SAMİ DAYANGAÇ


TRAFİKTE UYARI

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Şehrimizin büyümesi, göç alması nedeniyle türlü sıkıntılara bir de trafik eklenmiş gözüküyor. Halkın rahat ve zamanında ulaşımın sağlamak üzere Büyükşehir Belediyesi çalışmalar yapıyor. Tıkanan yollarda trafiğin akması için sadece belediyenin çalışması elbette yeterli değil. Trafik polislerinden tüm sürücülere kadar hepimize görevler düşüyor.

İçişleri Bakanı’nın emirleri ile polislerimiz emniyet kemeri ve telefonla araç kullanmayı önlemek için çalışmalar yapıyorlar. Can ve mal güvenliğimiz açısından son derece olumlu bir çalışma. Ama bir de trafiğin akması var. Yanlış ve hatalı park edenler nedeniyle tıkanan yerler ne olacak?

Aracıyla trafiğe çıkanlar sık karşılaşırlar, kırmızıda beklersiniz, en öndeki araç sürücüsü asla ışığa bakmaz, hep başka şeylerle ilgilenir. Işık yanar, tık yok. Arkadan korna çalınır, eğilir ışığa bakar, sonra yavaşça aracını sürer. Ama her zaman böyle olmaz.

Aracını çift sıraya park eder, tek araç güçlükle geçer. Aracınızın arkasına bırakır gider, beklersiniz. Uzun bekleyiş sonrası gelir ve aracına biner.

Yukarıda saymaya çalıştığımız olaylar olunca uyarıda bulunanlar, kibarca yanıt alırlar. “Sana ne lan” İşte bela hazır. Bu arada yeri gelmişken belirtelim, eskiden silah taşımak büyük suçtu. Derlerdi ki filanca silah yakalatmış, hapı yutmuş. Ya şimdi? Sanki tırnak makası, herkesin belinde. Cezası neredeyse yok. Çatsan, ya silah çekerse vs.

Her işin başı eğitim diyoruz, çocuklarımızdan başlayarak önce yüce dinimizin emirlerinden olan, dürüstlük, doğruluk, saygı nedir bunları öğreterek işe başlamalıyız. Ehliyet almak son derece kolay. Eskiden daha kolaydı. Araba derseniz her yerde çifter çifter.

Avrupa’da yayalar her zaman araçlardan önce gelir, ya bizde? Hadi yaya kaldırımından pervasızca, yani geçiş üstünlüğü bende diye geçin, ya ölmüşlerimize kavuşuruz ya da hastaneye. İstasyon Caddesi, eski Taş Sineması önü örnektir.

Bizde yaya öncelikli değil, araç öncelikli bir anlayış var. Önce saygıyı, hoş görüyü öğreterek yol alabiliriz. Düşünün aracınızın arkasına araç park etmişler, yanınızda eşiniz çocuklarınız da var. Yarım saat sonra biri sallana sallana gelip aracına biniyor. “Beyefendi neredesiniz, sizi bekledik” diye kibarca uyardınız. “Bekle lan ne olmuş, bana mı sordun dümbük” vs dedi. Ne yaparsınız?

Hayırlı yola giden müminlere hocalarımız ilk olarak karşılaşacakları ufak sıkıntıları, tavafta ayağınıza basarlar vs anlatıp, asla kızmayın, hakaret, küfür etmeyin, hoş görülü olun derler.

Biz de hatalı park edenlerden, özür olmasa bile bir tebessüm, haklısınız vs demelerini insanlık adına bekliyoruz. Çok mu zor?