ERÜ Sabancı Kültür Sitesi`nde düzenlenen kongreye, Kayseri Valisi Orhan Düzgün, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Taymuş, ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, turizm işletmecileri ve akademisyenler katıldı. Kongre başlamadan önce, ERÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Türk Halk Müziği Bölümü öğretim elemanları, Türk Sanat Müziği konseri verdi. Kongrenin açılışında konuşan ERÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, 1990 yılında düzenlenmeye başlayan Turizm Kongrelerinin gelişim sürecini anlattı. Karamustafa, ``Turizm Kongresi`nin bu yılki teması, `Turizmde Yenilik` olarak belirlendi. Kongreye, 136 bildiri geldi ve bu bildiriler arasından 81`i kabul gördü. Bu bildiriler, kitap olarak da yayınlandı`` dedi.
Kongrenin açılışında konuşan ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Kayseri`nin önemli bir Selçuklu şehri olduğunu belirterek, ``Kayseri, geçmişte önemli bir ilim merkezi konumundaydı. Biz de bu mirası devam ettirmeye çalışıyoruz. Gen-Kök Merkezi`nde kök hücre ürettik ve bu kök hücre tedavide kullanıldı`` ifadelerini kullandı.
Konuşmasında, Erciyes`in belki dünyada kayak turizmiyle tanınan Alpler`e rakip olacağını vurgulayan Prof. Dr. Keleştemur, ``Kayseri`deki Erciyes Dağı`nda belediyemizin yürüttüğü çok önemli bir proje var. Bu proje, şehrin turizmine de büyük katkı sağlayacaktır. Biz de kış turizmi için kendimizi hazırlıyoruz. Kış sporları konusunda alt yapımızı oluşturduk. Üniversitemizden 2 akademisyen arkadaşımızı Amerika`ya gönderdik onlar orada çalışmalar ve araştırmalar yaptılar. Yüksek irtifanın vücut üzerindeki etkileri, fiziksel ve moleküler etkileri araştırma konusunda Moleküler Araştırma Merkezi içinde bir bölüm kurduk`` dedi.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki de, belediyelerin şehirde yapmaları gereken zorunlu ve asli görevleri bulunduğunu, şehrin altyapı ve üst yapı hizmetlerinin büyük kısmının belediyeler aracılığıyla verildiğini ifade ederek, ``Belediyelerin ayrıca şehri geleceğe taşımak gibi bir görevi de var. Biz bu noktada, şehrimizi geleceğe nasıl taşırız? Bir cazibe merkezi haline nasıl getirebiliriz? diye sorduk ve karşımıza 10 maddelik bir liste çıktı. Bu listede eğitim, sağlık ve turizm de vardı. Kayseri`nin, Asurlardan, Hititlerden, Selçuklu ve Osmanlı`dan günümüze kadar gelen çok zengin bir tarihi geçmişi var. Tabiat olarak da çok güzel mekanları var. Bir de bu şehrin kendine has kültürel zenginlikleri var. Böylesine kadim bir kentin mirasçılarıyız. Ancak 40 sene önceki turist yok Kayseri`de. Çünkü elimizdeki imkanları kullanamamışız. Fakat son günlerde yeniden bu zenginliklerimizi harekete geçirmeye başladık. Erciyes`e bir kış sporları merkezi yapıyoruz ama bunun evveliyatı da var. Erciyes`te kayak merkezi olur mu diye 4-5 uzman 1 yıl çalıştı. Küresel ısınmanın Erciyes`e etkisi ne olur, diye sorduk ve 100 bilim adamımız bizim içimizi rahatlatan cevap verdiler. Bunlardan sonra Erciyes`te Kış Sporları projemizi uygulamaya koyduk. Mekanik tesislerin büyük bölümü bitti. Oteller bölgesinde ise inşaatlar başladı, 2 sene sonra bütün inşaatlar bitecek`` diye konuştu.
Özhaseki, ``Kayseri, bir turizm şehri olacaksa, tarihi eserleri ortaya çıkarıp gelenlerin rahatça gezebilecekleri bir düzen olmalı. Bu nedenle biz bir de Mimar Sinan Parkı içindeki Gevher Nesibe Medresesi`nden başlayan bir Kültür Yolu Projesi`ni yürütüyoruz. Bu proje bittiğinde, Kayseri şehir merkezindeki 5 medeniyete ait eserler, tarihi yapılar görülebilecek. Bu Kültür Yolu üzerinde ayrıca bir de Kayseri Mahallesi oluşturuyoruz. Turizm bizim için 4 sanayi bölgesine eşdeğer bir sektör. Biz bunu harekete geçirmek istiyoruz. Kayseri`de hayırsever hemşehrilerimizin büyük bir desteği var. Bir şehirde Validen, belediye başkanına, ticaret ve sanayi odalarından diğer sivil toplum kuruluşlarına kadar bir uyum ve ahenk varsa, o şehirde kalkınma da olur. Kayseri`de herkes aynı siyasi görüşte değil, aynı partiye oy vermiyorlar ama iş Kayseri`nin geleceği olunca, herkes bir işin ucundan tutuyor`` ifadelerini kullandı.
Kayseri Valisi Orhan Düzgün ise kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye`nin son yıllarda, dünya turist pastasından daha fazla pay almaya başladığını kaydederek, ``Ülkemize gelen turist sayısında ciddi bir artış var ama turizm gelirlerimiz o kadar artmadı. Turizm dallarını, spor, sağlık, kültür turizmi gibi ne kadar çok arttırabilirsek, Türkiye`nin turizm gelirlerini de artıracağız diye düşünüyorum. 2012 Yılı rakamlarına göre, ülkemize bir yılda 35 milyon turist geliyor ama Kayseri`ye gelen turist sayısı çok az. Havaalanımız, şehir merkezine 10 dakikalık mesafede ve havaalanından Erciyes Dağı`na 20 dakikada çıkabiliyorsunuz. Böyle imkanları olan bir başka şehir yok. Kapadokya yanıbaşımızda ve Kapadokya`nın büyük bir bölümü Kayseri sınırları içerisinde. Kapadokya`ya milyonlarca turist geliyor ama Kayseri`ye gelmiyorlar. İyi bir planlamayla, Kapadokya bölgesine gelen turistlerin, Kayseri`ye de uğrayacaklarını düşünüyorum`` dedi.
Turizmin sadece maddi getirisi olan bir sektör olmadığını vurgulayan Vali Düzgün, ``Turizm sayesinde insanlar farklı yerler görmekle birlikte, değişik kültür, inanç ve yaşam biçimine sahip insanlarla da tanışıyorlar, anlaşıyorlar. Birbirlerini tanıyan, tanışan ve anlayan insanların birbirleriyle savaşması düşünülemez. Turizm bu nedenle dünya barışı için de büyük önem taşıyor`` diye konuştu.
Konuşmaların ardından, ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Kayseri turizmine katkılarından dolayı Kayseri Valisi Orhan Düzgün ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki`ye birer plaket takdim etti.