Bakan Yıldız, Türkiye’nin geriye dönük “kamburlarının”, “yüklerinin” bulunduğunu belirtirken, bunlardan birinin de İstanbul Anadolu yakasında elektrik dağıtım hizmetini yürüten ve Danıştay tarafından imtiyaz sözleşmesi feshe
AKTAŞ Elektrik’in küçük ortakları ile açtığı ve 8-9 yıldır devam eden davayı kazandıklarını ve bunun temyizinin bulunmadığını bildiren Yıldız, “Kazanılan bu dava ile Türkiye’nin geriye dönük yüklerinden, kamburlarından bir tanesi atılmış oldu. Eğer biz bu davayı kaybetmiş olsaydık Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak yaklaşık 245 milyon Dolar ödemek zorunda kalacaktık. O da bizi tabi yapacağımız işlerden alıkoyacaktı” dedi.
Söz konusu imtiyaz sözleşmesinin 1990’lı yıllarda imzalandığını belirten Yıldız, “İmtiyaz hakkının vermiş olduğu bır kısım görevini yapmayla ilgili tanımlar vardı. O tanımlara ne kadar uyulmuyorsa, o kadar da tabi Enerji Bakanlığı bunu değerlendirmek durumunda. Gerekli ikazlar, zamanında ihtarlar yapılmış olmasına rağmen, kanun dışı davranışlara devam edilmiş olması sonunda Danıştay’ın bu imtiyaz hakkını feshetmesiyle, geri almasıyla nihayetlendi. Biz de tabi ki Avrupa’daki davaları takip ettik” şeklinde konuştu.
“Edinimlerini yerine getirmeyen, kanuni haklarını uygun kullanmayan” şirketin imtiyaz hakkının feshedilmesine dönük Danıştay’ın vermiş olduğu kararın, uluslararası hukukta da haklı bulunduğuna dikkati çeken Yıldız, bu kararın hem hukuk çevrelerine hem de enerji sektörüne çok önemli bir örnek teşkil ettiğini düşündüğünü söyledi.
Libananco davası kapsamında ilişkili bağlı şirketlerle beraber 5 dava bulunduğunu, bunun maddi yükünün 250 milyar Dolar olduğunu hatırlatan Yıldız, bunları teker teker kazandıklarını söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, şöyle devam etti:
“Libananco davasının ardından, Aktaş davası bizim en önemli davalarımızdan bir tanesiydi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde küçük ortaklarla beraber açılan ve ‘hak gasbı’ gibi cümleleri ihtiva eden bir konuydu, ama şükürler olsun onu da kazanmış olduk. Böylelikle Enerji Bakanlığı tarafından bir hak gasbı yapılmadığı tescillenmiş oldu.
Şu anda geriye dönük bu manada yaklaşık 2-3 tane davamız kaldı. Bunları da çözdükten sonra ileriye daha rahat ve daha emin adımlarla yürüyebileceğiz diye düşünüyorum. Bu davalar kömür tahsisleriyle alakalı, bir kısım barajlarla alakalı konular. Arkadaşlarımız bu konuda çalışıyorlar, orada da iyi sonuç alacağımızı düşünüyorum.”
Davanın bir başka önemli yanının da özel hukuk bürolarıyla çalışılmamış olması olduğunu belirten Yıldız, bunun yalnızca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının hukuk bürosunun bir başarısı olduğunu söyledi.
Bakanlık olarak hukuk bölümüne çok ciddi takviyeler yaptıklarını ve bunun çok faydasını gördüklerini anlatan Yıldız, “çok iyi hukukçularımız var, işi çok iyi takip eden arkadaşlarımız var, hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu anlamda yardım aldığımız Hazine avukatlarına, Maliye avukatlarına ve diğer bütün ilgili hukuk alanında emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
ŞIRKETIN ITIRAZ
IMKANI BULUNMUYOR
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından edinilen bilgiye göre, söz konusu kabul edilemezlik kararı kesin nitelik taşıyor ve başvuran Şirket konumundaki Aktaş Elektrik Ticaret A.Ş. açısından itiraz imkanı bulunmuyor.