VELİ ALTINKAYA


TOPLAMA KAMPI YAPIYORLAR

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA - Tekrar Yazıları


‘Toplama Kampı’ tabiri hoş değil, fakat bilerek ve isteyerek kullandım... Dikkat çeksin diye kullandım.

İki hafta önce Kayseri’nin Van, İstanbul gibi devletin mültecileri konaklattığı şehirlerinden biri olduğunu yazmış ve İran ve Libyalılarla ilgili örnekler de vermiştim.

Özellikle İranlılarla ilgili bazı konuları net olarak hem hukuki, hem de bir başka boyut itibariyle yazamıyorum. Ama bu işleri kim yapıyorsa veya engellemiyorsa bilsin ki bu şehre kötülük ediyor...

Kayseri’de bin kadar mülteci ailenin olduğu söyleniyor. Ağırlıklı bölümü İranlı ve Bahai... Bahailer’in inanış ve yaşayış şekillerini merak edenler gidip araştırsın. Bir ara Belediyeye başvurarak ayrı bir mezarlık talebinde de bulunmuşlardı.

Geçtiğimiz günlerde hem İranlıları, hem de genç genç, simsiyah sakallı Libyalıları bir özel hastanemizde tedavi edilirken gördüm. O salonda Kayserililerden çok İranlı ve Libyalı vardı...

 ..............................

Körfez Savaşı’ndan sonra Kayseri’ye binlerce peşmerge geldi. Güneşli’deki fidanlığın bahçesine çadırlar kuruldu ve aylarca burada kaldılar. Vali Yüksel Çavuşoğlu bir gün bizi toplayarak kampa götürdü. O zaman özel televizyonlar yok. Dolayısıyla TRT’nin kamerasından başka kamera da yok... Ben de TRT muhabiriyim, Vali’nin buradaki incelemelerini ve konuşmalarını görüntüledim. Diğer arkadaşlarımda bol bol fotoğraf çektiler. Dönüp Valiliğin önüne geldiğimizde Vali Çavuşoğlu beni yanına çağırarak “Veli niye çekim yaptın, görüntüleri sil kardeşim” diye sansür uyguladı. Kendi davet etmiş, kendi sansür koymuştu...

Türkiye, Türk insanı elbette misafirperverdir... ”Aman” diyene kılıç çekmeyen, zorda kalana soframızı, evimizi açan bir yapıya sahibiz... Ülke içinde ya da dışında bir sıkıntı olsa başını açıp ilk koşanlar Kayserililer... Depremde, yoklukta, açlıkta bu hep böyle...

Niye diğer şehirler değil de Kayseri?

Bir yetkili “Bu devlet politikası” dedi. Olabilir o devlet bu politikasını getirdiği mültecilerin memleketi ile yıllardır ticaret yapıp para kazandığı komşu illerimize bu toplama kamplarını kursun... İran’ın, Suriye’nin komşusu illere yapsın Mülteci merkezlerini...

Bu satırları yazmama sebep bir eski siyasiden gelen telefon... Sivas Yoluna (Felyahiye-Güneşli yol ayrımı karşısına) 6 bloktan oluşan nizamiyeli toplama merkezi yapıyormuşuz iyi mi?

İranlılar, Libyalılar yetmiyor gibi, şimdi de muhtemelen buraya Suriyeliler gönderilecek...

Temeller atılmış, demirler bağlanmış, beton duvarlar yükseliyor bile...

Gözümüz aydın bir bu eksikti...

Antep, Hatay, Mersin, Adana, Urfa, Kilis yıllardır sınır ticareti yapar. Parayı bunlar kazanıyor ceremesini biz mi çekeceğiz...

Biliyorum bu yazı hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Hatta devlet erkanında bazı isimler beni ayıplayacak...

Hiç de umurumda değil...

Kayseri’nin bir mülteci üssü olmasını içime sindiremiyorum. Bugün BM’den kişi başına her ay aldıkları dolarla Kayseri’de yıllardır yerleşik ahali gibi yaşayan İranlılardan sonra Libyalılar gelmişti, şimdi de Suriyeliler...

Güneşli’deki kamp çadırdı... Söküldü gitti. İncesu OSB bitişiğindeki tarlada mülteci üssü olarak ayrılmıştı. Şimdilerde galiba üniversiteye verildi...

Demek ki devlet hafızasını hiç yitirmiyor. Yirmi yıl geriye gidiyor ve bu kez çadır mülteci kampları yerine beton bloklardan, nizamiyeli mülteci mahalleleri oluşturuyor.

İranlılar kaynaklı yaşanan asayiş ve diğer sosyal olayların kayıtları Emniyet’in bunları takiple memur Yabancılar Şubesi’nde vardır. Merak eden etkili ve yetkili isimler sorup öğrensin neler yaşandığını...

Ben bu işe tepki göstermekte haklı olduğuma inanıyorum. Devlet, politikasını benim şehrin üzerinden değil, diğer 80 şehir üzerinden yürütsün.

Bu şehri, sabit binalarda bir mülteci merkezi haline getirmeye kimsenin hakkı yok. Bakın göreceksiniz kar düşmeden o mülteci kampı hizmete girecek ve binlerce insan burada barınacak. Ne kadar kalacağı da şüpheli... Bir de İranlılar gibi kamp dışında, şehir içinde ev tutmaya başlarlarsa o zaman seyreyle cümbüşü...

Bu yazıyla yanlış olduğuna inandığım bir hususta gerekli uyarıyı yaparak vebalden kurtuldum. Gerisi ilgililerin bileceği iş...

 

BELEDİYE BÜROKRATLARINA

Yerel seçimler önümüzdeki yılın sonbaharına alınacak gibi. AK Parti ve MHP genel mutabakata vardı. Belediyelerde birçok önemli projenin ihaleleri yapılırken seçime birkaç ay kalaya çalışmanın tamamlanması ve kurdele kesilmesi odaklı hareket edildi. Yerel seçimlerin ekimde yapılması halinde ağustos başında adaylar resmen belli olur. Takvim 90 gün önceden işlemeye başlar. Bu durumda açılışların da bu dönemde gerçekleşmesi siyaseten başkanların arzusu olur. Belediye bürokratlarının bugünden şartnamelerini, ödenek durumlarını gözden geçirerek önemli projelerin bitimini en az 5 ay öne çekecek sistemi devreye sokmaları gerekir. Seçimlerin son on gününde açılışların yasak olduğunu da unutmasınlar.