VELİ ALTINKAYA


SİYASETTE BAŞARININ SIRRI

Gündem - Veli Altınkaya


İki gündür yazamadığım için özür dilerim. Aslında yazarın okuyucuya karşı sorumluluğudur günlük yazmak. Ama bazen evdeki hesap çarşıya uymuyor. Her zaman da kulun hesabını ilahi hesap bozuyor.

?Acaba ne yazsam´ diye düşünürken CHP?heyetini önceki gün şehrimize yaptığı ziyaret aklıma geldi.

CHP´nin İstanbul, Bursa ve Antalya Milletvekilleri, Kayseri Milletvekili ve İl Başkanı´nın ev sahipliğinde Gazeteciler?Cemiyeti, Baro, KESOB, KTO, KAYSO gibi meslek örgütlerini ziyaret ederek onları dinledi...

Bu değerli milletvekillerini ben de Cemiyet?Başkanı sıfatımla karşıladım; kendilerine de sektörümüzün sorunları ile ilgili olarak 4 sayfalık bir rapor sundum.

Aslında o milletvekillerimiz de eğer ilgiliyseler kendi seçim bölgelerinde de aynı sektörün sıkıntılarının çok farklı olmadığını biliyordur. Yani İstanbul, Bursa ve Antalya´daki gazetecinin sıkıntısı neyse, Kayseri´dekinin de üç aşağı beş yukarı böyle...

Veya bırakın gazeteciyi, avukatın, esnafın, tüccarın, iş adamının, emeklinin vs. sorunları şehirler arasında küçük farklılıklar gösterir. Genelde hep aynıdır.

Bakın CHP için söylemiyorum, tüm partiler için söylüyorum, keşke seçimlerden sonra veya önce partilerin genel merkezleri ?Gidin filan şehirde biz niye kaybettik veya oyumuzu niye azalttık, araştırın bir rapor hazırlayın´ dese. Oylarını artırdığı yerlerde de memnuniyet araştırması yapıp, teşekkür ziyaretlerinde bulunsalar...

Ben şahsen, nerede olursa olsun, muhalefetin güçlü olmasını arzu ederim. Güçlü bir muhalefet aslında iktidarın kendisine çeki düzen vermesini ve devlete millete hizmet etmesini sağlayan en demokratik etkendir.

CHP?heyetinin Cemiyeti ziyaretinde mealen, ?1977´de Gani Aşık´ı, rahmetli Mehmet?Yüceler´i, Mehmet Gümüşçü´yü TBMM´ye gönderen Kayseri yıllardır neden bir milletvekili göndersin´ dedim. Hatta ?Son genel seçimde 2. sıraya Kayseri´nin hiç tanımadığı, şehre hiç gelmeyen bir SP´liyi koyacağınıza, mevcut aday adaylarından birini koysaydınız 2. vekili çıkartabilirdiniz´ dedim...

Partiler samimi olarak şunu yapmadığı sürece gelecekte başarılı olamazlar.

AK?Parti, MHP, CHP?veya İYİ?Parti son yerel seçimlerden sonra Kayseri´ye heyet gönderip de ?Şurada niye başarılı olduk veya olamadık´ sorusuna cevap aradı mı?

Aramadı.

Keşke CHP?heyeti gibi diğer partilerin gönderdiği heyetler de STK ve meslek örgütlerini ziyaret edip onların dertlerini dinledikten sonra, ayrıca baş başa, yanlarında Kayseri´den herhangi biri olmadan özellikle de başarısızlıklarının kaynağını araştırsalar...

Parti genel merkezleri bunu yapmadıkları sürece, seçimin sonuçlarını yerelde sorgulamadıkları sürece teşkilatlarının veya kendilerinin ürettiği gerekçelere inanmak zorunda kalırlar.

Bence yerel seçimlerin sonuçlarını sorgulamak için hiçbir parti geç kalmış sayılmaz. Kazanan ve kaybeden partiler bunu özelde sorgulamalı. Yoksa kazanan belediye başkanı veya partisi ?Ben nasıl olsa kazandım, ne var sorgulamaya´ derse, bilsin ki bir sonraki seçimde oyu daha da düşer.

