Türkiye´nin Rusya´dan ithal etmek için anlaşma yaptığı S-400 Füzeleri, günümüz kamuoyunu meşgul eden konulardan biridir. Yapılan tartışmalar konunun oldukça önemli olduğunu gösteriyor. Türkiye´nin NATO karşıtı bir ülkeden Füze satın alması alışılagelmiş bir durum değil. En belirgin konu ise Türkiye´nin eksen değiştirip değiştirmediği ile Elektronik sistemlerin uyuşup uyuşmayacağı meselesidir?
S-400 HSFS Nedir, Ne işe yarar?
S-400, Rus yapımı, havada seyir halinde olan uçak, helikopter, İHA, SİHA, Drone gibi her türlü hava aracı ile yerden, havadan ve denizden fırlatılabilen, Balistik Füze, Seyir Füzesi, Güdümlü Füzeyi 600 km den tespit edebilen ve 400 Km mesafeden, 30.000 m yükseklikte vurabilen bir sistemdir. Aynı anda 300 hedefi takip edebiliyor ve aynı anda 80 hedefi vurabiliyor. 600km öteden kalkan bir hedefi algılıyor ve 400 km menzile girinceye kadar geçecek 3-5 dakikada Füzeler otomatik olarak atışa hazır hale geliyor ve hedef uçaklara ve füzelere kilitleniyor, kaçırma şansı sıfıra yakın. Menzili için 40, 120, 250 ve 400km ifadeleri dolaşmaktadır. Hepsi doğrudur, atacağınız füzenin cinsi bu mesafeyi belirler. Füze uzunluğu 8m, çapı 50cm, ağırlığı 1,5Ton ve 145 kg başlık taşıyabilir. Havadaki hızı saniyede 4,8km. Bu da 17,280km/saat hız demektir. Bunun anlamı yeterli yakıtı olsaydı Türkiye´den Avustralya´ya 40Dk.´da ulaşacaktı?
Bir S-400 Füze Bataryası, Bir Atış Kontrol Ünitesi İki Radar Ünitesi ve Bir Fırlatma Ünitesinden oluşuyor, NATO´daki ismi SA-21 dir. Türkiye´nin 4 Batarya Siparişi verdiğini bilmekteyiz. Buradan da anlaşılan Kuzey, Güney, Doğu ve Batı için birer Batarya yerleştirilecek şeklinde okuyabiliriz. S-400 için ödenecek meblağın 2,5 Milyar Dolar olduğunu biliyoruz. Bu para bir Cep Telefonu Şirketinin ihale bedelidir. Savunmada verdiği hizmete bakılınca aslında yüksek değildir. Çünkü dünyanın en pahalı yatırımı savunma yatırımlarıdır. ABD yıllık savunma harcaması 600 Milyar Dolar, Rusya´nın ise 64 Milyar Dolardır?
Bu sistemi yerleştirebileceğiniz bazı noktaların ve vurabilecekleri yerlerin uzaklıkları şöyle;
Anamur-Güney Kıbrıs: 138km, Hakkâri-Bağdat: 440km, Marmaris-Grit:353km, İzmir-Atina: 252 km, Çanakkale-Selanik: 313km, Edirne-Sofya: 310km, Edirne-Bükreş: 295km, Sinop-Sivastopol: 308km, Ardahan-Tiflis: 196km, Erzurum -Ermenistan: 273km, Ardahan-Tiflis: 187km. Bunun anlamı Yunan Uçağını Yunanistan´da, ABD Füzesini Akdeniz´de vurabilmek demektir?
Bu bilgiler ne anlama geliyor?
1. Karadeniz, Akdeniz, Ege ve Doğu Anadolu sınırlarından itibaren 600 km mesafede havada bulunan 300 düşman uçağı ve füzesini takip edebilir, 400 km ye giren 80 adedini aynı anda sınırlarınıza gelmeden vurabilirsiniz...
2. Örnek olarak: İstanbul, İzmir, Ankara ve Malatya´ya yerleştireceğiniz 4 Batarya ile Tüm hava Sahanızı 30.000m yükseklikte uçan casus uçakları dâhil her hava cismine karşı koruyabileceksiniz?
3. Yunanistan kışkırtıyor diye EGE´de iki-üç saat boyunca ?İt Dalaşı? yapmayacak ve her seferinde yaklaşık 100-150 Bin Dolar harcamayacaksınız. Çünkü 3-5 dakika içinde Füzeleriniz bu uçaklara kilitlenecek ve Yunan Pilotları geri dönmek zorunda kalacak?
4. Akdeniz´de bulunan Uçak Gemilerindeki Uçak ve Füzeler ile sizi tehdit etmeleri konusu birazcık çöp olacak. Çünkü bu defa dört kere düşünmek zorunda kalacaklar. Siyasilerimiz de buna göre davranıp daha cesur kararlar alabilecekler?
5. Başka ülkelerin hava sahasını da korumayı taahhüt ederseniz komşu ülkeler sizin uydunuz olacaktır. Hava sahanızı güvenli tutabildiğiniz sürece sözü dinlenen ve saygı duyulması gereken bir ülke konumuna gelirsiniz...
6. Demek ki Batı şimdiye kadar Türkiye ile uğraşırken ?Köpeksiz köyde değneksiz dolaşmış?, artık kendine bir değnek bulmak zorunda?
Kendi uçaklarımızın S-400´e tanıtılması kolay bir işlem. Batı isterse onlarınki de tanıtılır. Ancak bunu istemeyecekler ve durum bambaşka yerlere gidecek gibi gözüküyor. Bu nedenle S-400 alımı, Karadeniz, Ege ve Akdeniz Hava Sahasına hâkim olmak ve bölgemizdeki güç dengesini lehimize çevirmek için önemli bir yatırım. Batının havada sallanan parmağı düşecek. S-400´le aynı işi yapan Patriot´u vermemekle kendi ayaklarına sıkmış oldular. Ne yapalım, kötü komşu insanı ev sahibi yaparmış?
