Çoğulcu, katılımcı veya ileri demokrasilerde sivil toplum kuruluşları ile meslek örgütlerinin etki ve ağırlığı çok fazla. Batı da, birçok ülkede STK´ların onayı alınmayan hiçbir uygulama ne yaygın, ne de yerel meclislerden geçmiyor. STK´lar veya farklı konpestte hizmet veren meslek örgütlerinin görüşleri alınmadan kendi alanlarına giren bir yasal değişiklik ya da yerel uygulamanın yapılması mümkün değil...
Bunun için batı demokrasilerine ?Çoğulcu, katılımcı, ileri´ demokrasi diyorlar.
Birlik?Vakfı´nın dün ki toplantısında Melikgazi Belediye Başkanımız Mustafa Palancıoğlu´da Selçuklu ve Osmanlı döneminde ecdadımızın vakıflara verdiği önemle ilgili güzel örnekler aktardı. İşte o vakıflar bugünün STK veya meslek örgütü dediğimiz kuruluşları.
Çok uzağa gitmeye gerek yok. Ahi Evran´ın Kayseri´de kurduğu Esnaf (Ahi) Teşkilatı ile Şeyhi Ehvaüddin?Kirmani´nin kızı olan eşi Fatma Bacı´nın örgütlediği ?Bacıyan-ı Rum´ Teşkilatı, Moğol saldırıları başta devlete, millete her manada destek vermedi mi?
Özellikle Osmanlı´da vakıfların etkili olduğunu söyleyelim. Yıllardır biz büyüklerimizden ?Vakıf malı yiyen onmaz´ cümlesini çok duyduk. Bizim ?malını yediğimiz´ bir?Vakfımız yok; ama tanıdığımız böyle isimler var; ne sıkıntılar yaşadığını biliyorum.
Ülkemizde de, şehrimizde de binlerle ifade edeceğimiz STK veya meslek örgütleri var. Mesela ticaret ve sanayi odaları resmi kuruluş hüviyetindeki birer meslek örgütü. Kanun ve yönetmelikle belirlenmiş bütçeleri ve çalışma esasları var. Ama, bir vakıf veya dernek, ister ?kamu yararı´ yetkisini almış olsun, isterse almasın, af edersiniz ama neredeyse ?el açarak´ çalışmalarını sürdürebiliyor.
Keşke bu böyle olmasa. Bizde de aynı alanda faaliyet gösteren STK´ların sayılarını sınırlandırsak. Kamu olarak bir miktar buraya bütçe ayırıp gerekli denetlemeyi yapsak. ?Ne yaptıklarını´ sorsak. Sosyal devlet veya sosyal belediye faaliyetini resmi kurumlar değil de, bu STK´lar yapsa. Ama istismar etmeden. Denetime açık, şeffaf bir şekilde. Ve her biri gönüllü teşekküller olan buraların yönetiminde bulunan kişiler, faaliyetlerini icra etmek için, ilk önce en büyük maddi desteği ve ya mesai iyi onlar harcasa...
Bizim ülkemizdeki STK´ların bir başka sıkıntısı da şu...
Maşallah aynı alanda faaliyet gösteren yüzlerce dernek veya vakıf var. Bizim kendi sektörümüzden bahsedeyim, 81 vilayetimiz var. Ancak adında, ?gazeteci, medya, iletişim´ sözcükleri geçen dernek sayısı 400´ü aşmış durumda.
Peki kamu kuruluşları veya yerel yönetimler bunlardan hangilerini muhatap alacaklar? Her kafadan bir ses çıkarsa ne olacak?
STK´ların üye ve mali yapıları hakkında o kadar çok şey yazabiliriz ki... Veya bazı dernek, vakıf veya sendikalar var (ilimizde de var) 20-30 yıldır başkanları değişmemiş. Sanki buralar o kişilerin babalarının çiftliği...
Devlet kesinlikle bunları zapt-ı rap altına almalı. Her önüne gelen dernek, vakıf, sendika, oda vs kurmamalı, kuramamalı. Bu noktada ?anayasal hak, nasıl engelleriz´ diyecek olursanız, batı ülkelerine bakın bu işi nasıl yaptıklarını görüsünüz.
