ASIM CENGİZ GÜR


REBÎÜ´L-EVVEL ÂYIN NÎCESİ -2

Notlar - Asım Cengiz GÜR


Bugün Rebîü´l-Evvel ayının dokuzuncu günü. Önümüzdeki Perşembe günü de onikinci gününe erişeceğiz inşaallah. Daha önceki notlarımızda da ifade ettiğimiz gibi, İslâm´a göre gün akşam ezanı vakti ile başlar ve biter. Dolayısı ile önümüzdeki Çarşamba günü akşam ezanı ile birlikte Perşembe gününe ve Rebîü´l-Evvel ayının on ikinci gününe girmiş olacağız. Ve yeni bir Mevlid Kandili´ne de ulaşmış olacağız inşaallah.

Mevlid, doğmak, doğum zamanı gibi manalara gelir. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´in doğumlarının kutlanması dinin âyet-i kerîmeler veya hadis-i şerifleri ile emredilmemiştir Yani dinin olmazsa olmazı veya sünnet kapsamında bir iş değildir. Ancak Müslümanlar ?bidat-ı hasene (güzel bir icad? olarak benimsemişler ve İslam Kültürü içine yerleşmiştir. Alimler, bu merasimler esnasında dinin özüne aykırı işler yapılmadığı sürece caiz görmüşlerdir. Mevlid Kandili vesilesi ile, aslında hayatın her anında hatırlamamız ve güzel ahlakını uygulamamız gereken Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´i o gece hususi olarak anmak, O´na salat ve selamlar getirmek, salih amellerde bulunarak ecirlerini ona hediye etmek mümkün olmaktadır.

Sevgili Peygamber Efendimizin doğumunu, vasıflarını ve özelliklerini işleyen kasideler ve mevlid-i şerifler de Arapça, Farsça ve Türkçe yazılmıştır. Ülkemizde (Allah ondan razı olsun) Süleyman Çelebi´nin mevlid-i şerifi meşhur olmuştur. Gerek bu mevlid-i şerifler ve gerekse bu vesile ile okunan Kur´an-ı Kerim ve ilahiler sebebiyle kalplerimizin yumuşaması, ilâhî aşkın gönüllere yerleşmesi ve feyz ve bereket hasıl olması mümkün olmaktadır. Ancak, en önemli husus bu okunanlardan Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´in tanınması, O´na karşı olan muhabbetimizin artması ve böylece Yüce Rabbimizin hoşnut olacağı davranış, iş ve işlemlere meyledilmesidir.

Bu vesile ile Süleyman Çelebi rahmetlinin mevlidinden birkaç mısrayı hatırlayalım inşaallah:

?Amine hatun Muhammed annesi; Ol sadeften doğdu ol dür (inci) danesi

Çünki Abdullah´dan oldu hâmile; Vakt erişdi hefte vü eyyam (haftalar ve günlerin geçmesi) ile.

Hem Muhammed gelmesi oldu yakîn; Çok alametler belirdi gelmeden

Ol Rebiul evvel ayı nicesi; On ikinci gice isneyn gecesi

Ol gece ki, doğdu ol hayrûl beşer (insanlığın hayırlısı); Annesi onda neler gördü neler.

Dedi gördüm ol Habibin annesi; Bir acep nur ki, güneş pervanesi.

Şişmek olup çıktı evimden ansızın; Göklere dek nur ile doldu cihan

Gökler açıldı ve feth oldu karanlıklar; Üç melek gördüm elinde üç bayrak,

Biri doğu biri batıda onların; Biri damında dikildi Kâ´benin.

Bildim olanlardan ki O halkın yeği; Ki yakîn oldu cihana gelmeği.

İndiler gökten melekler saf ve saf; Kabe gibi kıldılar evim tavaf.

Hem havaya döşendi bir döşek; Adı Sündüs, döşeyen onuı melek.

Açıkça görününce bu işler bana; Hemen hayret içinde kaldım ben de

Yarılıp çıktı duvardan ansızın; Geldi üç huri bana oldu ayan.

Bazıları derler ki ol üç dilberin; Asiye´ydi biri o ay yüzlülerin.

Biri Meryem hatun idi aşikâr; Birisi hem hûrilerden bir nigâr.

Çevre yanıma gelip oturdular; Mustafa´yı birbirine muştular

Dediler oğlun gibi hiç bir oğul; Yaradılalı cihan gelmiş değil

Bu senin oğlun gibi kadr-i cemil; Bir anâya vermemiştir ol Celil

Ulu devlet buldun ey dildare sen; Doğuyordur senden ol hulk-i hasen

Bu gice o gecedir ki, o şerif; Nuruyla alemleri eyler latif

Bu gece sevinirler gönül ehli; Bu geceyi ihya eder gönül sahipleri.

Alemlere rahmettir Mustafa; Hem günahkarlara şefaatçidir Mustafa?

Yüce Allah, her zamankinden daha çok ihtiyacımız olan Peygamber Efendimiz´in ahlakını ve sünnetini öğrenmeyi ve hayatımıza aksettirmeyi hepimize nasib ve müyesser eylesin. (âmin).