Pandemi çıkar çıkmaz alınan tedbirlerin başında 65 yaş üstüne kısıtlama getirildi. 65 yaş üstünün daha dirençsiz olacağı kadar bu nüfusun fazlalığı da bu kararda etken oldu. Ülkemizde 65 yaş memuriyette son durak, üniversite hocalarında ise 67. Yaş sınırlamasının olmadığı tek yer ise siyaset. 65 yaşını doldurduysanız tapu işlemlerinde aklı yerinde diye rapor isteniyor ama siyasette gerek duyulmuyor. Ekonomik durumunuzun iyi olması siyaset yapmanıza, vekil seçilmenize yetiyor.
Yaş konusuna neden girdik, okuduğumuz bir araştırma bu konuyu size nakletmemize neden oldu. Amerika'da bir üniversite yaş konusunda araştırma yapmış ve yayınlamış. O araştırmada diyor ki bir kişinin en üretken, faydalı yaşı 60-70 arası. En üretken ikinci yaş aralığı 70-80 bandı. En verimli üçüncü yaş aralığı 50-60 yaş gurubu. Bu yaş aralıkları haricinde kalanlar henüz zirveye ulaşamamışlar.
Yine bir araştırmaya göre dünyanın en saygın ve önemli ödülü bilindiği gibi Nobel Ödülü. Bu ödülü kazananların yaş ortalamaları 62.
Dünyanın en büyük 100 şirketinin başkanlarının yaş ortalaması 71. Bu da bir kişinin en iyi ve en verimli, en üretken yıllarının 60-80 yaşları arası olduğunu doğrular rakamlar.
Bu çalışma New England Journal Of Medicine’de doktor ve psikologlardan oluşan bir ekip tarafından yayınlandı. 60 yaşında duygusal ve zihinsel potansiyelinizin zirvesine ulaştığınızı, bunun da 80 yaşına kadar devam ettiğini gösteriyor. Bu nedenledir ki 60-80 yaş bandında iseniz hayatınızın en iyi, en verimli seviyesindesiniz demektir.
Görüldüğü gibi belli bir yaşa gelince işimiz bitti mantığı ile hayata bakmamalı, işimiz daha çok demeliyiz. Eskiden belli bir yaşa gelenlerin cami işlerine yönelmeleri söylenirdi. Oysa kul olmanın gereği yaşlılıkta değil yaşamın her alanında gerçekleşmelidir. Günahın, haram yemenin, gıybetin, alçaklığın yaşla ilgisi bulunmamaktadır. Kulluk akıl baliğ olunca başlar, başlamalıdır. Zaten iyi analiz edilirse hac ibadetine gidenlerin yaş ortalamaları her zaman yüksek olmuştur. Kimi o zamana kadar dünya işlerini bitirmeye çalışır, kimi ömrün sonuna geldik der. Gittiğimizde gördük ki başka ülkelerden gelen hacı adayları genç, böylece ibadetlerde zorluk çekmiyorlar.
Sözün özü, yaşlı insanlardan vazgeçmemeli, tecrübe ve deneyimlerinden daha çok faydalanmalıyız. Gençlere yönelik açılan kurslar gibi emekli olmuş gençlere de bu tür hizmetleri götürmeliyiz. Corona öncesi şehrin meydanında bomboş oturan kişi sayısı nasıl da çoktu. Ulaşım ücretsiz olunca ve karın doyurmak için alınan dürüm de ucuz olunca gelini istemeyen, evde sıkılan soluğu ücretsiz geldiği meydanda alıyordu. Evlerinde yaşlısı bulunanlar, onları horlayanlar, huzurevlerine götürenler, unutmayın yaşattıklarınızı yaşamadan ecel gelmeyecek. Kendi yaşlılıklarınızı düşünerek şimdiden çocuklarınıza yatırım yapın, örnek olun. Yaşlı baba ve annenize nasıl bakar, nasıl davranırsanız çocuklarınız onu görür, bilinçaltına atar ve size de uygular. Ne mutlu ki evinde yaşlısı olup cenneti bulanlara. Yaş tecrübe demektir, gerekli saygı gösterilmelidir. Allah da bunu emreder.
