Medya gurubumuzun Genel Yayın Yönetmeni Veli Altınkaya, “Hızlı trene binemezsem gözüm açık gider” diyerek şehrimiz için ne denli önemi olan büyük bir hizmeti hep gündemde tuttu. Zira hayatında hiç trene binmemiş, binmeyecek de olan büyük bir kitle bile hızlı tren ve hava alanı genişlemesini konuşur oldu. Elbette bu şehir hızlı tren başta olmak üzere otobanları, Şehir Hastanesi’ne kadar olan güzergâhta raylı sistemi fazlasıyla hak ediyor. Yıllardan beri bu hizmetleri yerel yönetim adayları demeseler bile şehrimize gelen siyasiler mitinglerde bu konularla milleti coşturmuş, aklımıza kazımışlardı.
Hatırlayalım, arşivler ortada duruyor. Talas ilçemizin raylı sistem hattı hizmete girme töreni ve ardından meydanda miting vardı. Başbakan, Talas’ta beklenirken ani bir değişiklikle yolunu Furkan Doğan Yurdu’na çevirmişti. Kısa süreli o ziyarette Başbakan’dan yurdun önünde bulunan ve planda Emniyet’e tahsisli arsayı talep etmişler ve Başbakan da “Verdim” demişti. Şimdi o arsada MÜSİAD’ın kiraladığı bina var.
Talas Raylı Sistem Hattı’nın açılışını yapan Başbakan, yemek sonrası meydan mitingine gelip coşkulu kalabalığa müjdeli konuşmalar yapıyordu. En büyük müjdesi ise eski Terminal’den başlayarak Sivas Bulvarı sonuna kadar olan bölgede raylı sitemi Başbakanlık bütçesi ile yer altına alıyordu. Aldı mı?
AK Parti döneminde üniversitede hoca olmasına rağmen önce Başbakan Danışmanı, Dış İşleri Bakanı, Genel Başkan ve Başbakan yapılmış, her kula nasip olmayacak makamlar elde etmişti.
Parti içi sorunlar sonrası görevini tamamlayıp parti kongresinde genel başkanlığa aday olmamış, görevini teslim sonrası da şu cümleleri medyaya açıklamıştı.
Dikkatle okuyalım:
“Cumhurbaşkanımızla kurduğum vefa ilişkisini son nefesime kadar sürdüreceğim. Hiç kimse benim ağzımdan, benim dilimden, benim zihnimden Cumhurbaşkanımız aleyhine tek bir söz duymadı. Duymayacak...
Eğer bir gün nefsî hesaplarımdan dolayı bana rüyamda dahi göremeyeceğim makamları altın tepside sunan adama ve o adamın davasına ve onunla yol yürüyenlerin sevgisine, muhabbetine ihanet edersem gelin yüzüme tükürün...”
Bu cümleleri sarf eden başbakan, kısa süre sonra istifa edip parti kurdu. Şimdi ağzına geleni söylüyor.
AK Parti’de kim Dış İşleri Bakanlığı yapmışsa parti kurdu, başka partilerin adayı olmaya çalıştı, ilginç...
Ülkemizde yüzlerce üniversite hocası, profesör var. Kaçına yukarıda saydığımız makamlar kısmet olur? Son 20 yılda kim ne olmuşsa mevcut cumhurbaşkanı sayesinde olmuştur. Zira dikkat buyurun AK Parti lider partidir. Lideri olmayan partiler ise genel başkanlarınca idare edilmektedir. Güçlü lider idare etmez, yönetir.
Biraz vefa, nereden geldiğini ve her görevin, makamın yaşam gibi geçici olduğunu bilerek yaşamalı ve asla ekmeğini yediğin yere kötü söylememek gerekir. Hırsızlık, yolsuzluk belgesi varsa elbette açıklanmalı. Ama sadece siyasi hırs ile siyasi beklenti ile asla karalama yapılmamalıdır.
Raylı sistem hattını yer altına aldıracak olan ve bunu da başbakanlık bütçesinden yapacağını söyleyen, parti kuran genel başkan bu kez şehrimize gelse ne diyecek? Ama vatandaş şarkı söyleyecek ve diyecek ki, hani verdiğin sözler...
