ASIM CENGİZ GÜR


SALİHLERİ ANMAK

Notlar - Asım Cengiz Gür


Hicri/kameri ay hesabına göre sekseniki yıl önce Safer ayının onüçüncü günü dünyaya gelen Rahmetli Mahmud Es´ad COŞAN (Rh.A.) hocaefendi sevenleri tarafından düzenlenen yâd/anma programları ile hatırlanıyor. Biz de bu vesile ile kendilerini rahmetle ve minnetle, şükran, hürmet ve muhabbetle anıyoruz. Yüce Allah (c.c.), kendisine ulaşan yolun kandilleri olan mürşid-mürebbi insanları aramızdan eksik eylemesin.

Yakın tarihimizde Yüce Allah´ın lütf-u inayeti ile atlattığımız tehlikeyi de işaret eden 5 Mayıs 1990 tarihinde yapmış olduğu sohbette şöyle diyordu:

?İslam´da cemaatle beraber olunması tavsiye edilir. Cemaatle beraber olmak "hakla", "hakikatle" beraber olmaktır! Tek başına olsa bile, hakikatle beraber olan cemaattir. Hakikatten kopmuş olanlar, milyonlarca da olsa tefrikadadır.?

?Bugün maalesef tüm İslâm âlemi emperyalist güçlerin sultası altındadır. Kuş uçurtmazlar, takip ederler... Hem de kendisi takip etmez... Amerika seni John´la takip etmez, Smith´le takip etmez. Adı senin benim gibi olan Müslümanla takip eder; canına okur. O milletin içinden çıkmış hain vasıtasıyla takip eder ve millete en büyük zararı, kendi içinden çıkmış insanlara yaptırır. Parayla satın alır, ajan edinir ve öyle kullanır. ?Herkese ajan demiyoruz; metot bilmediğinden, ilimden uzak olduğundan emperyalist onu kullanır, fark etmez. Sahte bir takım organizasyonlar var, topluyorlar insanları etraflarında, ondan sonra onları toptan satıyorlar! Götürüyor, olmadık yere bağlıyor... Mü´min feraset gözüyle bunları anlayabilmeli. Hizmet ediyorum diyen insanları, organizasyonları irfan teraziniz ile tartın!?

?Böyle birtakım insanlara, organizasyonlara körü körüne bağlanmayın! Her birinize istiklâl tavsiye ediyorum. Hür olun, hizmeti kendiniz tespit edin, yapmaya çalışın! Emperyalistlerin türlü oyunları var. İslâm, bir kimsenin hizmetiyle yürüyecek hâle gelirse, o kimseyi yok ederler, öldürürler, satın alırlar, tehdit ederler. Ne yapmak lâzım? Hizmeti yaygınlaştırmak lâzım, herkesin lider olması lâzım. "Tek lider, vazgeçilmez insan..." diye bir şey olmaz. Bakın, Filistinli çocuklarla niye başa çıkamıyorlar? Hepsi lider.?

?Bir lidere, tek hocaya, tek ekibe bağladığı bir yığın insanı, böyle üzüm salkımını sapından tutar gibi, istediği yere götürüyor! ?Onun için, teşkilât kurdurtuyorlar; teşkilâtın başına kendi adamlarını --hain bir kimseyi-- koyuyorlar. Öteki insanların hepsini, üzüm salkımı gibi oraya buraya götürüyorlar. ?Müsaadeli, ağabeyli, bilmem neyli hizmet olmaz... Tâbî olmayın kimseye! Bana da tabi olmayın! Bana tabi olursanız, beni sıkıştırırlar. Ondan sonra, "Sen bu adamlarına şöyle yap!" derler. İslâm´a, Allah´ın emrine tabi olun! Allah´ın dinine hizmet edin! Tek başınıza olsanız da, hakla beraber olun! O zaman İslâm kalkınır; başka türlü kalkınamaz!".

?Her biriniz İslâm için, kendinizin dünyada kalmış tek adam olduğunuzu düşünün. Ama senin gibi aynı hedefe yürüyen başka insanlar varsa; onlarla da işbirliği yap! Yapmıyorsa, silkele at be! Sen onu sırtında taşımak zorunda mısın? Beni sırtında taşımak zorunda mısın? Kimse kimseye hürriyetini vermesin! Hürriyet aziz şeydir. İnsan, ancak Allah´a kul olur. Allahım! Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz."

29.Aralık.1991 tarihinde İstanbul İskenderpaşa Camii´nde yapmış olduğu hadis sohbeti esnasında şöyle söylemişlerdi :

?Bir insanın rızkı, eceli, nerede öleceği; bu Allah´ın hep bildiği, yazdığı kader, mukadderat, alın yazısı... Yâni, Hindistan´da ölmesini murad etmişse; Hindistan´dan bir davet çıkar, oraya gider. Şimdi ben coğrafya kitaplarında görüyordum Avustralya´yı... Ne param yeter, ne aklımın köşesinden geçer Avustralya´ya gitmek... Bizi oradaki arkadaşlarımız çağırdılar: ?Aman Hocam, konferans var, üniversitede eğitim var, bilmem ne...? ?Gelemem, edemem!? diyor, insan kalkıyor gidiyor oraya... Yâni eceli oradaysa, diyecekler ki: ?Es´ad Hoca Avustralya´ya gitti, vefatı oradaymış...? diyecekler, öyle olacak. Allah cümlemizi sevdiği bir kul olarak, sevdiği bir işi yaparken, hayır üzerindeyken canımızı alsın??

28 Şubat döneminin Türkiye´sinde o günkü şartlarında vazifelerini yapamaz duruma sürüklediğinde ve kendi şahsına yönelik baskılar da arttığından Avustralya´ya hicret etmek zorunda kalmıştı. Orada bulunduğu süre zarfında Avustralya´nın ayak basmadık yerini bırakmamış, milliyetine, mezheb ve tasavvufi ekolüne bakmaksızın mevcut Müslümanların arasındaki işbirliğini arttırma, belli bölgelere yığılmak yerine ülkenin mümkün olan her yerine dağılmak ve başkaları adına çalışmak yerine kendi müesseselerini kurmak yönünde Müslümanları yönlendirmişti. Son olarak bir camii açılışı için yolculuk yaparken yıllar önceki duasında da belirttiği gibi ?sevdiği bir kul olarak, sevdiği bir işi yaparken, hayır üzerindeyken? 4.Şubat.2001 tarihinde şüpheli bir trafik kazasında şehid olmuştur.

Vefaatinden iki gün önceki son sohbetlerinde yine hadislerin izahını ve değerlendirmesini yaptıktan sonra, Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´in tavsiyesini özetlemiş, akılda kalması için maddeler halinde sıralamış ve :

?Ne yapacağız, kısaca söyle hocam, hatırımda kalsın! Ben uzun sözleri hatırımda tutamıyorum´ derseniz:

İbadetleri yapacaksınız bir;

günahlardan kaçacaksınız iki;

ahlakınızı güzelleştireceksiniz üç? demişlerdi.

Yüce Allah (c.c.) kendisini seven ve kendisi tarafından da sevilen, Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´e vâris olabilen alimlerimizin sayılarını arttırsın. Onlardan istifade edebilmeyi ve cennette, Sevgili Peygamber Efendimizle, diğer Peygamber Efendilerimizle, Salihlerle, sadıklarla, şehitlerle, ebrar ile ahyar ile hocalarımızla bir arada bulunabilmeyi hepimize nasib ve müyesser eylesin. (âmin)