Batı da birçok ülkede bırakın STK´ları aynı sokakta iki berber varsa ve ihtiyacı karşılamıyorsa üçüncüsünün açılmasına bile izin verilmiyor. O berbere hangi mahallede ihtiyaç varsa orada açılabileceği söyleniyor.
Bu satırları niye yazdım?
Dün Birlik Vakfı Kayseri Şubesi anlamlı, başkanının soyadı gibi ?güzel´ bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Vakıf Başkanı Mehmet?Adıgüzel, Vakfın kurucularından eski vekilimiz Yaşar?Karayel´in de telkinleri ile Vakfın Kayseri Mahallesi´ndeki merkezinde düzenlenen kahvaltıda Büyükşehir, Melikgazi ve Kocasinan belediye başkanları ile birlikte, çok sayıda bürokrat ve STK-meslek örgütü başkanını ağırladı.
Vakıf Başkanı, üç belediye başkanı ve Yaşar?Karayel burada yaptıkları konuşmalarda STK ve meslek örgütlerinin önemine işaret ederken, temelde de ?birlik beraberlik´ vurgusu yaptılar. Dayanışma, paylaşma, uzlaşma çağrısının altını çizdiler. Çoğu zaman birbirini göremeyen insanlar hasbihal etti, faaliyet alanına dair yaptıklarını veya sorunlarını paylaştı, istişarelerde bulundu.
Bu neviden toplantıların daha sık yapılması lazım. Ancak, günü ve zamanı da iyi ayarlayarak yapmak lazım bu toplantıları. Sabah yerine akşam saatlerinin daha uygun olacağı kanatındayım. Rutin mesainin bitmesi halinde katılımcılar toplantıda daha fazla kalıp görüşlerini paylaşabilirler. Birlik?Vakfı Başkanı Mehmet?Adıgüzel´i ve Vakfın kurucular kurulu üyesi Yaşar?Karayel´i bu toplantıya yaptıkları ev sahipliği ve verdikleri mesajlar nedeniyle kutluyorum.
MIŞ?MİŞ?MUŞ?
00- Vali Günaydın, sürücüleri araçta telefonla konuşmamaları için uyarmış.
00- Emniyet Genel Müdürlüğü´nde yapılan değişiklik sürpriz olmuş.
00- Endonezya Büyükelçisi´ni Endonezya Fahri Konsolusu Tahir?Nursaçan ağırlamış.
00- Birlik?Vakfı, ´birlik mesajı´ veren anlamlı bir toplantıya ev sahipliği yapmış.
00- Bahçeli, Sarız´da açılış, Pınarbaşı´nda miting yapacakmış.
00- CHP´de muhalifler, Ümit Özer´in karşısına kimi aday gösterecekleri sorusuna cevap arıyormuş.
00- MHP´de de kongre takvimi bu yıl başlayacakmış.
00- AK?Parti Melikgazi Teşkilatı, Ankara´daki tüm ?Parti büyüklerini? ziyaret etmiş.
KULİS BULVARI
CHP´DE KONGRE KULİSİ HAREKETLİ
Geçtiğimiz günlerde CHP´de kongre kulisi ile iki yazı yazmıştım. CHP?Parti Meclisi henüz toplanıp kongre takvimini ilan etmedi; ama, Kayseri´de partililer deyim yerindeyse, ?dereyi görmeden paçalarını sıvadı´. Muhtemel ki onlarda, ?Görünen köy klavuz istemez´ mantığıyla hareket edip, bir kaç ay içerisinde başlayacak kongre takvimine hazırlıksız yakalanmak istemiyorlar. CHP,?PM, TBMM?çalışmalarının bitmesi ile Temmuz sonu, Ağustos başı gibi kongre takvimini açıklayacak. Eylül gibi üye listeleri askıya çıkar. Ekim-Kasım´da ilçe kongreleri Aralık´ta da il kongresi yapılır. Ocak-Şubat gibi ise büyük kurultay. CHP´de Milletvekili Çetin?Arık ve İl?Başkanı Ümit?Özer´in muhalifleri biri yerel seçim öncesi, diğeri ise önceki hafta olmak üzere Mühendisler?Lokali´nde geniş katılımlı iki toplantı yaptılar. Anlaşılan o ki CHP´de mahalle delegeleri seçimleri dahil kıyasıya bir yarış yaşanacak.
