CANSU DENİZ


SADECE AMEL DEĞİL, İMAN ETMEK DUASIYLA!


"Ramazan ayı öyle bir aydır ki; o ayda insanlara doğru yolu gösteren ve açık ayetleri ihtiva eden, Hak ile batılın arasını ayıran Kuran-ı Kerim nazil olmuştur. Onun için sizden Ramazan ayında hazır bulunan o ayın orucunu tutsun." Bakara Suresi 185
Kuran-ı Kerim Ramazan ayında yeryüzünü şereflendirmiş, ayeti kerime de bildirildiği üzere Hak ile batılın arasını ayırt etmiştir.
Peki bizler bu güzel ayda ve devamında bizlere verilmiş kısa ömürde hayatımızı devam ettirirken; Hakk´ın ve batılın turnusol kağıdı olan Kuran-ı Kerim´i ne kadar idrak ediyoruz, ne kadar hayatımıza uygulayabiliyoruz?
Bizlerin gözünü dikip, hayatına şiar ettiği temel fikir, temel sevgi, temel duygu nedir?
En sıradan yaşayışımızdan tutun da, en önemli olduğunu düşündüğümüz eylemlerimizin düzenleyicisi, ´bu doğrudur, bu yanlıştır´ -ı ayırt eden; nefsani isteklerimiz mi, alışkanlıklarımız mı, geleneklerimiz mi yahut menzili Kuran´ı Kerim´in Asr suresinde işaret ettiği iman edip, iyi işler işleyenlerden olmak gayreti midir?
Hz. Ayşe Anne´mizin buyurduğu gibi yaşayan Kuran olan Peygamber Efendimizin hayatını, insanlara bakış açısını, güzel ahlakını, hayatın her alanına dair biricik örnek halini öğrenmeye çalıştık mı?
Yaşayan Kuran´ı Kerim´i merak etmeden, okuduğumuz Kuran´ı Kerim´i idrakle hayatımıza aktarmamız ne kadar mümkün?
Kuran´ı Kerim´de açık şekilde doğru ve yanlış ayırt edilmiş,; Allah, güzel ahlakı Peygamber Efendimizle tamam etmiş iken; insanların, grupların yahut toplumların kendi doğru ve yanlışlarını din adına yahut muhalifine dikte etmesi akletmeyen, kalbe dokunmamış zayi bir davranış, yaşayış değil midir?
Tüm bu soruları üst üste koyduğumuzda, bu şerefli ayda hepimizin içinde bulunduğu hali, Kuran´ı Kerim aynasından, yaşayan Kuran´ı Kerim Peygamber Efendimizin aynasından; gözlerimizi sadece ve sadece kendi üzerimize dikip imanla, ihlasla, samimiyetle ayırt etmemiz gerekmektedir. Karayı aktan ayırırcasına bu halim batıldır, bu halim ziyandadır, bu halim ´ben gafletidir´ deyip, gayretle İslamiyetle şereflenmiş kullar olmak boynumuzun, Ramazan´a yeniden erişmemizin, ahdimizin borcudur.
Kalbim söyler ki; bugün sabah tekrar dirildiysek, gözlerimiz yeniden gördü, kulaklarımız yeniden duydu ve en önemlisi kalbimiz yeniden dilimize bir kere daha Allah lafzını koymaya vesile olduysa; Hakk´ın murat ettiği gibi olmak için bir umudumuz daha vardır.
Allah bizleri oruçlarıyla, namazlarıyla, zikriyle ve tüm yaşayışıyla yalnızca amel edenlerden değil, kalbinin her zerresinden; ilmiyle amel, ameliyle iman edenlerden eylesin.
İyiden, doğrudan, güzelden ayrılmasın yolumuz!