetin geniş ve boldur, hikmetlerin ise hoş ve güzeldir.

Allahım! Bana sıhhat ve afiyet ver; güven ve huzur ihsan eyle; şükür ve takvaya ulaştır.

Allahım! Senden sabır ve doğruluk istiyorum. Bana işimde kolaylık ver; işlerimi güçlükle gördürme. Aileme, çocuklarıma ve kardeşlerime iyilik ve ihsanda bulun. Onları mü´min ve Müslümanlardan kıl ve bu şekilde dünyadan ayrılmalarını nasib eyle.

Dikkat edin ki; Sözün en güzeli, Nizamın en kapsamlısı, Aziz, Mülk sahibi ve Her şeyi bilen Allah´ın kelamıdır. Aziz Kitabımızda şöyle buyuruluyor :

?Şüphesiz gökleri ve yeri yarattığı günden beri Allah katında ayların sayısı, Allah´ın kitabında on iki aydır. Onlardan dördü (olan Zilkâde, Zilhicce, Muharrem, Receb) haram olan (hürmet gereken ay)lardır. İşte dosdoğru din (hesap) budur.?