Dün yine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hayretle ve üzüntüyle izledim. Hala çıkmış diyor ki, ortaya çıkardığımız olay ve arkasındaki rüşvet defteri diye. Bu olaya, gülermisiniz ağlarmısınız diye konuşan Başkan Mehmet Özhaseki, Olayı ortaya çıkaran biziz, şikayet edende biziz. Daha sonra mahkemelerde Yargıtay safhası da dahil olmak üzere kesinleşmiş bir karar var ortada. Sonrasında da Kemal Kılıçdaroğlu'nun ara ara bahsettiği rüşvet defteri diye dillendirdiği bir de hadise var. Nedir bu iş. Hacı Ali Hamurcu ilk gün ki ifadelerinde buna benzer bir şeyler söylemişti. Savcılık bu konuda zaten bir karar verdi fakat hiç bir şey olmadı. Daha süreç içerisinde CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ve arkadaşları Kayseri'ye geldiler. Bir seneden fazla oluyor. Bu konuyla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2 tane müfettiş gönderdiği ifade edildi. 3 tane savcı arkadaş Kayseri'ye gelerek tam 10 ay boyunca dosyaları incelediler dedi.
İçerisinde akla gelmedik hakaretlerin iftiraların bulunduğu bir paçavra dizisini ciddiye alıp 10 ay boyunca didik didik ettiler diye konuşan Başkan Özhaseki, Neticesinde bir karar daha verdiler. Buradakilerin hepsi yalan iftira ve böyle bir şey yok iş kesinleşti. O haldeyken CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hala çıkıp aynı şeyleri tekrar ediyorsa, valla bunu üzüntüyle karşılamak lazım.
Kendi kendime düşünüyorum. Kemal Kılıçdaroğlu acaba, bu işi bilmiyor mu? Bilerek mi söylüyor, yoksa bilmeden mi söylüyor. Eğer bilmiyorsa çevresindeki danışmanları sürekli kendisini yalan bilgilerle aldatıyorlar.
Valla ana muhalefet partisinin başındaki bir kişinin sürekli kendi ekibi tarafından aldatılması çok ayıp bir şey. Baştan sona sorgulanması gereken bir şey. Kılıçdaroğlu savcılık safhasında olayın kesinleştiğini çok iyi biliyor. Ama hala bir algı idaresi ile meşgulse, bu çok ayıp bir şeydir. Bir ana muhalefet partisinin genel başkanına yakışmaz durumdur. İkide bir Kayseri'nin adını anarak yolsuzlukla, rüşvetle bir araya getirip, bir şehri töhmet altında bırakmak normal bir insana yakışmaz. İlk günlerden itibaren söylenen yalanları, topladığımızda 20 ye yakın. 1 değil 2 değil 3 değil 20'ye yakın yalan hiç platformda üst üste söylenmez. Kayseri hakkında hala iftiralar devam ediyor, ve hala rüşvet defterinden bahsediyor, Pişkin pişkin. Dediğim gibi eğer bunu danışmanları kandırıyor ve Kemal Kılıçdaroğlu bu işe alet oluyorsa çok üzüntü verici durumdur.
Yok değilse asıl tehlike burada zaten. Bir insana yalan huy ve karakter haline gelmiş, içine oturmuş bir algı idaresi ile meşgul durmadan yalan söylüyor. O zaman Allah Türkiye'ye yardım etsin başka diyecek birşey bulamıyorum.