Genel merkezlerin illerde, il teşkilatlarının ilçelerde yapacağı böyle bir sorgulama bile yeterli değil. Bence ilçe ve il divanının basına kapalı bölümünde partililer çatır çatır tartışarak niye kaybettiklerini veya oylarını niye artıramadıkları sorusuna cevap aramalılar.

Ama maalesef günümüzde siyaset lider odaklı gidiyor... Yerelde isabetli politikalar yürüten, halkın teveccüh ettiği adayları gösterebilen partiler de emin olun oylarını artırırlar. Lider ne yaparsa yapsın artırır. Yeter ki siz yerelin nabzını tutun. Hele hele yerel seçimlerde bu genellikle böyledir. Bunun yakın siyasi tarihimizde onlarca örneği var.

Siyaset uzun soluklu bir iş. Bir seçimden sonra bırakın ilçe veya il bazlı, sandık sandık sorgulama yapmazsanız, başarınız uzun ömürlü olmaz. Eğer bir ilçede seçimi kaybetmişseniz, bu kaybediş de yanlış aday önemli etkense, siz de o adayı dikte ettiren isimseniz bunun hesabını vermelisiniz. Hangi koltuğu işgal ederseniz edin. Aksi takdirde bir süre sonra oturacağınız siyasi bir koltuk bulamazsınız...

Maalesef bizde siyaset ara ara??benim adamım olsun´ mantığıyla yapıldığı için uzun soluklu olmuyor. ?Benim değil, halkın adamı olsun´ mantığıyla hareket edilebilse ne partiler bölünür ne de siyasi başarısızlıklar olur.

Belki tekrar olacak... Ama olsun, geç kalınmış değil, genel merkezler 31 Mart seçimlerini yüz yüze yapacakları görüşmelerle masaya yatırmazlarsa, sonraki seçimde daha da kaybederler.

 

Mış? Miş? Muş?

00- CHP´ muhalifleri, Milletvekili Arık ve İl Başkanı Özer´i son gelen milletvekili heyeti ile kendilerini buluşturmadıkları için eleştiriyormuş.

00- Eski Emniyet Müdürümüz ?Kulular, birçok dostuna bire bir veda etmeden şehirden ayrılmak zorunda kalmış.

00- Meclis salı günü yeni yasama dönemine başlamaya hazırlanırken, bazı vekillerimiz şehirde adeta ?mumla´ aranmış.

00- Muayenehane veya özel hastanelerde mevzuatı ihlal eden bazı prof´lar ile ilgili tutulan tutanaklar idareye kaplumbağa hızıyla gidiyormuş.

00- CHP kulislerinde konuşulan il başkan aday adayı sayısı şimdiden 5´i bulmuş. 

00- Kayseri, bir sonraki kararnameye kulak kabartmış.

00- Yarın açılacak Kaleiçi´nin önemli bir uğrak yeri olması bekleniyormuş.

 

KULİS BULVARI

MEMDUH BAŞKAN VE BÜROKRATLARI

KTO?Meclisi´nin önceki gün toplantısı vardı. Konuk da Büyükşehir?Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç´tı. Toplantının bir bölümünü takip ettim; sonuna kadar beklemeden ayrılmak zorunda kaldım. Toplantıda KTO?Başkanı Ömer Gülsoy ve Memduh?Başkan´ın söyledikleri elbette önemli. Ama burada benim dikkatimi daha çok başka bir husus çekti. Memduh?Başkan toplantıya genel sekreteri, genel sekreter yardımcıları, KASKİ, KCETAŞ ve Kayserigaz genel müdürlerini de getirmiş. Güzel... Aslında Memduh?Başkan KTO Meclis ve Meslek Komitesi Üyeleri´ne ?İşte tüm üst düzey bürokratlarım burada; ne sorunuz, sorununuz varsa söyleyin, anında çözüm üretelim´ diyor. Başkan bunu daha önce birkaç toplantı da daha yaptı. Doğru bir uygulama. Başkan bir toplantıya gidiyorsa, üst düzey ilgili bürokrat da ?dükkan kapandı; ben de eve gideyim´ demeyerek başkanının yanında olmalı.